• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Başım döndü, ne olur doktor bir yardım!

18 Eylül 2022
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

İzmir’in Yunan işgalinden kurtuluşunun 100. yıldönümü vesilesi ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı bir etkinlik hazırlığı yapıyor..

Günün mana ve önemine binaen, haydi mehter marşlı bir gösteriyi CHP’li belediyeden istemek, boşa kürek sallamak olur..

Ama en azından, “Allah Allah” nidaları ile düşmanı denize döken askerlerimizin hatırına..

1922’deki en güçlü motivasyonumuzun “iman” olduğu gerçeğini hatırlatan bir etkinliği tablep hakkımız da olsa gerek..

Biz öyle zannederken.

Bir de baktık ki, Yunan işgalinin sonlanmasının yıldönümünde, pop müzik konseri verdiriliyor..

İlk yumruğu yiyoruz..

Ama ayaktayız..

Pop müzik konseri kime verdiriliyor?

“Çişim geldi” ile ünlenen Tarkan’a..

İkinci yumruğu da yiyoruz. Ama ayakta kalmaya devam.

Bir bakıyoruz, Tarkan’ın konser vereceği alana kurulan platform çöküyor..

İşgali sonlandırmanın yıldönümü kutlamasından bile aciz adamlar, bir platformu bile kurmayı beceremeyenler..

İzmir’i tehlikeye atarak, itfaiye araçlarını pop müzik konseri için platform alanına hapsedenler..

Hızla, yeni platformu kurmak üzere harekete geçiyorlar..

Bir de bakıyoruz, yeni kurulacak platformun önündeki ağaçlar yerlerinden sökülüp, kaldırılıyor..

“Çevre hassasiyeti”nden bahsedenler, “ağaçları korumak”tan bahsedenler, üç saatlik konser için, ağaç katliamı yapıyorlar..

Bir yumruk daha yiyoruz..

Ama yine de ayaktayız..

Tunç Soyer, konser öncesinde bir konuşma yapıyor..

Yunan işgalinin sonlandırılmasını kutladığımız günde, Yunan kelimesini ağzına hiç almadan, atalarımızı hain ilan ediyor.. 

“İzmir, 9 Eylül 1922’de Yunan’dan mı kurtarıldı, yoksa Osmanlı’dan mı” diye şaşıp kalıyoruz..

Başımız dönüyor, yıldızları saymaya başlamışız.. 

Ama direniyoruz.. Ayakta kalmaya devam ediyoruz.

Belediye Başkanı Tunç Soyer, 100. yıl kutlaması adı altında Batı eksenli şarkılarla konser veren Tarkan’a teşekkür üzerine teşekkür ediyor.. 

“Tarkan konser için beş kuruş almadı” diyor..

Maymunluk yapmaktan pek hoşlanan derin gazeteci Ertuğrul Özkök, “Ücretsiz” vurgusunu hafızalara kazımak için, “Ücretsiz konserler içinde 2 milyon izleyicisi ile dünyada ilk beşe giren” övgüsü ile sahneye çıkıp, durumdan vazife çıkarıyor..

Vatandaştan konser için girişte bilet kesilmediği, para alınmadığı doğru da..

2 milyon izleyici rakamının palavra olduğu ortaya çıkıyor.. 

Kendilerine yakın isimler bile, “Olsun olsun, o alan 350 bin kişi toplayabilir” diyorlar..

Yalanlar, sahtekarlıklar, çelişkiler karşısında başımız dönüyor..

Yine de “iyiyiz” diyor, sağlık yardımlarını geri çeviriyor, “kötüsünüz, başınız çok dönmüş olmalı” uyarılarını geçiştiriyoruz..

“Beş kuruş almadığı” ileri sürülen Tarkan’ın, haydi varsayalım kendisi almadı da, acaba ekibi için de bir para verilip verilmediği hususunun açıklığa kavuşturulmasını istiyoruz..

Tunç Soyer, işte burada başımızı bir defa daha döndürecek cevabı veriyor:

“Tarkan sadece kaşe parası aldı”

Kafamıza kocaman bir “kaşe”yi basmışlar gibi oluyoruz..

