• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
TÜM YAZILARI

Yunan Bakanın saygısızlığı, tasmasını elinde tutanların kışkırtmasındandır

17 Nisan 2021
A


Mehmet Koçak İletişim: [email protected]

Türk Dış politikası yeni bir döneme hazırlanıyor.

Türkiye, daha uyumlu ve uzlaşıcı olmakla beraber, tehdit, siyasi baskı ve şantajlar olmaksızın, birbirinin hak ve hukukuna zarar vermemek şartıyla, karşılıklı çıkarlar esasına dayalı yeni bir dönemin başlatılmasını hedefliyor.

Türk Dışişleri, ABD ve AB ile olduğu gibi Yunanistan ve Mısır’ın yanında diğer Arap ülkeleri ile de “sürdürülebilinir yeni ilişkiler” bağlamında uzlaşıcı politik hamleleri ile ilk adımı atmış oldu.

İlişkilerin normalleşmesi için atılan bu olumlu adımları, bazı ülkelerin kendi çıkarları yönünde istismara kalkıştıklarına şahit oldu.

Türkiye olarak bizim, Yunanistan ile aramızda sorunlarımız var olduğu bir gerçektir. 

Ancak, aramızdaki bu anlaşmazlıkları çözüme kavuşturmak için ne ABD ve AB’ye ne de başka bir ülkeye ihtiyacımız yok.

Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs gibi konular başta olmak üzere aramızda var olan tüm anlaşmazlıkları karşılıklı iyi niyet ve samimi bir ortamda, hakkaniyet esasına bağlı kalarak görüşmeler yoluyla çözüme kavuşturmamız mümkündür.

Yeter ki; her iki taraf “Meselelerimizi oturup konuşmaya hazırız” diyebilsin.

Yeter ki, diyalog yoluyla “pozitif bir atmosfer” oluşturulsun.

Yeter ki, geçmişten bugüne sorunların çözümsüzlüğünün müsebbibi olan üçüncü ülkelerin müdahalelerine müsaade edilmesin.

Bu konuda Dışişleri Bakanımız Sn. Çavuşoğlu’nun bu yönde Yunan mevkidaşı Nikos Dendias’a “Meseleleri çözüme kavuşturmak için AB dahil üçüncü bir ülkeye ihtiyacımız yok. Sorunlarımızı ancak kendi aramızda konuşarak, anlaşarak çözebiliriz” şeklindeki uyarısı Yunan tarafına olduğu kadar üçüncü ülkelere de bir mesajdı.

Bu konuda Türkiye, müzakereler yoluyla sorunların çözümü konusunda sürekli Yunanistan’ı masaya davet eden taraf oldu. 

Ancak, Yunan tarafı sürekli ABD ve AB’nin yönlendirmesiyle ya masaya oturmuyor veya bahaneler ileri sürerek masadan kalkan taraf olmuştur.

Yunan Dışişleri Bakanı Dendias’ın Ankara görüşmelerinde takındığı tavır ve seviyesiz açıklamaları bunun en bariz örneğidir.

Dışişleri Bakanımız Sn. Çavuşoğlu’nun normalleşme girişimlerine rağmen, Yunan Dışişleri Bakanı Dendias’ın Ankara ziyareti sırasında yapılan ortak basın toplantısında sarf ettiği sözlerden Yunan tarafında olumlu yönde değişimin olmadığı ve olmayacağı gerçeği bir kere daha görülmüştür.

Anadolu’daki halk deyimiyle “Eski Hamam, Eski Tas” yani değişen bir şey yok.

Yunanistan’dan Türkiye’ye 2 yıl sonra gerçekleşen ilk bakan ziyareti aslında dostça başlamıştı. Ancak Yunan bakanın «Eğer Türkiye bizim egemenlik haklarımızı ihlal etmeye devam ederse önlem ihtimalleri tekrar gündeme gelecektir» şeklindeki tehditkar sözleri sebebiyle gergin sona erdi.

Son söz hakkını alan Dendias, Çavuşoğlu’nun konuşmasının farklı bölümlerinde AB’den “üçüncü taraflar” diye söz etmesine “Avrupa Birliği (AB) üçüncü taraf değil. Biz Yunanistan olarak onun bir parçasıyız. Biz AB’de yer alan ülkelerle aynı değerleri, aynı ortak geleceği paylaşıyoruz” şeklindeki cevabıyla kimler tarafından yönlendirildiklerini ve kimlere güvenerek uzlaşmaya yaklaşmadıklarını itiraf etmiş oldu.

Yunan bakanın Ankara’daki saygısızlığı, tasmasını elinde tutanların kışkırtmasından olduğu böylece anlaşılmış oldu.

*

Şu gerçeği herkes bilsin ki:

ABD ve AB’nin, Türkiye’nin Yunanistan ile arasındaki sorunlar üzerinden kendilerine vazife çıkarıp bahaneler ile sürerek Türkiye’ye tehditler savurması, siyasi baskılar yapılarak ‘Doğu Akdeniz’deki haklarımızı gasp edilmesine asla müsaade edilmeyecektir.

Ve yine, Yunanistan’ın da ABD ve AB’ye güvenerek Türkiye’nin uzlaşmacı yaklaşımlarını karşılıksız bırakarak düşmanca bir tavır takınması gibi tarihi hatalarını tekrarlaması, Yunanistan’a şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da hiçbir şey kazandırmayacak, ancak çok şey kaybettireceği gerçeğini de hatırlatmış olalım.

Var olan sorunlar çözüme kavuşturulamaz ve geçmişte olduğu gibi bundan sonra da bu anlaşmazlıklar üzerinde ABD ve AB, kendi siyasi çıkarları yönünde bu çözümsüzlüğü kullanmaya devam edecektir.

Çünkü ABD ve AB, Türkiye karşı Yunanistan’ı koruyor gibi olsa da asıl hedeflerleri Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarını Yunan tarafını kullanarak sömürmektir. ABD ve AB’nin Yunanistan’ı kendine borçlandırması, Türkiye’ye karşı kışkırtmasının asıl sebebi de budur. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Çetin

Demişsin ki; Yeter ki her iki taraf “Meselelerimizi oturup konuşmaya hazırız” diyebilsin. Abi sen ne diyorsun. Laf mı şimdi bu. Bin yıllık dava var arada. Haberin yok mu

Şahika

Bir sürü laf salatası, adamın seninle iyi olmaya gönlü yok ki, hala aman canım yunanım biz ettik sen eyleme modu, nasihatten anlamayanın hakkı kötektir, çarpacaksın iki tane suratına şerefsizlerin..
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23