Onları hepiniz tanıyorsunuz! Jeffrey Epstein’ın Lolita Expres’i ve cinsel istismara uğrayan küçük Türk kızları

Onları hepiniz tanıyorsunuz! Jeffrey Epstein’ın Lolita Expres’i ve cinsel istismara uğrayan küçük Türk kızları

Yücel Kaya

Jeffrey Epstein adında Amerikalı bir şahıs, ABD Virjin Adaları’nda bulunan Little Saint James adlı adayı 1998 yılında yaklaşık 8 milyon dolara satın aldı. 

Epstein’ın burayı genç kadınları ve reşit olmayan kızları istismar etmek; yaşı 14 bile olmamış kızları hepimizin tanıdığı o zengin, güçlü işadamları ve siyasetçilere peşkeş çekmek için kullanmaya başladı.  

Adada lüks malikâneler, misafir villaları ve yasa dışı faaliyetler için özel alanlar bulunuyordu.  

Lolita Express 

Epstein, "Lolita Express" isimli özel jetini yüksek profilli misafirlerini bu adaya taşımak için kullandı. Bu yüzden dünyayı sarsan Jeffrey Epstein davası "Lolita Express" ismiyle anılmaya başladı. 

Reşit olmayan kızlarla birlikte olmak için Bill Clinton, Prens Andrew, Donald Trump ve diğer bazı ünlü işadamları bu adaya sık sık gidip gelmeye başladı ki dava dosyasında geçen bu isimleri yazının sonunda tek tek vereceğim. 

Kayıp Türk kızları 

"Lolita Express" Epstein davasında adı geçen minik mağdurların çoğunun ABD, İngiltere, Fransa, Güney Amerika, Doğu Avrupa ve Türkiye kökenli olduğu anlaşıldı.  

Virginia Giuffre gibi bazı mağdurlar, Epstein’ın uluslararası insan kaçakçılığı ağına sahip olduğunu ve farklı ülkelerden genç kızları istismar etmek için bu adaya getirildiğini ve mağdurların arasında kendisinin de olduğunu açıkladı. 

Prens Andrew tazminat ödeyerek konuyu kapattı 

Virginia Giuffre daha çocuk yaşta iken Kraliçe 2. Elizabeth'in üçüncü çocuğu ve ikinci büyük oğlu olan Prens Andrew tarafından tam üç kez cinsel istismara uğradığını ve Prens Andrew’in bu aşağılık suçu kabul ederek, Virginia Giuffre’a yüklü bir tazminat ödeyerek davadan vaz geçirildiğini hatırlamakta fayda var. 

Fuhuş Çetesi 

Zengin işadamı ve politikacıların iğrenç emellerine kurban olan kızların bazıları maalesef depremde anne ve babasını kaybeden küçük Türk kızlarıydı. 

Bu kızlar özellikle, 1999 Marmara Depremi sonrasında fuhuş çetesi tarafından kaçırılan kızlardı. En küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğu Türkiye’den kopartılarak dünyanın en zengin işadamı ve siyasetçilerinin cinsel istismarına alet edilmek üzere kaçırıldılar. Bu kızlar Virginia Giuffre gibi bir çevreye sahip olmadıkları için ne bir dava açabildiler ne de adları dava dosyalarında yazılır oldu. 

Dava dosyasındaki iki Türk 

Kızları mağdur eden aşağıda isimlerini vereceğim kişiler, dünyanın ünlü ve güç sahibi kişileri olduğu için Türkiye’den kaçırılan kızların isimleri ve kaç kişi olduğu hiçbir zaman açıklanmadı. Ancak dava dosyasına sadece iki Türk’ün adı girdi. 

Bunlardan biri Banu Küçükköylü isimli bir kadın diğeri de Turabi Fırat isimli bir Türk vatandaşıydı. 

Dosyada ismi geçen bu şahısların Epstein'in uçağıyla seyahat ettiğini New York Güney Bölgesi Mahkemesi iddia etse de bu iki isim iddiaları reddetti. 

Fuhuş tacirinin kadın ortağı 

Jeffrey Epstein bu fuhuş çetesini tek başına kurmamıştı yanında Ghislaine Maxwell isimli bir kadın da bulunuyordu. 

Olay ABD’de patlak verince mahkeme bu kadını da tutuklayıp sorguya çekti. 

Banu Küçükköylü ve Turabi Fırat isimli Türk vatandaşlarının isimleri de Ghislaine Maxwell davasında dosyaya girdiği için isimlerini veriyorum. 

Banu Küçükköylü 

Banu Küçükköylü, 1990'larda Türkiye'de bir güzellik yarışmasına katılmış bir isimdi. İngiliz medyasında, Epstein ve Prens Andrew ile bağlantılı olarak adı geçmiş, ancak Küçükköylü, Epstein'ı tanımadığını ve bu iddiaların yanlış olduğunu belirtmiştir. New York Güney Bölgesi Mahkemesi'nden, "Jane Doe 102" olarak anılan kişinin kendisi olmadığını belirten resmi bir karar almıştır. 

Turabi Fırat 

Turabi Fırat ise Epstein'ın uçağıyla seyahat ettiği iddia edilen bir diğer Türk vatandaşıdır. Fırat da, bu iddiaları yalanlamış ve Epstein'ı tanımadığını, onunla hiçbir zaman görüşmediğini veya seyahat etmediğini ifade etmiştir. 

