Anayasa Mahkemesi’nden yine tartışmalı bir karar: Merdan’a haksızlık yapıldı

Anayasa Mahkemesi’nden yine tartışmalı bir karar: Merdan’a haksızlık yapıldı

ALİ KARAHASANOĞLU 

Anayasa Mahkemesi, tartışmalı kararlar vermeye devam ediyor. 

AYM’nin son kararı, ilginç bir şekilde 2023’ten bu yana ikinci kez tutuklanan Merdan Yanardağ hakkında.

Ama dikkat: Son tutuklama değil, önceki tutuklama ile ilgili karar verilmiş.. Birinci tutuklama hakkında karar verilmiş.

O karar haberleştirilince, okuyanlar sanıyor ki:

“Geçtiğimiz haftaki ikinci tutuklama için AYM, yememiş içmemiş, üç günde karar vermiş!”  

Hayır.

Dün açıklanan AYM kararının, son tutuklama ile uzaktan yakından ilgisi yok.  Merdan Yanardağ’ın 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinden hemen sonra, Tele1 televizyonunda yaptığı konuşma ile ilgili olarak, “tutuklama hak ihlalidir” kararı verilmiş. 

Önce, tutuklamaya gerekçe olan sözleri vereyim: 

“Abdullah Öcalan; çok kitap okuyan, siyaseti doğru okuyan, doğru gören, çözümleyen, son derece zeki bir kişidir.”  

Bu ülkede, 50 bin insanın katili olan birine, öldürdüğü insanlardan, işlediği cinayetlerden bahsetmeden: “Çok kitap okuyan” derseniz,  

“Siyaseti doğru okuyan” derseniz,  

“Doğru gören” derseniz,  

“Çözümleyen” derseniz,  

“Son derece zeki” derseniz…

Bu, terörü övmek değil de nedir?

Terör örgütü övmek değil de nedir?

Suçu övmek değil de nedir?

Somut bir örnek vereyim:

Geçtiğimiz hafta Kartalkaya otelinde çıkan yangında sorumluluğu bulunan otel sahibi ve yöneticilere, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.  

Birisi çıksa:

“Otel sahibi Halit Ergül, kültürlü, turizm konusunda uzman, kendisini çok iyi yetiştirmiş bir saygın kişi” dese…

Diğer mahkûmlar için:

“Üç dil bilen, Avrupa’da eğitim görmüş…” diye anlatsa…  

Toplum ne der?

Kamuoyu vicdanı ne der?

Anayasa Mahkemesi ne der?  

Lütfen beyler…

Konuya göre tavır geliştirmeyiniz.

İşinize geldiği gibi yanardönerlik yapmayınız.  

Terörist başı Apo için “çok zeki” demek, hepimiz biliyoruz ki tilkice bir örgüt propagandasıdır.  

Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’u bile televizyonuna çıkaran Merdan Yanardağ’ın,

“Ya ya ya, şa şa şa… PKK çok yaşa!” diyecek hâli yok herhalde..

“Çok zeki” diyor.

Halkın %52’sinden oy alan Tayyip Erdoğan için bile kullanmadığı onlarca övgü ifadesini, terörist başı Apo için kullanıyor. 

Eee? 

Daha ne diyecek ki, terör örgütü propagandası yapmış olsun?

Bu vesileyle Numan Kurtulmuş’a hakaret eden İYİ Partililere de hatırlatırım:  Sizin partinizden milletvekillerinin de destek çıktığı Merdan Yanardağ, AK Parti iktidarında, savcı talebi ve hâkim kararı ile teröristbaşını övdüğü için tutuklanıyor.  

Ama sizin verdiğiniz destek, Genelkurmay eski Başkanının verdiği destek, Anayasa Mahkemesi’ne dünkü kararı aldırıyor.  

Utanın.

Utanın ve bu ülkede yeniden kan dökülmemesi için fitne çıkarmayı aklınızdan çıkarın.  

Siz şehitleri düşünmüyorsunuz.

Siz bu ülkeyi düşünmüyorsunuz.  Eğer derdiniz gerçekten vatan olsaydı,

Merdan Yanardağ gibi terörist sevici bir adam lehine açıklamalar yapmazdınız.

Yapanlar çıktığında, tutuklama kararı veren yargıyı tebrik eder,

“Hak ettiği tutuklama kararı verilmiş” derdiniz.  

