• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Duvarbaşı
Mehmet Duvarbaşı
TÜM YAZILARI

‘Etnik’ siyaset değil, ‘etik’ siyaset...

24 Nisan 2023
A


Mehmet Duvarbaşı İletişim: [email protected]

 

 

Bir defa şunu baştan not edelim.

Bu ülke vatandaşlarının, bu toprakları sevip vatan bilen, milli-manevi değerlerine sahip çıkan hiçbir etnik ya da mezhebi gruba karşı husumeti yoktur.

Alevisi de Sünnisi de, Türk’ü ve Kürt’ü de, Laz’ı ile Çerkez’i de bizim...

Aynı kültürden beslenip, aynı medeniyetin izlerini taşıyoruz.

Aynı havayı soluyup, aynı gökyüzünün altında yaşıyoruz...

Bestelerimiz bir, güftelerimiz bir.

Yolumuz bir, Mevlamız bir…

Ama bu ülke üzerinde bitmek tükenmek bilmeyen planları, ihtirasları, kumpasları olanlar, her dönemde etniyeti ve mezhebiyeti kaşıyarak emperyal sistemin çarklarına su taşımışlardır.

Bunlara pabuç bırakmamak da bu vatanın evlatlarının en asli görevidir.

Başta Filistin olmak üzere bir karış Müslüman toprağını dahi siyoniste, emperyaliste teslim etmeyen Abdülhamid Han, ‘Kızıl Sultan’ diye yaftalanmış, Batı destekli Mason, Taşnak, Ermeni, Türk ve Kürtlerden oluşan ihanet çetesince tahttan indirilmişti.

Yine 1. Dünya Savaşı sırasında, Batılı güçlerin en büyük silahı, ne topları tüfekleri ne gemileri ne de devasa orduları olmuştur.

Onları, Osmanlı’yı yıkma, hilafeti dağıtma, İslam ülkelerini bölme konusunda en çok cesaretlendiren şey, bu coğrafya insanının milli kimliğini, mezhebini, meşrebini kaşımak ve etnik grupları ayrıştırıp birbirlerine karşı kullanmak olmuştur.

Bu yüzden gitmiştir Balkanlar…

Bu yüzden gitmiştir Arap Yarımadası…

Bu yüzden gitmiştir Kuzey Afrika…

Neyse konumuz tarih değil.

Ama tarihimizin her dönemi de konu edilmeye değer…

Hele ki geçmişte oynanan oyunlar bugün birileri eliyle yeniden devreye sokuluyor, siyasete malzeme ediliyorsa…

Batı’dan, Pensilvanya’dan, Kandil’den, tefecilerden ve içimizdeki ecnebi sevdalılarından aldığı desteğe rağmen 14 Mayıs seçimlerini kazanmasının zor olduğunu farkeden Bay Kemal, son günlerde sosyal medya üzerinden ‘Kürt’ ve ‘Alevi’ açılımı yapıyor kendince…

Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki AK Parti iktidarının, Kürt vatandaşlarımızın haklarını korumak ve genişletmek adına yaptığı hamlelere, Kürtçenin kullanımı önündeki engellerin kaldırılması ile Kürtçe TV kurulması gibi hukuki ve siyasi adımlara rağmen, iktidarı itham ederek, yalanla dolanla toplumu manipüle ederek ilerliyor Bay Kemal.

Mesela diyor ki, “Son yıllarda ne zaman seçim konuşsak, saray ne zaman seçimi kaybedeceğini görse Kürtlere toplu bir yaftalama, terörist muamelesi yapma durumu başlıyor. Utanç verici.”

Neresinden tutup da düzeltsek ki bu cümleyi.

Birincisi siz ülkeyi ileriye taşıyacak bir seçimi konuşmuyorsunuz, sadece ve sadece Erdoğan’ı devirmeyi planlıyorsunuz.

İkincisi, Erdoğan size karşı hiçbir zaman seçim kaybetmedi ki!

Üçüncüsü, Kürt halkıyla PKK terör örgütünü bir tutan, Kandil’in siyasi taşeronu HDP’yi Kürt halkının temsilcisiymiş gibi lanse eden bizzat sizsiniz!

Yani masum Kürt halkına ‘terörist muamelesi’ yapan sizsiniz Bay Kemal!

‘PKK eşittir HDP’ ise ve sen de ‘HDP eşittir Kürt halkı’ diyorsan, ‘terör örgütü’ diyemediğin PKK’yı bir de kirli masaya ortak yapıyorsan, Kürt halkına en büyük zararı da sen veriyorsun demektir.