Gerçekleri inkar eden bu iki Türk’ün mağdur mu olduğu yoksa 1999 Marmara Depremi sonrasında Türk kızlarını kaçıran çetenin liderleri mi olduğu dolayısıyla karanlıkta kaldı. Çünkü suça karıştığı ileri sürülen kişiler dünyanın en güçlü insanlarıydı. Konuşanlar bir şekilde susturuluyordu. 

İntihar mı etti susturulmak için öldürüldü mü? 

Jeffrey Epstein’ın akıbeti de öyle oldu. 10 Ağustos 2019'da, New York'taki Metropolitan Correctional Center (MCC) hapishanesinde ölü bulundu. Yetkililer ölüm nedenini intihar olarak açıkladı, ancak olay birçok komplo teorisine yol açtı. 

Epstein, 23 Temmuz 2019'da hücresinde baygın halde bulunmuş ve boynunda yaralar olduğu tespit edilmişti. 

Bu olaydan sonra intihara eğilimli mahkumlar için özel gözlem altına alınmıştı, ancak ölümünden kısa süre önce bu önlem kaldırıldı. Epstein’ın hücresini gören iki güvenlik kamerası da arızalıydı ve olay anını kaydetmemişti. 

Bu durum, olaya suikast şüphesiyle yaklaşanların en büyük dayanaklarından biri oldu. Epstein'ın öldüğü gece görevli olan iki hapishane gardiyanı, Epstein’ı saatlerce kontrol etmediklerini ve uyuya kaldıklarını iddia etti. 

Daha sonra gardiyanların kontrollerle ilgili sahte rapor hazırladığı ortaya çıktı. Sonuç olarak resmi açıklamaya göre, Epstein hücresinde kendini astı ve intihar etti.  

Akıbeti meçhul Türk kızları 

Fuhuş ticaretine yön veren Epstein öl(dürül)dü. Mağdur kızlardan Virginia Giuffre, Prens Andrew tarafından yüksek meblağlı tazminat ile susturuldu. Zavallı Türk kızlarının ise akıbeti meçhul.  

Ancak aşağıda isimlerini tek tek vereceğim o güçlü kişiler ise hayatlarına devam etmekte. 

1. Bill Clinton (Eski ABD Başkanı) 

Epstein’ın özel jeti "Lolita Express" ile en az 26 kez uçtuğu iddia edildi. 

Clinton, Epstein’ın özel adasına hiç gitmediğini ve Epstein ile olan ilişkisini yalnızca hayır işleri kapsamında olduğunu söyledi. 

Ancak uçuş kayıtlarında Clinton’un Epstein’ın jetini birçok kez kullandığı görüldü. 

2. Prens Andrew (İngiltere Kraliyet Ailesi Üyesi) 

Prens Andrew, Epstein’ın kurbanlarından biri olan Virginia Giuffre tarafından cinsel istismarla suçlandı. 

Giuffre, Prens Andrew’un kendisini Epstein aracılığıyla reşit olmayan bir kızken istismar ettiğini öne sürdü. 

Prens Andrew, tüm suçlamaları reddetti ancak 2022’de Giuffre’ye maddi tazminat ödeyerek davayı kapattı. 

Bu skandal nedeniyle Kraliçe II. Elizabeth, Prens Andrew’un kraliyet unvanlarını geri aldı. 

3. Donald Trump (ABD Başkanı ve Gazze’ye göz diken işadamı) 

Epstein ile 1990'larda arkadaş olduğu biliniyor. 

2002’de Trump, Epstein hakkında "Harika bir adam. Kadınları çok seviyor, özellikle genç olanlarını" şeklinde bir açıklama yapmıştı. 

Ancak 2008’de Epstein'ın Florida’da yargılanması sonrasında Trump onunla tüm bağlarını kopardığını söyledi. 

4. Ghislaine Maxwell (Epstein’ın Yakın İşbirlikçisi ve Sevgilisi) 

Epstein’ın sağ kolu olarak biliniyordu. 

Genç kızları Epstein için bulmak ve yönlendirmekle suçlandı. 

2021’de 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

5. Kevin Spacey (Oscar Ödüllü Oyuncu) 

Epstein’ın uçağıyla uçan ünlülerden biri olduğu ortaya çıktı. 

Prens Andrew ile birlikte Epstein’ın adasında bulunduğuna dair iddialar var. 

Daha önce de cinsel istismar suçlamalarıyla karşı karşıya kalmıştı. 

6. Naomi Campbell (Ünlü Model) 

Epstein’ın partilerinde ve etkinliklerinde defalarca görüldü. 

Ancak Campbell, Epstein ile yakın bir ilişkisi olmadığını söyledi. 

7. Les Wexner (Victoria’s Secret'ın Sahibi) 

Epstein’ın en güçlü bağlantılarından biri olarak biliniyor. 

Wexner, Epstein’a büyük miktarda finansal destek sağladı ve yıllarca onun danışmanı olarak çalıştı. 

8. Alan Dershowitz (Ünlü Avukat ve Harvard Profesörü) 

Epstein’ın avukatlarından biri olarak davalarında ona yardım etti. 

Virginia Giuffre, Dershowitz’i de cinsel istismarla suçladı, ancak Dershowitz iddiaları reddetti. 

9. Jean-Luc Brunel (Model Ajansı Sahibi) 

Epstein için genç modelleri yönlendirmekle suçlandı. 

2021’de Fransa’da hapishanede ölü bulundu (intihar ettiği iddia edildi).