IŞİD Libya’da da oyunun bir parçası
Geçtiğimiz günlerde Halife Hafter güçlerinin Sirte’den püskürtülmesine rağmen çok geçmeden ani bir şekilde düşmesinde ve Hafter militanlarının kontrolüne geçmesinde IŞİD’e yakın duran bazı militanların kirli oyunlarının etkisi olduğu haber kaynaklarında dile getirildi.
Libya’daki çatışmaların merkezinde yer alan etkin silahlı gruplardan biri de IŞİD’in Libya kanadıdır. IŞİD, Suriye’de bugün etki alanı bayağı daralmış olan sultasını hâlâ “İslam Devleti” olarak tanımladığından onu Libya’da temsil eden silahlı milis güçler de kontrol altına aldıkları bölgeleri “İslâm Devleti”ne bağladıklarını söylüyorlar.
Libya’daki bazı küçük çaplı radikal grupların bu örgütün saflarında toplanarak basite alınamayacak bir askerî güç oluşturduklarını söylemek gerekir. Kaddafi döneminde İslâmî eğitimin tamamen engellenmesi sebebiyle radikal söylemli gruplar Libya’da hızlı bir şekilde etkilerini göstermiş ve birtakım heyecanlı gençleri saflarında toplamayı başarmışlardır. O yüzden IŞİD’in Suriye ve Irak’tan sonra en etkili olduğu ülkenin Libya olduğunu söyleyebiliriz.
Bu örgüt Hafter militanlarına karşı değil daha çok Trablus’taki Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne bağlı güçlere karşı savaşıyor. En etkili oldukları yerlerden biri de Sirte’dir. Fakat bu bölgede Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne bağlı güçlerin atakları karşısında önemli kayıplar verdikleri ve önemli stratejik noktalardan çekilmek zorunda kaldıkları biliniyordu. Ancak sahadan tamamen çekilmedi geri planda çalışmalar yapmaya devam ettiler. Hafter’e bağlı milis güçlerin bölgeye yönelik saldırılarında da Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne bağlı güçlerden intikam almak için Hafter’in adamlarına arka planda destek verdikleri ve buranın düşmesine katkıda bulundukları tahmin ediliyor. Tabii bunda perde arkasında sağlanmış kirli bir işbirliğinin de rolünün olması söz konusu.
IŞİD’in Sirte dışında da muhtelif bölgelerde askerî varlığının bulunduğunu ve zaman zaman diğer gruplarla da çatışmalara girdiğini belirtelim.
IŞİD’in Libya’daki varlığı ve güçlü bir etkiye sahip olması Suriye, Yemen ve Irak’ta olduğu gibi Libya’da da yabancı güçlerin dışarıdan müdahalesine ve saldırılar düzenlemelerine gerekçe oluşturdu. Fakat tüm diğer ülkelerde olduğu gibi Libya’da da yabancı güçler askerî müdahalede bulunmak ve insafsız saldırılar düzenlemek için IŞİD’i sadece gerekçe olarak kullanıdılar. Asıl amaçları etkili olmasını istedikleri Hafter hareketinin önünü açmak ve bu hareketin önündeki engelleri kaldırmak için dışarıdan müdahalede bulunmanın gerekçesini oluşturmaktı. O yüzden saldırılarında çoğu zaman IŞİD’le herhangi bir bağlantıları olmayan sivilleri de vurdular. Buna ek olarak perdenin önünde IŞİD’i karşılarına aldıklarını söylerken perdenin arkasında Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne darbe vurmak amacıyla onunla işbirliği yapmaktan da çekinmiyorlar. Bu oyunu Suriye ve Irak’ta da oynadıklarını biliyoruz.
Yabancı güçlerin dıştan müdahalelerinde IŞİD’i sadece bir bahane olarak kullanmalarının en açık göstergelerinden biri Bingazi’deki Kanfuda’da oynanan oyundur. Burada 2016’da gerçekleştirilen baskında kuşatmaya alınan ailelerin söz konusu örgütle herhangi bir ilgileri olmadığı gibi örgütün bölgeye konuşlandığını söylemek de mümkün değildi. Fakat bölgede gerek Hafter’in ve gerekse ona destek amacıyla müdahale eden dış güçlerin kullandığı gerekçe IŞİD olmuştu.
Dolayısıyla IŞİD Suriye ve Irak’ta olduğu gibi Libya’da da gerçekte ideolojik bir mücadelenin unsuru değil kirli ve karanlık oyunun bir parçasıdır. Bu yüzden Libya’da Hafter fitnesine karşı verilecek mücadelede IŞİD’in karanlık oyunlarını da dikkatten uzak tutmamak gerekir. Sirte’de son dönemde oynanan oyunlar bu açıdan ibret vericidir.