• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Latif Erdoğan
Latif Erdoğan
TÜM YAZILARI

FETÖ’ye rağmen İzmir tamam gibi...

02 Şubat 2019
A


Latif Erdoğan İletişim: [email protected]

İzmir bu sefer tamam gibi… Yıllardır üzerine çöken siyasi kâbustan artık kurtulacağa benziyor. İzmir için böylesi olumlu bir netice, beklenmedik, sürpriz bir olay değil önemli bir uyanış olarak yorumlanmalı. Bu güzel belde, bu inci şehir ne kadar belediye hizmeti gördüyse sağ siyasi partilerin iş başına geçişiyle gördü. Diğerleri hizmet yerine belediye kadrolarına militan yerleştirmekle meşgul oldular. Sadece de bu konuda başarılı oldular.

CHP, Tunç Soyer’i başkan adayı göstermekle bir bakıma iyi de etti. Öncelikle, CHP’de zerre kadar zihni değişim olmadığını, halka rağmen halk partisi olma özelliklerini korumada kararlı bulunduklarını bu vesileyle bir kere daha görmüş, anlamış olduk. Toplumun manevi değerlerini hiçe sayma pervasızlığını sürdürdüklerini ve sürdüreceklerini de yine bu vesile ile yeniden gözlemleme fırsatı bulduk.

Tunç’u, sadece Nureddin Soyer’in oğlu olduğu için suçlamak elbette bizim adalet anlayışımızla bağdaşmaz. Çünkü “Hiç kimse bir başkasının suçuyla suçlanamaz” mealindeki ayetin öğretisi bizim için sabit kriterdir. Fakat, aynı kişi babasının zihniyetini de tevarüs etmişse (PKK seviciliği gibi, babasının yaptıklarıyla onur duyduğunu söylemesi gibi) o zaman iş değişir. Maşeri vicdanda birini mahkûm eden sebepler diğerini de mahkûm hale getirir. Burada da böyle olmuştur.

Tunç Soyer, CHP- HDP- İyi Parti ve Pensilvanya’dan gelen gizli talimat öyle olduğuna göre FETÖ karmasının ortak adayıdır. FETÖ trollerinin aleyhte gibi görünmeleri tamamen bir takiyyedir ve kendileri için toplumda var olan olumsuz kanaati vesile yaparak Tunç’u temize çıkarma gayesine matuftur. Yani mademki FETÖ’cüler bu adamın aleyhinde öyleyse bu adam iyidir algısı oluşturulmak istenmektedir. Bazı sol görüşlü gazeteci-yazarların bu algıyı sahiplenmeleri de aynı gayeye hizmet içindir. İyi Partideki FETÖ’cü şaklabanların da bu algı üzerinden söylem üretmeleri boşuna değildir.

FETÖ’de öylesine yerleşik bir Tayyip Erdoğan düşmanlığı var ki, bırakın oğlunu, hayatta olsaydı ve adaylığını koysaydı onlar Nureddin Soyer’i bile hiç düşünmeden desteklerlerdi. FETÖ’cülerin intikam peşinde oldukları ve bundan dolayı Tunç’un aleyhinde bulundukları iddiaları koca bir yalandan ibarettir ve bunca tecrübeden sonra bu martavala inanacak sözün sahipleri de dahil bir tek Türkiye vatandaşı yoktur.

Nureddin Soyer’i maşeri vicdanda mahkûm eden sebeplerin ilk tanıkları kuşkusuz 12 Mart muhtırasının mağduru dindarlardır. Diğer tanıklar ise, 12 Eylül darbesini yaşamış milliyetçi muhafazakar Ülkücü camiadır. Ben, şimdilerde bütün detaylarıyla basına yansıyan onun nasıl zalim, gaddar, işkenceci bir savcı olduğu bilgi ve belgelerini burada tekrar edecek değilim. Niyetim bu konu vesilesiyle Tunç Soyer’i destekleme kararında olan FETÖ’nün bir çelişkisini daha sizlerle paylaşmaktır. Şunları demiş FETÖ elebaşı bir zaman:  

“Nureddin Soyer korkunç bir din düşmanıydı. 12 Eylülden sonra da onun bu tavrı açıkça görülmüştü. Bazen Cuma namazına gider gibi görünürdü. Fakat zihniyet bakımından hiç de öyle değildi. Nitekim solculara da azılı bir solcu görünümü vermişti. Daha sonra adı rüşvet olaylarına da karıştı. İzmir’de Çeşme durağına yakın bir yerde oturuyordu. Köşk gibi bir evi vardı. Son gördüğümde bir hayli çökmüştü. Bizim davalar sebebiyle de bu adama bir şeyler verilseydi mesele hallolurdu. Arkadaşlar dediğime yanaşmadılar. Fakat daha sonra avukatlara benim dediğimin birkaç misli para ödediler, ama hiçbir mesele halledilemedi.

Solcular, mahkeme heyetindekiler için hep galiz tabirler kullanıyorlardı. Fakat Nureddin Soyer için “Baba adam, eşi bulunmaz adam” gibi hep övücü nitelikte sözler ediyorlardı.

Bize karşı çok sertti. Özellikle bizi tahrik etmek için elinden geleni ardına koymuyordu. Hatta bir keresinde hiç yeri değilken ve hiçbir sebep yokken “Kürt Said” dedi. Arkasından da “Alçak” gibi bir laf etti. Bekir Berk bütün medeni cesaretiyle ayağa fırladı ve “Alçak sensin” diye gürledi. Bekir Berk’in bu gürleyişi hepimizin gönlünü fethetti. Aslında hepimiz aynı şekilde gürlemeli ve “Alçak sensin” demeliydik…

FETÖ elebaşısı, 25.12.1994 tarihli sohbetinde de bakın ne demiş:

“Ben yere bakarak konuşan, sinsi, haince bakışlar altında çok şey gizleyen bir iki insan görmüşümdür. Bunlardan biri dimağıma yer etmiş: Nureddin Soyer. Şu, 12 Martta bizim ifademizi alan askeri savcı. Hiç yüze bakmaya cesareti yoktur. Çünkü haindir. Hainler korkaktır.”

İşte bunları demiş; fakat aynen Vatikan’a yılan- çiyan yuvası dedikten sonra koşup onlar tarafından kabul edilmek için yalvar yakar olan, Ecevit’e deccal dedikten sonra ona Cennet için şefaat vadeden, Demirel’e de aynı yaftayı vurduktan sonra onu söz sultanı ilan eden FETÖ elebaşısı şimdi de aynı karakterini sergiliyor ve babası için bunca laf saydığı ve zihniyet bakımından babasından hiçbir farkı olmayan Tunç Soyer’i destekliyor. Ey FETÖ’cü militanlar hiç olmazsa bir kereliğine bu adamın düştüğü çelişkiyi düşünün ve gerçeğe uyanın. Siz uyanmasanız da fark etmez, İzmir uyanacak ve 31 Martta sandığa gidip gereğini yapacaktır.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23