• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
TÜM YAZILARI

Dünya büyük bir savaşa doğru hızla sürükleniyor

07 Mayıs 2022
A


Mehmet Koçak İletişim: [email protected]

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal kararı 24 Şubat’ta başladı. Şimdi Mayıs ayındayız, müzakereler, arabuluculuk girişimleri sürse de işgal savaşının ne zaman biteceğine dair henüz bir ışık yok.

Yani Rusya’nın Ukrayna’yı işgal savaşı tüm şiddetiyle devam ediyor. 

Gelişmelerin seyrine bakıldığında bu savaş kolay kolay bitmeyecek. 

Çünkü savaşı isteyen güçler var. Daha doğrusu savaşa karşı olanlar,  savaş isteyenler kadar güçlü değiller.

Şöyle ki:

Ukrayna, Rusya ile Batı arasında sıkışan bir ülke konumunda. İki büyük gücün karşı karşıya gelmesinin bedelini Ukraynalılar çok ağır ödüyor.

Ukraynalılar, savaşı başlatan taraf olmadıkları gibi insan kayıpları, yakılıp yıkılan şehirler ve kasabalar ile işgal edilen Kırım ve Donbas bölgeleriyle ülke kelimenin tam anlamıyla bölünmüş durumda. Egemenlik hakları ve ülkenin geleceği maalesef meçhul.

Ukrayna halkı ve yönetimi, bunlara rağmen daha fazla kayıplar vermemek için bu savaşın bitmesini istiyor. Ancak Moskova’dan saldırıları, işgal ve yıkım ile insan kayıpların bedelini, ayrıca ülkenin gasp edilmiş topraklarını geri istiyor.

Ülkelerinin toprak bütünlüğünün tanınmasını ve işgalci güçlere karşı Ukrayna’nın korunması için uluslararası garantörlük hakkı tanınması en büyük arzularıdır.

Rus yönetimi ise Ukrayna hükümetini devirecek veya teslim olmaya zorlayacak bir yıldırım saldırısı ile bu savaşın hızlı bir şekilde bitirilmesini planlamıştı.

Ancak, Rus ordusunun taktiksel ve stratejik hataları ile planlamasının ve de lojistiğinin yetersiz kalması yüzünden başlatılan operasyon planı başarısız oldu.

Ağır kayıplar nedeniyle Kiev’den geri çekilmek zorunda kalan Rus güçleri, yanlışlarını ve eksiklerini tamamlayıp takviye güçle Ukrayna’nın doğusu ve güneydeki sahil şehirlerine büyük saldırılar düzenleyerek en azından ilk aşamada bölgesel zafer elde etmeyi hedefliyor.

Çünkü bir kazanım olmadan ve işgal hedefine ulaşmadan Rus güçlerinin Ukrayna’dan çekilmesi yenilgi anlamına gelir.

Ukrayna’dan zafer elde etmeden Rus güçlerinin çekilmesinin Rusya’daki Putin yönetiminin devrilmesine sebep olacağı bir gerçektir.

Bu durumda tüm olumsuz şartlar ve verilen büyük kayıplara rağmen Putin, savaşı durdurmayacaktır.

ABD ve İngiltere öncülüğündeki batı, Rusya’nın ekonomisini zayıflatmak amacıyla bir yandan yaptırımları artırarak sürdürürlerken, diğer yandan ise Ukrayna’ya silah desteğiyle Rusların ağır kayıplar vermelerini hedefliyorlar.

Kısacası, ABD ve İngiltere’nin öncülük ettiği Batının, barış yerine savaşın devamı yönündeki girişimleri dikkat çekmektedir.

ABD ve AB ile NATO’dan oluşan Batı cephesi, Ukrayna’daki direnişe verdiği desteğini sürdürmesi Moskova’dan “yıldırım hızıyla vururuz” tehdidine rağmen ABD ve İngiltere öncülüğündeki Batı cephesinin ‘Ukrayna’ya silah ve lojistik yardım desteklerini artırarak devam ettirmeleri, Ukrayna işgal savaşını büyük bir savaşa dönüştürebilir.

Eski KGB ajanı olan Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna’da beklenmedik direnişte verilen büyük kayıpların müsebbibi olarak gördüğü Batı’ya karşı ise öfkeli.

Büyük kayıplara rağmen Ukrayna’da beklenen neticeyi hâlâ alamamanın verdiği ıztırabı yaşayan Putin, nükleer dahil her türlü silahı kullanarak bir çılgınlığa başvurabileceğinden endişe ediliyor.

Zira “en tehlikeli ayının  ‘yaralı ayı’dır” gerçeği unutulmamalı. 

Envanterlerinde rakiplerinde bulunmayan silahlar olduğunu belirterek “gerekirse kullanırız” açıklaması sadece bir tehdit değil, aynı zamanda gerekirse bir dünya savaşını dahi başlatabileceklerinin işaretidir.

Nitekim NATO’nun Ukrayna’ya komşu bir ülkede geniş çaplı bir askeri tatbikat düzenleyecek olması savaşın daha da şiddetleneceği yönündeki tahminleri doğrulamaktadır.

Çünkü bu devasa tatbikatın zamanlaması ve yeri, hedefin kim olduğunu açıkça gösteriyor.

Bu gidiş, savaşın kapsamının genişlemesi ve NATO güçlerinin muharebelere dahil olma ihtimali kuvvetle muhtemeldir.

NATO’nun ise savaşa dahil olması hiç şüphesiz 3. Dünya Savaşı anlamına gelmektedir.

Kısacası durum sanıldığından çok daha vahim ve tehlikeli bir yöne doğru hızla sürükleniyor.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Muzaffer Kofoğlu

Değerli görüş ve tesbitlrinizi takdir ediyorum.

Atlar

Tepişir eşekler zarar görürmüş.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23