Terör elebaşıları Karayılan’ın, Bayık’ın, Kalkan’ın açık açık destek mesajları verdiği tek cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu.

ABD ve Avrupa’nın aleni bir şekilde destek verip fonladığı tek aday Bay Kemal.

IMF ve küresel tefecilerin 300 milyar dolarlık kirli para vaadi ile kafa kola aldığı tek aday yine Kılıçdaroğlu.

Bu bir şey izah etmiyor mu ey Türk milleti!

Siyasi rant eşelediği Kürt mevzusunu kurcalayıp geçen Kılıçdaroğlu, sonrasında ise bir başka tartışılan konuyu ‘Alevi’lik meselesini taşıdı sosyal medya hesabına.

‘Alevi’ başlıklı bir video paylaşan Bay Kemal, kendisini ‘Hak Muhammed Ali inancındaki samimi bir Müslüman’ olarak tanımladı. ‘Kul hakkı yemem, harama el uzatmam’ diyen Bay Kemal fakir bir evde büyüyen bir cumhuriyet çocuğu olduğunu söyledi.

Bay Kemal’in bu defaki hedef kitlesi ise, AK Parti iktidarından öncesini hiç yaşamayan, kendisinin SSK genel müdürlüğü döneminde hastanelerde yaşanan rezaletlere şahit olmayan, İSKİgate skandallarıyla tanışmayan, şehrin çöp dolu sokaklarında dolaşmayan, gaz ve yağ kuyruklarında ömür harcamayan…

Bu seçimlerde ilk kez oy kullanacak olan gençlerdi.

Kılıçdaroğlu gençlere, ‘iyi, dürüst, ahlaklı, vicdanlı, erdemli ve adil bir insan olmak zor değil’ mesajı verdi.

Tabi kendisi SSK’yı batırırken ‘iyi’ bir insandı.

‘Aday olmayacağım’ dediği CHP genel başkanlığı koltuğuna kaset skandalıyla otururken hayli ‘dürüst’ idi.

Kızı Zeynep’e 17 yaşında, oğlu Kerem’e 14 yaşında, torunu Duru’ya henüz 10 aylık iken sigorta girişi yaptırırken ‘ahlaklı’ idi.

Başörtülü kızlarımız üniversite kapılarında zulme uğrayıp eziyet çekerken, Bay Kemal’in ‘vicdan’ını gördük.

Ülke 20 yılda onca badireler atlatmasına rağmen bugün birçok alanda dünya ile yarışır bir noktaya gelmişken...

Teknolojide, savunmada, sağlıkta, alt ve üst yapıda, onurlu dış politikada parmak ısırtan bir başarı öyküsü yazıyorken…

“Bu iktidar; ağzıyla kuş tutsa da bravo demeyiz, destek vermeyiz” zihniyetindeki Kılıçdaroğlu, ne kadar ‘adil’ olduğunu da cümle aleme göstermiştir.

Bugün Amerikası, Avrupası, İsrail’i…

FETÖ’sü, Kandil’i…

Yunan’ı ve Ermenisi…

Türkiye’nin ayak oyunlarıyla sarsılan ekonomisini toparlaması için mi Erdoğan karşıtı ittifakın destekçisi?

7 düvel, Türkiye’nin ekonomisi büyüsün, savunma sanayisi daha da gelişsin diye mi Bay Kemal’in arkasında?

Emperyalist baronlar, Türkiye Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, Bosna’da, Doğu Akdeniz’de daha etkin olsun diye mi, Kılıçdaroğlu’na koltuk çıkıyor?

Yani; Erdoğan önderliğindeki AK Parti iktidarı, Türkiye’yi yerle yeksan etmiş ve güçlü Türkiye’yi inşa etmek isteyen onca harici ve dahili düşman Millet İttifakı’nın etrafında kenetlenmiş öyle mi?

İmam-ı Şafi’ye sormuşlar; “Fitne zamanı hakkı tutanları nasıl anlarız?”

Demiş ki: “Düşman okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür.”

Her alanda büyüyen, güçlenen ve ‘Türkiye Yüzyılı’ mottosuyla dünyaya ve bölgesine şekil vermeye hazırlanan ülkemizi, Batı’dan ‘aferin’ almak uğruna emperyalistlerin mandası haline getirmeye çalışanlara bu millet asla izin vermeyecektir.

Allah’ın izniyle, 14 Mayıs seçimlerinde bu millet tarih yazacak ve hain güruha teşne olarak fitne-fücur ile ülkeyi kaosa sürüklemek isteyenler tarih olacaktır…

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Fikret Türk

Yalandaroğlu bizi kemal isminden bile soğuttu ya daha ne diyeyim söz bitu
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23