100 maddelik kâğıt parçası...
Ezan için, “Türkçe okunsun, ne Arapçası” dediler…
Kur’an için, “Duvarda asılı kalsın, ne okuması” dediler...
Başörtüsü için “Bir metrekarelik bez parçası” dediler…
Seccade için, “1 metrekarelik halı parçası” dediler…
HDP ile yaptıkları görüşmeler sırasında Türk bayrağını indirdiler…
Bugüne dek bunları yapanlar, emin olun fırsatını bulduklarında, vatan için, “780 bin kilometrekarelik toprak parçası” diyecek ve Kandil’deki dostlarıyla o toprak parçasını bölüşmekte beis görmeyeceklerdir!
Türk insanına bunları reva görenler, ay-yıldızlı bayrağımız için “Bir metrekarelik kumaş parçası” demekten de geri kalmayacaklardır.
Öyle ya yapılanlar, yapılacakların teminatıdır….
Şimdiye kadar görüp yaşadıklarımız, olası bir CHP iktidarında neler olabileceğinin ipuçlarını veriyor.
7’li koalisyonun cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Sana söz yine baharlar gelecek, Bay Kemal sözünden dönmeyecek” sloganıyla, 100 maddelik bir vaat listesi sıralamış.
Hem de ne vaatler, ne vaatler!
Mesela artık 4-5 yerden maaş alma dönemi bitecekmiş.
Gayet güzel ve yerinde bir vaat…
Ama işin özüne indiğimizde, CHP’li İBB’de üst düzey isimlerin birkaç iştirakten maaş aldığını, CHP’li çok sayıda yöneticinin İş Bankası dahil birçok kurum ve kuruluştan ‘Huzur hakkı’ adı altında para aldığını hatırladığımızda, “Vay be Bay Kemal CHP’ye bakmış. Rezilliği görmüş, teşhisi koymuş” diyoruz haliyle…
Helal olsun!
Aynaya bakmış, nereleri düzeltmesi gerektiğini görmüş…
Yine “Milletin kör kuruşunun dahi hesabı sorulacak” vaadini de ayakta alkışlıyoruz.
Ama yıllardır başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere CHP’li belediyelerin heykele, konsere, yandaşa, fondaşa harcadığı paraları hatırladığımızda…
Birçok CHP’li belediyenin personeline maaşlarını dahi ödeyemediği gerçeğiyle yüzleştiğimizde, “Bravo Kemal Bey. Yine CHP’deki bir yanlışı görmüş, bu sorunu düzeltmeyi vaatlerine eklemiş” diyoruz…
“Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek” şeklindeki vaat her ne kadar erdemlilik, yüce gönüllülük koksa da, deprem sonrası CHP’li belediyelerin, işadamlarının, yandaş sanatçıların, fondaş medyanın AHBAP üzerinden yaptığı yardımların nasıl ayyuka çıkarıldığını hatırladığımızda, “Bay Kemal bir eksikliklerini daha görmüş, 12’den vurmuş” diyoruz…
100 vaat içindeki en önemli maddelerden birisi ise “Kamuda israfa son vereceğiz” başlığı. Bu vaadi görünce bir gülme tutuyor, kendime hakim olamıyorum…
‘İsrafa son vereceğiz’ diyen kişi, geceliği 110 bin lira olan lüks otelden ‘algı’ operasyonu yapan biri olunca, deprem bölgelerine gitmek için saati 12 bin dolardan özel jet kiralayan bir siyasetçi olunca…
Yani israf ile özdeşleşen bir siyasi figür olunca gülmeden edemiyoruz haliyle.
Ama olsun Bay Kemal kendinde ve partisinde olan bir kötü hasleti daha silip atmak için vaatte bulunmuş.
Olsun, yanlıştan dönmek de erdemliliktir.
“Kamuya eleman alınırken torpil sona erecek, mülakat kalkacak. Eş-dost-akraba atamaları dönemi bitecek” şeklindeki vaat de gayet makul ve yerinde…
SSK Genel Müdürlüğü döneminde kuruma ‘Karabulut’ gibi çöken Bay Kemal’in Karabulut soyadlı 31, Gündüz soyadlı 26 ve Düzgün soyadlı 13 akrabasını çeşitli birimlerde konuşlandırdığını…
Ya da “Hiç kimsenin ekmeğiyle oynamayacağız” diyerek namus sözü verdikleri İstanbul’da 13 bin kişinin işten atılıp, 33 bin yandaşın işe alındığını hatırlayınca…
Ayakta alkışlıyoruz Bay Kemal’i…
İnsan kendisinin aynasıdır derler.
Kendisini de belediyelerini de görmüş ve gelecek dönemler için önlemini almış …
Rüşvet alan büyükelçilerin ve bürokratların süratle görevlerinden alınacağı, yolsuzlukla mücadele edileceği gibi maddeler de var 100 vaat arasında.
CHP’li Yalova’da Vefa Selman, Bilecik’te Semih Şahin, Menemen’de Serdar Aksoy, Ceyhan’da Kadir Aydar, Urla’da Burak Oğuz, Avcılar’da Handan Toprak’ın rüşvet ve yolsuzluktan tutuklandığını hesaba kattığımızda bu da yerinde bir vaat olmuş.
HDP’nin ve 6’lı masanın cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, icraatsiz olan belediyelerine, liyakatsiz olan yöneticilerine, kifayetsiz olan kendisine bakmış ve partisini sarıp sarmalamış bu kokuşmuşluğu nasıl temizlerim diyerek böyle bir vaat listesi sıralamış…
Geçmişte Güneş Motel vakasını, yakın dönemden ise İYİ Parti’ye grup kurması için pazarlanan vekilleri unutmayan Kılıçdaroğlu, ‘Siyasi Ahlak Kanunu’ çıkartarak siyaseti kirlilikten arındırmayı da vaat ediyor.
Kusura bakmasınlar da Kandil’in temsilcileriyle yapılan pazarlıklar, PKK ile kurulan dirsek teması ve FETÖ’cülerle birlikte atılan adımlar yasayla masayla temizlenemez!
Milletin milli-manevi değerleriyle alay etmeye, eli kanlı terör örgütleriyle halay çekmeye yeltenen zihniyete milli irade sandıkta cevabını verecektir elbet.
CHP’deki rezilliklerle ilgili durum tespitinden ibaret olan ve hiçbir inandırıcılığı olmayan bu vaatler 14 Mayıs’ta tarihin tozlu raflarındaki yerini alacaktır.
Zaten Cumhur İttifakı’nın Türkiye Yüzyılı vizyonunda olan birçok maddeyi kendi vaatleri arasına alan CHP’nin ‘1 metrelik kağıt parçası’nı da kimse hatırlamayacaktır.
Kalın sağlıcakla…