• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
TÜM YAZILARI

İhanet ve ihaneti yönlendiren güçler, odaklar

17 Şubat 2021
A


Mehmet Koçak İletişim: [email protected]

Başkan Erdoğan’ın Rize ve Trabzon programlarını takip etmek üzere ben de memleketim Trabzon ve Rize’de idim. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık ziyaret ettiği ve yakından ilgilendiği 107 yaşında hayatını kaybeden Hafız Abdullah Nazırlı ve İBB eski Başkanı Kadir Topbaş’ın cenazelerine katıldığı için programda ani değişiklikler yaşandı.

Rize ve Trabzon Ak Parti il kongrelerine katıldı.

Ancak başkan Erdoğan, çok üzgün ve gerçekten çok gergindi.

Onu derinden üzen ve bu kadar çok geren ise dış mihrakların maşası PKK terör örgütünün 2015 ve 2016 yıllarında kaçırdıkları asker, polis ve sivil 13 rehineyi katlettiği o hain saldırısıydı.

İçişleri Bakanımız Sn. Soylu’da da benzer bir gerginlik ve öfke hali vardı.

Geldiği Trabzon’da valilik makamında kurmaylarıyla yaptığı değerlendirmeler sonrasında talimatlarını vererek kendisi şehit cenazelerine katılmak üzere Mersin’e geçti. Akşam ve sabah iki ayrı telefon görüşmemizde onun büyük bir acı içinde olduğu anlaşılıyordu.

Kendisine “HDP sizce gelinen noktada yasaklanmalı mı?” soruma;  “Acımız büyük, ancak bedeli de çok daha ağır olacaktır. Benim görevim, bu ülkenin güvenliği için üstlendiğim vazifeyi yerine getirmektir. Zira bu benim için büyük bir şereftir. Namus borcudur. HDP ile alakalı bazı çağırışlar var. Ancak benim için şimdi siyasi yorum değil, mücadele zamanıdır. Mücadelemiz, tek bir terörist kalmayana kadar devam edecek” diyerek mücadelenin devam etmekte olduğuna işaret etmiş oldu.

Gara harekâtıyla Kandil, Mahmur ve Sincar’daki varlığını Türk Ordusu ve güvenlik birimlerinin operasyonları karşısında kaybettikçe canavarlaşmaya başlayan sadist ruhlu teröristler, yeni yılın en kalleş infazlarından birini daha gerçekleştirdi.

Birileri maalesef hâlâ Türkiye’nin sadece PKK terör örgütü ile mücadele ettiğini sanıyor. Türkiye sadece, PKK /YPG veya DHKP-C’nin yanında silahlı örgütlerinden daha da tehlikeli olan FETÖ ile değil, aynı zamanda onları finanse eden, silahlandırıp eğitmek suretiyle Türkiye’ye karşı yönlendiren dış mihraklar ile içimizdeki işbirlikçilerine karşı da aynı zamanda amansız bir savaş vermektedir.

Yani, çok güçlü bir yapıdan meydana gelen küresel güç odakları söz konusudur.

Kısacası, ihanet sanıldığından çok daha büyük ve tehlikelidir.

Kanlı eylemi gerçekleştiren elbette PKK’nın teröristleridir. Ancak, onları yöneten ve yönlendiren o malum dış mihraklar ile içimizdeki işbirlikçileri de onların suç ortaklarıdır.

Unutulmasın ki, suçu işleyen kadar işletenler de suçludur.

Bunların kim olduğunu Başkan Erdoğan, Rize ve Trabzon, AK Parti il kongrelerindeki konuşmalarında üstü kapalı değil açık ve net olarak, NATO içindeki müttefiklerimizi işaret etti. Yani “yüzden dost kalpten ise hain” olan o sözde dost ve müttefiklerimiz. 

Bütün bu üzücü gelişmelerden sonra siyasiler ve HDP ile farklı şekillerde işbirliği içinde olanlar, kısacası herkes, HDP konusunda bir kere daha düşünmeli.

Terör örgütünün siyasetteki temsilcilerine yakınlık duyan, masum gösteren, Kılıçdaroğlu başkanlığındaki CHP, “Demirtaş ile kahvaltı” planlayan Meral Akşener, artık ikiyüzlülüğü bırakmalıdır.

HDP’ye yakınlaştıkça onu PKK’dan uzaklaştıracaklarını sananlar veya o ifadelerin arkasında gizlenip oy uğruna ihanete taraf olanlar bilsinler ki, ahmakça avunanlar ihanetin ortağıdırlar. 

Kısacası, ya bölücü ihanetin siyasi kanadı olan HDP ile beraberliğinizi, ya da karşı tarafınızı net olarak ortaya koymak zorundasınız. 

Zira şehit cenazesine getirilen çelenge tepki gösteren şehit yakını “Hem PKK’ya yardım ediyor hem de çelenk gönderiyor” ifadeleri bundan sonra artarak devam eder.

Unutmayın;

Haine müsamaha göstermek, merhamet etmek; vatana, adalete ve şehitlerimize zulümdür, ihanetin en büyüğüdür.

Ve yine unutulmasın ki: 

“İhanetin tedavisi yoktur cezası vardır.”

NOT: Şehitlerimizi rahmetle anarken, hainleri ve onları yöneten dış güçler ile içimizdeki satılmışları, siyasi uzantıları ile ilişkilerini sürdürenleri kınıyor ve lanetliyorum.

MHP Genel Başkanı Sn. Bahçeli’yi, BBP Genel Başkanı Sn. Destici’yi ihanete karşı hükümete desteklerinden ötürü; ayrıca, Başkan Sn. Erdoğan’ı, İçişleri Bakanımız Sn. S. Soylu’yu ve Savunma Bakanımız Sn. Akar ile MİT Başkanı Sn. Fidan’ı bölücü ihanete karşı başarılı mücadelesinden dolayı kutlar; başarılarının zaferlerle sonuçlanması için ise milletçe duacıları olduğumuzu ifade etmek isterim.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Şâhika

Bir kınamadır gidiyor senelerdir, her kınamanın ardından nice masum canlar gitti, kınamanın ardından bir de kına yakmalılar...

Alperen

İslamcılar kadar pkk ile içli dışlı olan başka bir grup yok. 3-5 oy uğruna apo dan mektup istiyorlar kardeşi osman Öcalanı devletin TV sine çıkarıyorlar (adam güya polis tarafından aranıyor) barış süreci adı altında teröristlerle işbirliği yapıyorlar, terör uzantısı dedikleri hdp yi de postacı yapıyorlar, midesiz münafıklar sizi!
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23