• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
TÜM YAZILARI

HDP üzerinden farklı çıkar hesapları

27 Mart 2021
A


Mehmet Koçak İletişim: [email protected]

Fezlekeler ve HDP’ye açılan kapatma davası, siyaset arenasında olduğu gibi ülke gündeminde birinci sırayı meşgul etmeye devam ediyor.

HDP’nin kapatılması için hukuki olarak ne yapılması gerekiyorsa yapılmalıdır.

Ancak mevcut yasalar, sorunun çözümüne engel olduğuna göre “HDP’nin kapatılması” yeterli olmayacaktır. 

Yasal düzenleme yapılmadığı sürece HDP kapatılsa da benzerleri açılacaktır. 

Bu gerçekler mutlaka dikkate alınmalı ve aynı eylem ve söylemle terör örgütüne destek verip militan devşirecek yeni siyasi yapılanmalara fırsat verilmeyecek şekilde yasal düzenlemeler gerçekleştirilmelidir.

Ayrıca, milletvekili seçilebilmek için savcılıktan alınacak ‘sabıkasızlık belgesi’ yeterli olmamalı. Yasada yapılacak düzenlemeyle oluşturulacak ‘özel bir komisyon’ tarafından kişilerin geçmişinde bölücü ihanet faaliyetleri ve ilişkileri olup olmadığı araştırıldıktan sonra geçmişinde milletvekilliği yeminine muhalif olabilecek herhangi bir faaliyete rastlananlara, dokunulmazlık başta olmak üzere tüm demokratik haklardan yararlanmalarına müsaade edilmemeli. Gelinen noktada bir diğer gerçek ise HDP üzerinden başlatılan derin ve farklı hesaplardır.

Ancak bazı siyasilerin, “kapatılırsa tekrar açılacağına göre HDP kapatılmasın” çağrılarının asıl sebebi ise farklı.

HDP’nin kapatılmasına mesafeli yaklaşan üç farklı kesim var.

Bir kesimin karşı çıkışının en önemli nedenlerinden birini, Kürt vatandaşlarımızın oylarından kendileri dışındaki bazı siyasilerin yararlanacağı kaygısı oluşturuyor.

Diğer kesimin asıl niyeti siyasi hesaplar, karanlık ilişkiler, kirli pazarlıkların üzerinde kurulan ‘ittifak’ın gelecek endişesidir.

Vatandaşın tepkisinden çekindikleri için, “Parti kapatma çare değil, kapatılırsa yenileri kurulacak ve daha güçlü gelecekler” şeklinde uyduruk bir kılıf ile gerçek niyetlerini gizlemektedirler.

Yani, tedbir amaçlı öneriler yerine korkular yayarak, siyasi hesaplarıh peşinden koşuyorlar.

Çünkü bu zevat için önemli olan ülke ve milleti değil, kendi siyasi ihtiraslarıdır.  

Bu siyasi zevatın dikkatlerine şu gerçeği sunuyor ve uyarıyorum.

Bir hırsız yakalanıp mahkemeye çıkarıldığında suçu tescillendiği halde mahkeme “Nasıl olsa bu kişi cezaevinden çıktığında tekrar çalmaya devam edeceğine göre bunu cezalandırmaya gerek yok” gibi bir karar verme şansı olmadığı gibi, bu ülkenin kanunlarını ihlal eden ve devlet otoritesine meydan okuyan, terör örgütüne aleni destek veren HDP’yi “nasıl olsa tekrar açarlar” diyerek gereğini yapmayan hukukçular ve siyasiler de suç işlemiş olur.

Unutulmasın ki; kanunlar birilerinin oy oranına göre ve mensubu olduğu etnisiteye göre işlemez ve de işletilemez. Herkes kanun önünde eşittir ve hukuk hiçbir siyasi hesaba heba edilemez, edilirse bu bir suç olur.

HDP üzerinde farklı bir hesap peşinde olan üçüncü bir kesim ise dış mihraklardır.

Güçlü Türkiye istemeyen “Erdoğan düşmanı” olan emperyalist güçler, bölücü terör örgütü PKK ve siyasi uzantısı HDP üzerinden ittifak cephesini kullanarak Erdoğan’ı devirmek suretiyle Türkiye’yi bir siyasi kaos ve istikrarsızlığa sürüklemektir.

Çünkü ABD Başkanı Joe Biden’in öncülük ettiği o Türkiye karşıtı cephe, ancak Türkiye’yi bölme emellerine bu yolla ulaşabileceklerine inanıyor.

MAĞDURİYET ALGISINA İZİN VERİLMEMELİ

PKK terör örgütünün siyasi uzantısı olduğunu HDP inkar etmez iken, hâlâ CHP, İYİ Parti ve diğer marjinal bazı siyasi partilere mensup siyasilerin, HDP’yi mağdur gösterme uğraşı, demokratik hak ve özgürlükler üzerinden algı operasyonları oluşturmak suretiyle sahiplenmesi utanç vericidir.

Siyasi kanaatleri ne olursa olsun ülkenin ve milletin güvenliği ve huzuru adına tüm siyasiler birlik içinde olmalı. 

HDP’nin tekrar palazlanmasına karşı ortak bir duruş sergilenmelidir.

Tüm siyasilerimiz HDP’yi mağdur gösterme girişimlerine taraf olmamalı ve TBMM’de yaptıkları milletvekilliği yemininin gereğini yerine getirmelidirler.

Unutulmasın ki, demokratik ülkelerde iktidarlar kadar siyasi muhalefet partileri de sorumludur.

Zaman siyasi ikbal ve istikbal zamanı değil, şimdi ülke ve millet adına sorumluluklarımızı yerine getirme ve milli bir duruş ortaya koyma zamanıdır. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23