İklim Değişikliği Kanunu ve sapık Klaus Schwab’ın sevinci
İklim Değişikliği Kanunu ve sapık Klaus Schwab’ın sevinci
Yücel Kaya
TBMM internet sitesinde ‘Yasama’ bölümünden ‘Kanun Teklifleri’ne girdiğimizde;
Teklifin Başlığı “İklim Kanunu Teklifi” olarak geçerken, teklifin özeti ise şöyle anlatılıyor;
“Teklif ile, iklim değişikliği ile mücadele bağlamında sera gazı emisyonlarının azaltılması, bu doğrultuda iklim değişikliğine uyum faaliyetlerinin, planlama ve uygulama araçlarının, iklim değişikliği ile mücadelede kullanılacak gelirlerin, ayrıca izin ve denetime ilişkin ilkelerin yasal ve kurumsal çerçevesinin düzenlenmesi amaçlanmaktadır.”
Bu özetini sunduğum kanun tasarısı mecliste görüşülürken kamuoyunda önemli tartışmalar yaşandı.
Ancak DMM, ‘İklim Kanunu Teklifi'ne ilişkin tartışmalara neden olan iddiaları yalanladı
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), TBMM Genel Kurulu'nda geçen hafta ele alınan ve 20 maddeden ilk 4'ü kabul edilen İklim Kanunu Teklifi ile ilgili ortaya atılan bazı iddiaların doğru olmadığını bildirdi.
"Paris Anlaşması'nda küresel güçler tarım alanlarınıza el koyacak, toprağınız elinizden alınacak, istediğiniz ürünü ekemeyecekseniz, ekseniz de ürünler sizin olmayacak" gibi iddiaların da doğru olmadığı belirtti.
Bu kanunla ilgili bir yığın uçuk komplo teorileri havada uçuşuyor. O nedenle DMM’nin bu konudaki yapmış olduğu uyarının yerinde olduğunu düşünüyorum.
Ancak bu kafadaki soruları cevaplandırmaya yetmiyor.
Ortada bir iklim değişikliği mi var ki devlet, tartışmalara neden olan bu yasayı alelacele çıkartmak için harekete geçiyor?
Durup dururken nereden çıktı bu İklim Değişikliği Kanunu?
Bir milletvekili güneşli bir günde TBMM’ye giderken gökyüzüne baktı. “Hava ne kadar da sıcak! Küresel ısınma söylentileri doğru olmalı! İneklerin çıkardığı gaz sera etkisi yapıyor! Hemen bununla ilgili bir ‘İklim Değişikliği’ kanun teklifi hazırlayıp meclise sunayım!” demedi tabi ki..
Kanunun Türk Halkı üzerinde ne gibi olumsuz etkileri olacağına dair bir şeyler yazmayacağım.
Paris İklim anlaşmasının kimler tarafından ortaya atılıp TBMM’ne kadar geldiğinin üzerinde durmak istiyorum.
Bu işin ucu Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum - WEF)'un kurucusu ve başkanı olan Klaus Schwab’a kadar gidiyor.
Klaus Schwab, WEF aracılığıyla sürdürülebilir kalkınma, iklim değişikliğiyle mücadele, yeşil enerji dönüşümü ve dijitalleşme gibi konuları dünyanın gündemine taşıyan ve özellikle 2020'de tanıttığı ve bütün dünyanın konuştuğu "Great Reset (Büyük Sıfırlama)" kavramını ortaya atan kişi.
Klaus Schwab’ın başkanı olduğu WEF’in Büyük Sıfırlama kavramını ortaya atması bu küresel elitlerin amacının;
Ulus devletleri zayıflatmak,
Dijital para birimleriyle tam kontrol kurmak,
Bireysel mülkiyeti ortadan kaldırmak,
Dünya nüfusunu yönlendirmek gibi bir planın parçası olduğu için WEF’in ortaya attığı İklim değişikliği yasasının da Ulus devletleri zayıflatacağı, Dijital para birimleriyle tam kontrol kurulacağı ve istediğiniz Bireysel mülkiyeti ortadan kaldıracağı düşünülüyor.
DMM’nin bahsettiği ‘toprağınız elinizden alınacak,’ sözünün kaynağı da buradan gelmekte.
Schwab’ın ve WEF’in iklim yasaları gibi uygulamaları bir “küresel kontrol aracı” olarak kullandığına dair ortaya atılan komplo teorilerinin doğru olup olmadığını bilemeyiz ama bu şahsın küçük kız çocuklarını taciz eden bir sapık olduğunu dünyada bilmeyen yok.
2024 yılının Haziran ayında The Wall Street Journal tarafından yayımlanan bir haberde, Schawp’ın 80'den fazla mevcut ve eski çalışanın ifadelerine dayanılarak, kadın ve siyahi çalışanlara karşı ayrımcılık yapıldığı, bazı üst düzey yöneticilerin kadın çalışanlara yönelik cinsel tacizde bulunduğu yazılıp çizildi. İnternete girdiğinizde bu iklim yasasını ülkemiz ve başka ülkelere dayatan kişinin yaptığı rezaletleri görebilirsiniz.
Bu küresel platformun başkanını başka nereden tanıyoruz?
Tabi ki Davos’tan..
Hani katil İsrail’in cumhurbaşkanı Şimon Peres, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını savunan uzun bir konuşma yaptı ya..
Sıra Erdoğan’a gelince süre kalmadığı iddiasıyla Cumhurbaşkanımıza söz verilmedi ye..