Anayasa Mahkemesi de, şimdi karar vereceği aşamada, bir değil, üç değil, beş defa düşünürdü.

Merdan Yanardağ’ın sözlerine devam edelim, vehameti siz de görün: 

“Türkiye’de en uzun süre yatan siyasi mahkûmdur.”  

Terörist başı Apo, siyasi mahkûm imiş!  

Siz de öyle mi diyorsunuz, Anayasa Mahkemesi?

Apo terörist değil, siyasi mahkûm mudur?

“Canım, terörist için ‘siyasi mahkûm’ dedi diye adamı tutuklamak mı gerekir?” diyerek, kimse AYM’yi haklı göstermeye kalkmasın..

O zaman, birisi de çıkıp, “Kartalkaya otel sahibi siyasi mahkûmdur” der, siz de cevap veremezsiniz..

Kartalkaya otelindeki tedbirlerin alınmaması, kendi arabalarını kurtarmak için didinirken, otelde kalanların canını hiç düşünmeyen otel yöneticileri için “Siyasi mahkûmlar. İktidara muhalif oldukları için cezaya çarptırıldılar” denilmesi, toplumsal barışı bozacak, insanların adalet duygusunu zehirleyecek nasıl bir ahlaksızlık ise..

Yanardağ’ın teröristbaşı için “siyasi mahkûm” diyerek, terörisbaşının suç işlemediğini iddia etmesi, siyasi görüş farklılığı sebebiyle cezaevinde olduğu imasını yapması da, toplumun adalet duygusunu körelten, vicdanı yaralayan bir söylemdir.

Daha da ağırını söylüyor Merdan:  “Ama orada elinde rehin olarak tutmuşsun, adamla pazarlık yapıyorsun. Onun üzerinden tehdit savuruyorsun. Ailesiyle bile görüşemiyor, avukatlarıyla görüşemiyor. Böyle bir infaz düzeni olabilir mi? Abdullah Öcalan hafife alınacak birisi değil. Neredeyse cezaevinde filozof oldu çünkü okumaktan başka bir şey yapmıyor.”

Daha ne diyecek de teröristi övecek, söyler misiniz?

AYM, hangi şartta terör örgütü propagandasının varlığına karar verecek?

Samimi olarak soruyorum:

Terörle sosyolojik anlamda başka nasıl mücadele edebilirsiniz?

PKK, kaçırdığı gençlere:

“Bakın, bizim başımızdaki Apo, siyasi mahkûmdur. Filozof gibi adamdır…” diyerek kandırırsa…

Merdan Yanardağ’ın açıklamasını o aldattığı gençlere gösterirse…

AYM kararının da “Merdan Yanardağ’ın tutuklanması hak ihlalidir” şeklindeki tespitini ilave ederse…  

Biz PKK’nın kandırdığı 16 yaşındaki gençlere kızmadan önce, Merdan Yanardağ’a, AYM’ye kızmamız gerekmez mi?

Merdan Yanardağ, teröristbaşı Apo için o övücü sözleri sarf ederken, aynı haziran ayında: Siirt, Pervari, Doğan Köyü Sabandemiri Tepe Mevkiinde, J.Yzb. Doğan Sevinç, gerçekleştirilen operasyonda şehit düşmüştü.  

Pençe-Kilit Harekâtı Bölgesi’nde, PKK’nın uzantısı YPG’nin yerleştirdiği el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu Piyade Uzman Çavuş Halil Şahin şehit düşmüştü.

Düşünebiliyor musunuz?

Bir yandan şehit haberleri geliyor.

Bir yandan Merdan Yanardağ, o saldırıların başındaki isim için övücü sözler sarf ediyor. Ve Anayasa Mahkemesi, bu övücü sözlerin tutuklama sebebi yapılamayacağını belirtiyor.  

Ne yapalım?

Anayasa Mahkemesi üyelerine soruyorum: Merdan Yanardağ’a madalya mı takalım?

“Askerlerimizi şehit eden örgütü kurmuş adama, ne güzel destek çıkıyorsunuz” deme alçaklığına mı imza atalım?

Düşünce özgürlüğüne evet.

Ama binlerce insanımızı vahşice katleden bir terör örgütü lehine yapılan açıklamaları, düşünce özgürlüğü diye tanımlamak, bu ülkeye ihanettir..