• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Latif Erdoğan
Latif Erdoğan
TÜM YAZILARI

Kahraman devlet adamının FETÖ ile dansı

20 Ekim 2018
A


Latif Erdoğan İletişim: [email protected]

Kahramanımız diyor ki; o gece, lideriyle, halkıyla başta polis teşkilatı olmak üzere birçok kurumuyla birlikte yedi düvele karşı topyekûn kıyam edildi. Yakın tarihimizde gördüğümüz darbelerden çok farklı formatta ve farklı amaçları içeren bir hain kalkışma oldu o gece. Önce milleti korkutacaklar, bazı fay hatlarını kullanarak da birbirine düşürecekler, ardından da hazır bekleyen terör örgütlerini devreye sokarak kanlı bir iç savaşın fitilini ateşleyeceklerdi. Bu işin kurgusu dışarda yapılmıştı, emperyaldi.        

15 Temmuzu sıradan bir darbe girişimi gibi görmeyin. 15 Temmuz tam anlamıyla bir işgal hareketiydi. Bu, öyle üç-beş askerin yapacağı bir iş değildir. Dünyayı yöneten veya dünya sistemi üzerinde etkili olan hangi akıl, güç odağı ya da ne derseniz deyin, onların 35- 40 yıldır hazırladığı bir plandır.

Bu kitabı kaleme alma nedenim, yaşanan olayları biraz daha teferruatlı olarak, biraz da işin bilinmeyen yüzlerini gün yüzüne çıkartarak, iliklerime kadar işleyen Türk Milletine ve vatana yapılan bu emperyal ihaneti deşifre etmek, hafızalara, tarihimize not düşmek için…

15 Temmuzda şehit olmuş 250 güzel insan, yaralanmış 2049 fedakâr insan için… Vatanı ve mukaddesatı uğruna meydanlara çıkmış milyonlarca insan için… O gece eşimi ve çocuklarımı güvenli bir yere götürmeye gelen, eşime de konu hakkında fazla detay vermeyen, akabinde meslektaşlarımın bu tutumundan şüphelenip bana bir şey olduğunu düşünerek, o zaman beni bir yere götürmeyin artık; gelsin o alçaklar beni ve çocuklarımı da buradan alsınlar, diyen sevgili eşim, evlatlarım Muhammed Mustafa ve Mehmet Kürşat için… Kurşunlara karşı beni korumaya çalışan ve benim önümde saf tutan onlarca vatan evladı için… Ve daha da önemlisi o gecenin ebediyen unutulmaması için…

Kitapta, FETÖ’yü işin başından beri yakın takibe almış bir emniyetçinin birinci elden tanıklıklarına ve bu yapılanmayla ilgili analizlere, yorumlara şahit oluyoruz. Birinci bölümde, kronolojik olarak 15 Temmuzu netice veren diğer belirgin olayların tahliline yer verilmiş. Gezi olayları, Hakan Fidan olayı, 17-25 Aralık olayları bu meyanda gaye ve hedefleriyle birlikte ele alınmış. Bunlara bağlı olarak 15 Temmuz darbe girişiminin söz konusu olaylarla ilintisi irdelenmiş ve bu hain darbe girişiminin vakti-şekli bilinmese de beklenen bir kalkışma olduğu üzerinde durulmuş.

İkinci bölümde, kahramanımız, olaylarla, hatıralarla, atak ve karşı ataklarla o en uzun geceyi bizzat yaşadıklarıyla okuyucuya aktarmış. Kendisinin de dediği gibi, televizyonlarda seyredilenler o gece yaşananların yüzde biri bile değil. Okuyunca siz de aynı kanaate varıyorsunuz. Onlarca olay ve hepsi de birbirinden önemli. Bu sebeple de size aktarma hususunda tercihte bulunamıyorum.

Üçüncü bölümde ise, darbe sonrası zihinlerde oluşan veya oluşturulmak istenen pek çok soruya cevap verilmiş. Özellikle darbeye tiyatro diyenlere ya da kontrollü darbe yaftası takanlara verilen cevap gayet yerinde ve fevkalade isabetli olmuş. Aslında kitabın bütününü böylesi oluşturulmak istenen sorulara verilmiş cevap şeklinde değerlendirmek de gayet mümkün.

Biz, Müslümanlar olarak, zatında, sıfatlarında isimlerinde olduğu gibi Allah’ın fiillerinde de tam bir tevhide ulaşmış bulunmak zorundayız. Yani, sebeplere hakiki tesir vermekten uzak durmak, bize ulaşan bütün iyilik ve güzelliklerin Cenab-ı Hakk’ın bir lütfu ve ihsanı olduğunu daimi bir şuur haline getirmek mecburiyetindeyiz. Kitapta, bu noktaya da azami hassasiyet gösterilmiş ve her defasında elde edilen başarılar, Cenab-ı Hakk’ın lütfu olduğuna sık sık vurgu yapılmış…

Kendisine kahraman denilmesini değerlendirirken sarf ettiği şu sözler de bence kayda değer: Bazı programlara katılıyoruz davet üzerine ya da sohbet ortamlarında bana kahraman diyorlar. Ben bu iltifatları şu şekilde kabul ediyorum: Kendi görev ve sorumluluğum çerçevesinde söyleyecek olursam İstanbul’da o gün, o gece görev yapan bütün polisler, en az benim kadar kahramandı. Bunu gururla söylüyorum… 

İstanbul İl Emniyet Müdürü Dr. Mustafa Çalışkan’ın, “15 Temmuz Kıyam(et) Gecesi ve Milli Vuruş” isimli kitabını hararetle tavsiye derim. FETÖ’yü daha yakından tanıma babında mutlaka okuyun ve okutun…

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23