Ve Cumhurbaşkanımız da Şimon Peres’e;
“One minute! One minute! Sayın Peres, siz benden yaşlısınız. Sesiniz çok yüksek çıkıyor. Bu, suçluluk psikolojisidir. Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz.” Dedi ya..
İşte o toplantıyı düzenleyen, İsrail Cumhurbaşkanını konuşturup ta Erdoğan’ın sesini kısmak isteyen (ama bunu başaramayan) WEF’in başkanı o sapık Klaus Schwab’tır.
Her yıl Davos’ta düzenlenen ve dünya liderlerini, iş insanlarını, akademisyenleri ve sivil toplum temsilcilerini bir araya getiren WEF’in Türkiye’deki bazı iş insanları, akademisyenler ve sivil toplum temsilcileri ile yakın bir bağı var.
Bu yasa; bir milletvekilinin. “Hava ne kadar da sıcak! Küresel ısınma söylentileri doğru olmalı! İneklerin çıkardığı gaz sera etkisi yapıyor! Hemen bununla ilgili bir ‘İklim Değişikliği’ kanun teklifi hazırlayıp meclise sunayım!” diyerek çıkmadı.
Bu yasa;
"Great Reset (Büyük Sıfırlama)" kavramını ortaya atan ve attığı her adımı “küresel kontrol aracı” olarak kullanan bir şahsın iş birliği içindeki akademisyenlerin ve çeşitli başlıklar adındaki STK’ların gayreti ile meclise kadar geldi.
Bir Alman Yahudisi olan Klaus Schwab 24.02.2021 yılında düğmeye basar basmaz Türkiye’deki bazı gazetelerde “Küresel ısınma” ile ilgili haberler çıkmaya, akademisyenler küresel ısınmadan bahsetmeye Türkiye’deki STK’lar da;
“Türkiye, Paris İklim Anlaşması'nı Onaylasın” diye bir kampanya başlattı.
Durup dururken 48 ayrı sivil toplum örgütü bir araya gelerek bildiri yayımladı.
“Türkiye, Paris İklim Anlaşması'nı Onaylasın #ParisiOnayla”
Kim bu sivil toplum kuruluşları?
O zamana kadar küresel ısınmadan haberi olmayan bu kuruluşlar nasıl oldu da birden aydınlanıp! İneklerin çıkardığı gazların sera etkisi yaptığını kavrayarak Türkiye’nin Paris iklim Anlaşmasını imzalaması için bir araya geldi? Kim bu sivil toplum kuruluşları?
Başörtüsü ve İslam karşıtlığını kendisine şiar edinen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ‘ÇYDD’ Klaus Schwab’ın dayattığı Paris anlaşması ve iklim yasasının meclise gelmesi için öncülük etti.
CYDD’nin yanı sıra TEMA vakfı, Her Yer Kazdağları Derneği, Yokoluş İsyanı vs. 48 sivil toplum kuruluşu İklim yasasının meclise gelmesi için harekete geçti.
Merak edip baktım bu 48 sivil toplum kuruluşları ne iş yapıyor diye. ÇYDD’nin neler yaptığını biliyoruz da ya diğerleri?
Örneğin Youth For Climate (İklim İçin Gençlik) derneğinin Instagram sayfasını açtığınızda TOMA’ların önünde oturmuş bir genç kız görünüyor. Üzerinde bir slogan “Özgürlükten vazgeçmek, insanlıktan vazgeçmek” gibi Türk Polisine karşı direnişi simgeleyen bir fotoğraf, yanında ise “Demokrasi İçin geleceğimiz için ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganı ile şu an yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle cezaevinde yatan Ekrem İmamoğlu’nun bir fotoğrafı.
Çoğu LGBT, Lezbiyen, Gay, Feminist hareketleri destekleyen kuruluşlar.
Bir yandan bu ‘Çevreci’ derneklerin baskısı bir yandan gazetelerde çıkan “Küresel ısınma’ haberleri sonucu 09.11.2021 yılında Türkiye Paris anlaşmasını imzalamak zorunda kaldı.
Geçtiğimiz hafta bu yasa mecliste görüşüldü.
“İlk dört maddesi kabul edildi” diye haberler çıktı.
Alman Yahudisi sapık Klaus Schwab bu haberlere çok sevinmiş olmalı!
“Sıfır emisyon hedefi, Gıda güvenliği, Yeşil Büyüme, yeşil enerji” gibi süslü kelimelerle bu yasanın geçmesi için çaba sarf eden LGBT, Lezbiyen, Gay, Feminist hareketleri destekleyen kuruluşlar da sevinmiş olmalı.
Çünkü onlar “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” yani bizim bildiğimiz haliyle “İstanbul Sözleşmesi” imzalandığında da sevinmişlerdi.
Ancak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Sözleşmesini “Aile yapısına zarar verdiği” gerekçesi ile iptal etmiş, onların sevincini kursağında bırakmıştı.
Ben Cumhurbaşkanımıza güveniyorum.
İklim yasasını da iptal ederek Klaus Schwab’ın, ÇYDD’nin lezbiyenlerin, geylerin sevincini de kursağında bırakacaktır İnşallah.
NOT: Ben bu yazıyı hazırlarken Yeniakit.com.tr’de konuyla ilgili bir haber yayınlandı.
Haber şöyle;
“İlk dört maddesi TBMM'den geçen yasa tasarısına ilişkin bugün ve yarın devam edeceği belirtilen görüşmeler şimdilik TBMM gündeminden çıkartıldı. Bu kararda yasaya ilişkin tepkilerin etkili olduğu belirtildi.”
Elhamdülillah…