• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
TÜM YAZILARI

Gerilimden diyalog masasına

27 Ocak 2021
A


Mehmet Koçak İletişim: [email protected]

Türk-Yunan ilişkileri 1974’den sonra 2020 yılı içinde hiç olmadığı kadar gergin bir dönemden geçti. 

İki ülke arasındaki en son ciddi gerginlik 1996’da Kardak kayalıklarında yaşanmış sadece üç gün sürmüştü. 

2020’de yaşanan gerginlik ise 2019 yılının Kasım ayında başladı; 14 aydır devam ediyor.

İlişkilerin 2021’de nasıl seyredeceği henüz bilinmiyor.

Eğer, arabulucu rolü üzerinden devreye giren ABD ve AB, Yunanistan’a taraf olmayı bırakıp adalet ve hakkaniyet konusunda hareket etmiş olsalardı Türkiye ile Yunanistan arasında hiçbir sorun şimdiye kadar kalmaz, çözülürdü.

Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği Ege ve Doğu Akdeniz deki hakları ile Türkiye sınırlarını aşan ülke dışındaki operasyonlarını engellemek amacıyla ABD ve AB’nin Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimini kullandığı bir gerçektir.

Bilhassa son zamanlarda Fransa’nın başını çektiği bazı AB üyesi ülkelerin açıktan ABD ile AB’nin ise dolaylı yollardan Yunanistan’ı Türkiye’ye karşı kışkırttıkları dikkat çekmektedir.

Türkiye ile Yunanistan arasında sorunların krizlere dönüşmesi ve şimdiye kadar çözüm adına bir arpa boyu yol alınamamasının sebebi ‘Türkiye karşıtı cephe’nin politik oyunlarından kaynaklanmaktadır.

Türkiye’ye karşı haksız taleplerinin karşılık bulmayacağı gerçeğini gören Yunanistan tarafı, Başkan Erdoğan’ın “Kimsenin tek karış toprağında gözümüz yoktur ama topraklarımıza dikilen gözlere, egemenlik haklarımıza uzanan ellere tahammülümüz olamaz. Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinin sağlam temellere oturması için kışkırtmalardan uzak durulması şarttır. İyi komşuluk ilkelerine, uluslararası antlaşmalara saygı çerçevesinde adalet ve hakkaniyet temelinde önkoşulsuz masaya biz oturmaya hazırız ve Yunan muhataplarımızı ayrıca masaya oturmaya davet ediyoruz” çağrısına nihayet karşılık verdi ve masaya oturmayı kabul etti. 

Türkiye ve Yunanistan’ın diyalog masasına oturması ve istikşafi görüşmeleri başlatması, bugünden yarına bir sonuç elbette çıkmayacaktır.

Ancak, buluşulmuş olması bile gelecek adına ümit vericidir.

Bu aynı zamanda ‘gerilimden uzaklaşma ve çözüm adına masaya oturma’ anlamına gelmektedir.

Türkiye ile Yunanistan arasında ilk turu 2002’de yapılan ve 2016’da kesilen istikşafi görüşmelerin 5 yıl sonra İstanbul’da yeniden başlaması olumlu bir gelişmedir.

Türkiye Navtex yayınladığında Yunanistan aşırı tepki verdi. Oruç Reis’in arama tarama yapılması planlanan yer Meis adasına 180 km mesafede olacaktı. Cumhurbaşkanımız Sn. Erdoğan, “Madem müzakereler devam edecek, yapıcı olan taraf biz olalım, bir müddet bekletelim” açıklaması üzerine Oruç Reis’in faaliyetlerini durdurması gerçekten iyi niyetin bir ifadesi ayrıca görüşmelerin olumlu yönde ilerleyişine bir şans tanımak amaçlıdır.

Şimdi iyi niyet gösterme sırası Yunanistan’da.

Suçlamalar, karalamalar ve bazı ülkelerin çıkarlarına alet olup kışkırtmalarına kanarak maceracı bir tavır sergilenmesi hiçbir ülkenin çıkarına olmayacağı gerçeğini her ülke gibi Yunanistan da bilmelidir.

Yunanistan bizim sınır komşumuzdur ve aramızda tarihi ilişkilerimiz var. 

İnişli çıkışlı geçen dönemler olmuş olsa da bu coğrafyada birlikte yaşıyor olduğumuzun bilinci içinde hareket etmemiz şarttır.

Unutulmasın ki; çözüm yolları yok değil, vardır. Yeter ki diyalog kapıları açık tutulsun ve yeter ki adalet ile hakkaniyet ilkesinde bir araya gelinsin. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Yavaş yetişilmiyor

... komşumuz yunanistanla ılımlı sempatik ilişki kurulmalı diyorsun yani..

Can

U dönüslerin sebebi AB ye alevlenen aski bunca hakaretten sonra ekonomideki darbogazdir deyiver bari. Yarin dostum macron diye methiye düzerler azz kaldi.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23