Ajans oyunları ve ‘karanlıktan gelen’ ses
Bilindik, tanıdık bir taktiktir.
Özellikle bir projesi, bir filmi, bir albümü olmayan, gözden düşmüş sanatçı bozuntularının sıkça başvurduğu bir senaryo vardır…
Önce birini hedefe koy, sonra o kişiye iftiraya varan ağır ithamlarla saldır, ardından bir polemik ortamı oluşturarak gündem ol…
Televizyonlar, gazeteler, sosyal medya seni yazsın çizsin!
Kaybolan popülariten geri gelsin ve reklamlarla, dizi teklifleriyle, sinema filmleriyle bir şekilde kasanı doldur!
Benzer senaryoların politik arenada da sıkça kullanıldığı aşikar…
Mesela CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu için ‘elektrik faturası’ üzerinden yazılan ‘karanlık’ senaryo gibi…
Evet enerji fiyatlarında, salgının ve Rusya-Ukrayna savaşının da etkisiyle büyük fiyat artışları yaşandı.
İktidar da vatandaşını bu yüksek faturalara ezdirmemek adına, TRT Katkı payının kaldırılması ve KDV indirimi de dahil birçok adım attı, enerji şirketlerini karşısına alıp sigaya çekti…
Peki anamuhalefetin yapması gereken neydi?
Halkı provoke etmek mi?
“Faturaları ödemeyin” diye yırtınmak mı?
Yoksa çözüm için bir yol, bir yordam, bir yöntem önermek mi?
****
Enerji fiyatlarındaki fahiş artışlar üzerinden siyasi rant avcılığına soyunan Kılıçdaroğlu, “Son zamlar geri alınıncaya kadar elektrik faturamı ödemeyeceğim” diyerek bir sivil itaatsizlik eylemi başlattı.
Bununla da yetinmeyip akraba-i taallukatına, parti teşkilatlarına ve trollerine ‘sizler de ödemeyin’ çağrısında bulundu.
Vatandaşlardan, “O zaman biz de İGDAŞ ve İSKİ faturalarını ödemeyeceğiz” çıkışı gelince paniğe kapılan İBB iştirakleri, “Faturanızı ödeyin. Kurumu zora sokmayın” diye feveran etmeye başladı.
Yani Kemal Kılıçdaroğlu’na ilk dirsek gösteren CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu oldu.
****
Buraya kadarki kısım zaten herkesin malumu…
Ajans eliyle devreye sokulan ‘karanlık’ filmin fragmanı bu şekilde sunuldu.
Eeee, bir filmde senaryoyu güçlü kılmak için çarpıcı bir konu dışında başka ne lazım.
Biraz ajitasyon, biraz dram, biraz demagoji lazım…
Veee en önemlisi de gişe rekorları kıracak etkili bir final lazım…
****
Elektrik faturalarına yönelik provokatif eylemini 3 ay sürdüren Bay Kemal, evinin elektriğinin kesilmesini de yine senaryoya uygun şekilde, eşini de olayın içine dahil ederek, “Az önce eşimden haber geldi. Bugün elektriğimizi kesmişler” diyerek ‘mağdur’ edilmiş bir vatandaş edasıyla duyurdu.
CHP lideri aynı günün akşamında gaz lambası eşliğinde loş bir ortamdan yaptığı “Eşimle birlikte 1 hafta karanlıkta kalacağız” şovuyla Oscar’lık olmasa da ‘Altın Portakal’lık bir oyunculuk performansı sergiledi!
Ancak, 3 aylık elektrik faturası yaklaşık 1000 liraya tekabül eden Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Hanım’ın, çekimler sırasında üzerine giydiği ‘sweatshirt’ün etiket fiyatının bin 200 lira olması dikkatlerden kaçmadı.
İşin trajikomik bir başka yanı, yuvarlak masa ortağı İP Genel Başkanı Meral Akşener anında bir açıklama yaparak, “Müsaade ederse ben ödeyebilirim hanenin elektrik borcunu, o da Selvi Hanım için” deyiverdi.
Geceliği 100 bin liralık otelde kalan Kılıçdaroğlu, kendisini eziklemeye kalkan ortağına cevabı yapıştırdı: “Rakamların hiçbir önemi yok. O rakamları zaten ben ödeyebilirim…”
Senaryo tamamlandı, film çekildi ve bir haftalığına vizyona konuldu.
Sonra tek bir iş kaldı geriye…
Ajans, fondaş medya ve troller aracılığıyla filmi allayıp pullayıp, “Anamuhalefet liderini karanlıkta bıraktılar” fragmanıyla Batı’ya servis etmek…
****
Görüldüğü gibi yine ortada ne bir proje var ne bir alternatif çözüm var, ne de yapıcı bir muhalefet…
Varsa yoksa komplo teorileriyle, vizyona sokulan karanlık senaryolarla toplumu manipüle edip, sahte mağduriyetler üzerinden oluşturulacak tepkiyi siyasi ranta çevirme çabası var…
Eh Kemal Bey de çakma mağduriyetini katmerlemek için bayrama kadarki 1 haftalık süreyi karanlıkta geçireceğini açıkladı.
Zaten kendisinin elektriğe falan ihtiyacı da yok.
Birlikte yol yürüdüğü HDP’nin ‘Kandil’i yeter de artar ona!..