Gözlerimiz şeş beş oluyor..

Ama “iyiyiz iyi” diyoruz..

Çevremizdekiler de, “Daha bunlar, iyi günlerimiz” diyerek, bizi teyit ediyorlar..

Biraz daha sıkıştırınca, bir de ne görüyoruz?

Fetullah Gülen’i önce tutuklatıp, sonra “bırakın gitsin” diyen baba savcıya, “Gülen için tahliye talebinde bulunduğu”nu gizleyerek kahramanlık türküleri ithaf edenler, savcının oğlu Tunç Soyer’in “Tarkan öyle yüce bir iş yaptı ki, kaşe parasını da, yurt veya kreş yapımı için bağışladı” açıklaması ile gurur duyduklarını ilan edip, bize nanik yapıyorlar.. 

Başımızın dönmesi, biraz duraklar gibi oluyor..

Ama o da ne?

“Öğrenci yurdu veya kreş yapılacak, bunun görüşmelerini yapıyoruz” denilirken, Tarkan’ın çevresindekiler, “Yoo. Biz o işi bitirdik” açıklamalı ise tekrar abandone durumuna düşüyoruz..

Çok geçmiyor..

Bundan da çıkıyoruz..

Amerikan patentli Fox TV’den, İngiltere’den transfer patronun Halk TV’sine geçen İsmail Küçükkaya imdada yetişiyor:

“Tarkan, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile konser için bayağı iyi bir para miktara anlaşmış. Konser için anlaştığı parayı Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve yetim çocuklarımıza bakan Darüşşafaka’ya bağışlayacak!”

Tekrar rahatlıyoruz..

“Hah tamam işte. Şimdi iki saat sonra, bağış makbuzlarını da yayınlarlar, gerçeği öğreniriz” diye beklerken..

Ve tüm bu birbirini yalanlayan zigzaglı açıklamalar 4 gün içinde gerçekleşirken..

Öğreniyoruz ki, Tarkan iki saatlik konser için 8 milyon TL almış, 3 milyonunu üç vakfa bağışlamış, 5 milyonunu da cebine indirivermiş..

Böylece, Tunç Soyer’in “kaşe fiyatı aldı” sözündeki “kaşe”, kafamıza öyle bir basılıyor ki..

Ağırlığını ayağımızın altındaki yeryüzü bile hissediyor..

 “İşte şimdi komalık olduk” diyerek, ayaklarımızı birbirine dolandırmış şekilde, tek amacımız kafayı yere sert vurmamak için mücadele verirken..

Bir haber daha geliyor..

“Konser için İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kasasından çıkan para, 45 milyon TL”

“Oha” diyoruz..

Şeffaf yönetim sözü veren Tunç Soyer’in açıklama yapmasını bekliyoruz..

9 Eylül’deki konserin üzerinden tam 9 gün geçmiş..

Hâlâ net bir bilgi yok..

Bu büyük para ve gizem başkalarının da hevesini kabartmış olmalı ki..

Tayyip Erdoğan’a Külliye’de konser sözü veren, ancak mahalle lincine tabi tutulduktan sonra ortalıktan toz olan Fazıl Say’ın sahne almasına şahit oluyoruz..

 Ortalıkta dönen milyon TL’lerin lafı bazı gözleri fırdöndüye çevirmiş olmalı ki, Fazıl Say da diyor ki:

“İnşallah onla beraber bir şey yapma imkânımız da olur!”

Eeee. 2 saatte 8 milyon TL..

Son açıklamaya göre 22.5 milyon TL. 

Tarkan alır da, Fazıl Say istemez mi?

O da, “Ben burdayım, bana da verin- paylaşalım” demeye getiriyor..

Bendeki baş dönmesi, artık hastanelik noktaya gelmiş oluyor..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

şüayıp

Nasıl bir anlayış ki altın çağı yaşatan Osmanlı, kuran kursları, imam hatip liseleri düşmanlığı yapacan ahlaksız lgbt ye sahip çıkacan adına da siyaset diyecen oy bekliyecen

nejatturk

Deveyi hamuduyla yutma bu işte. Susuz mahalleler su beklesin.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23