• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Siyaset mi, medya mı?

16 Ağustos 2022
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

İmamın keçisi çalındığında, “İmam keçi çaldı” diye haber yapmak, mümkün mü?

Ahlak yok ise. Manevi değerler yok ise.

Ahirete inanç yok ise, mümkün..

Hele hele bir de kanunlarda boşluklar var ise..

Bu tür yalanları önlemek için bir hazırlık yok ise..

Tam aksine, bu yalanların cezasız kalması için eşek arılarının deleceği, ama bal arılarının geçemeyeceği ağlar örülmüş ise.. 

İnsanların zihniyetini ifsat etmek için, imamın çalınan keçisi üzerinden, “İmam keçi çaldı” niye denilmesin ki?

“İmam keçi çaldı” örneği, size sıradan mı geldi?

Eski yıllara ait bir örnek mi oldu.

Daha iki gün önce, Sözcü gazetesi, AK Parti iktidarını kötülemek için, 2002 yılı ile 2022 yılı fiyatlarını karşılaştırıyordu..

“2002’de 1 ekmek 25 kuruş iken, bugün ise 5 TL” deniliyordu..

Mümkün olsa, ekmeğe tabii ki zam gelmese.

Ama ekmeğe zam geliyorsa, asgari ücrete daha fazla zam gelmeli..

Onun için de kıyaslayacağınız şey, 2002’de asgari ücret ne imiş, 2022’de ne, ona bakmanız lazım..

Bakıyorsunuz..

2002’de 180 TL..

2022’de 5500 TL.

Ekmek 20 katı olmuş.

Asgari ücret ise, 30 katı olmuş..

Asgari ücret zammı, ekmek zammından daha yüksek tutulmuş. 

Yaptığı bu vahim hata, Sözcü’ye hatırlatılmış olmalı ki, hemen ertesi gün, 2002’deki ekmeğin fiyatını, dün birinci sayfalarında 15 kuruşmuş gibi gösterdiler. Ki, “Ekmek zammı, asgari ücret zammını geçti” diyebilsinler. 

Buyrun şimdi, iktidarların sandıktan çıktığını söyleyin..

Buyrun, ülkeyi yönetenlerin, seçimle belirlendiğini söyleyin..

Böylesi bir yalan eşliğinde, o yalan haberi 100 kişi okusa, 10 tanesinin zihni bulansa..

Siz o ülkede serbest seçim olduğunu nasıl söyleyebilirsiniz?

28 Şubat sürecinde yoğun tartışmalara konu olmuştu.

Her devlette üç temel güç vardır: 

“Yasama, yürütme, yargı”.

Böyle denilir, böyle anlatılırdı..

Hukuk fakültelerinde ders konusu olarak öğretilirdi..

Ama kitapta yazılı olanların yanında, bir de hayatın gerçekleri vardı.

Kitapta öğretilenlerin dışında, bir de kitapta öğretilenlerin hepsinin altını oyan gerçek hayattaki üç kuvveti de alt eden canavar kuvvetler vardı..

Üç kuvvet vardı ama.. Askeri vesayet sürecinde bir de 4. güç olarak, medya vardı..

Hatta 4. güç olmayı bile yeterli görmeyip, medyanın birinci kuvvet olduğu tespitini bile yapanlar vardı..

Seçime giriyorsunuz. Yasama organında çoğunluğu oluşturuyorsunuz, ancak medya izin vermezse, yasama yetkisini kullanamıyorsunuz..

Medya onay vermezse, yürütme erki boşa çıkıyor.

Medya bombardımana tutarsa, yargı bağımsız kararı yerine, birilerinin istediği kararları vermek zorunda kalınıyor..

Tam bu noktada..

Medya üzerindeki, siyonist ekibin hakimiyeti gündeme geliyor..

Bizlerden çok daha önce, medyaya el atmışlar..

“İmam keçi çaldı” yalanının bin çeşit versiyonunun örneklerini hazırlamışlar..

Medyanın önemini kavramış, medyada var olmuş, medyayı kendi amaçlarını gerçekleştirmek için, bir araç olarak kullanmışlar.

Hani, yalan dolanları olmaz.

İftiraları, çarpıtmaları olmaz.

“Medyaya el atmak suç değil ki.. Medyayı araç olarak kullanmaları haklarıdır” dersiniz..

Ama..

