Hey istemezükçüler! Şimdi anladınız mı; güçlü savunma sanayi ne işe yarıyormuş?
Hey istemezükçüler! Şimdi anladınız mı; güçlü savunma sanayi ne işe yarıyormuş?
YÜKSEL TOKUR
İran ve İsrail karşılıklı olarak birbirlerini vuruyorlar. Kapımıza kadar dayanan savaş, bir saldırı olduğunda, ülkemiz ve can güvenliğimiz için savunma sanayinin ne kadar büyük önem taşıdığını bir kere daha ortaya koydu. Tıpkı vücudumuzdaki bağışıklık (direnç) durumu gibi..
Gelişen teknolojiyle beraber, artık kara savaşları neredeyse yok olmaya başladı. Ülkeler kilometrelerce öteden hedeflerini basacakları bir düğme ile vurabiliyor. Bu yenilikleri yakalayamayan ülkeler zor durumlarda kalabilir ve hatta haritadan silinebilir.
Hiç unutmam… Yıllar önce askerde “süngüleşme” eğitimi veriyordu komutanlarımız. Kullandığımız birçok askeri teçhizat ise Amerika’nın eskileriydi.
Daha şurada 28 Şubat döneminde bile tanklarımızın modernizasyonunu siyonist İsrail’e yaptırıyorduk. ABD ve İsrail’e o kadar bağlı ve mahkûmduk ki, çok Çevik Bir Generalimiz: “28 Şubat darbesini İsrail için yaptık” demekten çekinmemişti.
Bir Genel Kurmay Başkanımız da, ülkesinde ağlayacak yer bulamamıştı da, gidip İsrail’in meşhur “ağlama duvarı”ında gözyaşı dökmüştü!
“Türkiye’deki askeri darbelerin ABD ve İsrail ile ne ilgisi var” diyen/düşünen bilcümle ahmakların kulakları çınlasın Üsküdar’da sabah olmadan!
Ak Parti dönemlerine gelinceye kadar, askeri savunma alanında adım atmak isteyen iktidarları: “Siz boşuna masraf yapmayın, biz size hazır veririz/satarız” deyip yıllarca kendilerine bağımlı yapmadılar mı?..
Alın işte… Bunlara güvenilmeyeceğinin en son örneği; ABD’ye parasını peşin ödediğimiz, F 35 savaş uçaklarını hâlâ teslim etmediler.
Neyse ki; bu oltaya (!) takılmayan, yerli ve Milli marka bir lider RTE geldi de, ülke olarak bizi bu bağımlılıktan kurtardı. Böylece de; “Yaparsa Ak Parti yapar” söylemi de gerçekleşmiş oldu.
ASELSAN, ROKETSAN, BAYKAR tarafından üretilen yerli ve Milli silahlarımız dosta güven, düşmana korku veriyor. S 400 füzelerimiz tetikte bekliyor. Komuta kadememiz artık daha Milli.
Ama gel gör ki; “İHA mı, SİHA mı yiyeceğiz” deyip, çok afferdersiniz hayvanlar gibi yemekten, içmekten, şehvetten başka düşüncesi olmayan gezi (!) zekâlılara bir saldırı olduğunda kendimizi savunacak gücümüz yoksa yaşayacak ne toprağınız, ne de canımız kalır gerçeğini anlatamazsınız.
Hem, o beğenmediğiniz silah ve mühimmatların hepsi Milli; ama galiba sizler Milli değilsiniz! Bu ülke yararına olan hiçbir şeyi takdir etmiyor, sevinemiyorsunuz..
Bakın ne diyor İsrailli bir sunucu: “Hamas ve İran’ı yendik, finalde Türkiye var!”
Böyle bir durumda; Kent Lokantalarınız, laikliğiniz, sanat adı altında milyonlar dökülerek yaptırılan anlamsız heykelleriniz, İzmir Marşınız, rakı şişeleriniz işe yarayacak mı bakalım?..
İktidar adayı parti CHP’den: “Biz iktidara gelirsek ülke kalkınması, savunması için AK Parti’den daha iyi hizmetler yapacağız” diye bir şey duydunuz mu?..
Ama şunu duyduk: “Bizim iktidarımızda 1 litre rakı 140 lira olacak."
Haydi gel de bu zihniyete ülke yönetimini teslim et!