“Demokrasi” deyip, halkın oyu ile iktidara gelemeyeceklerini görünce, halkın seçtiği adamları “Üniversiteli gençleri kıyma makinelerinden geçiriyorlar.. Delil kalmaması için de, ceset parçalarının üzerine asfalt döküyorlar” iftiraları ile karalayıp, iktidardan indirirlerse..

Önce kardeş kavgası başlatıp, sonra da “Kardeş kavgasını önlemek için, yönetime el koyduk” numarası çekerek, yönetime el koyma bahanelerini üretip, kamuoyunu da sıradan bir uygulama imiş gibi, “Ordu yönetime el koydu” şeklindeki suçu meşrulaştıran başlıklarla överlerse..

Kapalı kapılar ardında hazırladıkları kumpaslarla verdirdikleri cezalar sonrasında, “Artık muhtar bile olamaz” manşetleri çekerlerse..

Siyaseti değil, seçimi değil, sandığı değil, yalanı-dolanı-çarpıtmayı öncelemiş olurlar.

Bu yalanların, dolanların, çarpıtmaların önlenmemesi için de, kendi elleri ile yaptıkları “Medya” putunun dokunulmazlığı kavramı üzerinden algılar üretmiş olurlar..

Siyaset önemli..

Dindar insanlar siyasette olmalı..

Ama medyasız siyaset, topal kalır..

Her an devrilmeye müsait bir sakatlığı kendi içinde barındırır..

İki gün önce toprağa verdiğimiz rahmetli abim Mustafa Karahasanoğlu, benden farklı olarak, yıllarca siyasette de yer almış, sonrasında tercihini medyadan yana kullanmış bir gazeteci idi..

Ben partilerde hiç görev almadım.

Avukatlıktan, direkt gazeteciliğe geçtim..

Ama görüyorum ki..

Siyaset tecrübesi olan abimin de doğru teşhisi ile..

Medyada haklının haksız gösterildiği, haksızın haklı çıkarıldığı somut örnekleri sonlandırmak önceliğimiz olmalıdır..

Zulmün olmadığı bir dünya kurmak istiyorsak..

Ahlaklı bir toplumu önceliyorsak..

“Kötülük”lerin “iyilik” gibi, “ahlaksızlar”ın “namuslu” gibi gösterilmediği bir ülkede yaşamak istiyorsak..

Medyayı siyonist tahakkümün elinden kurtarmamız gerekir..

Belki onları tümü ile bu ülkeden silip atmaya gücümüz yetmez ama..

En azından, onların kirli oyunlarını deşifre edecek güçte olmamız gerekir..

Bunun da yolu, muhafazakar medyaya, siz okuyucularımızın destek çıkmasıdır..

İmkanı olanlar, yazılı basını takip ederek..

Olmayanlar, internette akit gazetemizi takip ederek..

Akit tv’yi izleyerek.. Akitv.com.tr’yi takip ederek.

Şer odakların oyunlarından haberdar olmaları ve çevrelerine de bu konuda tavsiyelerde bulunmaları zorunludur..

Keçiniz çalındığında, “hırsız” suçlamasına muhatap olmak istemiyorsanız, gerçeği hakkıyla yazacak güçte medyanızın olması gerekli..

Medyanız olmalı, hatta medyanızın kara propagandaları söndürecek gücü olmalı..

Bu vesile ile 1993’de günlük gazete ile medyada yola çıkarken, “İnananların yüz akı olma” iddiamızda, Allah bizi, abim Mustafa Karahasanoğlu’ndan sonra da sabit kılsın..

Allah bizleri, her alanda olması gerektiği gibi, medya alanında da “Müminlere karşı şefkatli, inkarcılara karşı ise onurlu ve şedit olma” emrinde daim kılsın..

Bize örneklik bahşetsin, medyadaki gücümüzle, müminler arasındaki ihtilafların azaltılmasında bizleri aracı kılsın..

İnkarcı saldırganlara karşı, Müslümanların onurunu koruma yolunda bizlere cesaret versin..

Tüm Müslümanları, eziklik kompleksinden kurtarsın..

Amin. Amin. Amin. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

sevim saygın

Allah razı olsun Akit sahibinden ve yazarlarından hep doğruları sizlerden okuyarak öğreniyorum

şüayıp

Siyaset olsun medya olsun hakkı, hakıkatı gerçekleştiriyorsa ne güzel amma şeytanın görevini yapıyorsa felakettir
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23