• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sedat Yılmaz
Sedat Yılmaz
TÜM YAZILARI

“Küresel” oyunculuğa oynuyorsak sorun yok!

30 Haziran 2018
A


Sedat Yılmaz İletişim:

Dünyadaki son gelişmelerden sonra projeksiyonu mecburen dışarıya çevirmek zorundayız… Çünkü bu dönemde dönen uluslararası dolapları bilmeden içeride siyaset yapmanın imkan ve ihtimali yok! Ülkeyi dışarıya kapatamayacağımız bir gerçek… O zaman küresel oyunları bilmekle kalmayıp küresel oyuncu olma yolunda siyaset yapmak en akıllıcası olmalı!

ABD, 2008 küresel krizinden çıkarken dünyada kur ve faiz savaşlarının yerini ticaret savaşları alıyor. Uluslararası ticarette artık korumacılığın sınır tanımayacağı tahminleri artarak yükseliyor…

Dünyanın küreselleştiği, bilginin ve bilgilendirmenin zirve yaptığı bir zamanda hangi fikri, hangi siyasi hareketi, hangi ticareti “korumacılık”la sansürleyerek sağlıklı bir şekilde koruyabilirsiniz ki? Belki bilge gibi konuşmak olacak ama, dünyanın sorunları “korumacılık”la değil ancak “paylaşmak”la çözülebilir, diye düşünüyorum. Bugünkü konjonktür ise kesinlikle “paylaşmaya” kapalı!

İşte bahsettiğim kapalı kapıları açıp insanlığın hizmetine sunan kişi bu zamanın dünya lideri olabilir…

***

Evet, Trump, Bretton Woods’ın 3 numaralı kurumu Dünya Ticaret Örgütü’nden (WTO) çekilecek kadar hırçınlaştı… Dolayısıyla Bretton Woods ruhu Donald Trump kılıfında “korumacılığın” sonu gelmeyecek farklı perdeleriyle dünyayı biraz hırpalayacak. Tahminler o yönde… Uluslararası ticaret; ABD’nin başlattığı ve ülkeler arasında yayılan ithalat ve ihracat baskısı, rezerv para ve faiz hegemonyasıyla daha da daralmaya doğru gidecek.

Daha önce de yazdım; Bretton Woods’ın bânisi ABD’nin hedefi belli… Her alanda, askeri, siyasi, ekonomik dünya hâkimiyeti… Ekonomide “üç kâğıt oyunları” ve “belden aşağı ticaret uygulamaları”adamların karakteri olmuş… Hiçbir uluslararası anlaşmayı tanımıyorlar… Dedim ya, ABD gerçek manada ticaret istese Trans Pasifik ve Trans Atlantik anlaşmalarını iptal eder mi? Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nı (NAFTA) yeniden müzakere etmeye zorlar mı? Cihan hâkimiyeti hülyası olmasa dünya birinciliğine oynayan Çin’e bu kadar baskı uygular mı? İstila ruhu olmasa PKK, DAEŞ gibi bilmem ne bela terör örgütleriyle işbirliği yapar mı?

***

ABD’nin karakteristik özelliğini biraz daha açayım…

Bretton Woods, hedefleri doğrultusunda günümüzde farklı bir boyuta geçiyor… Şöyle ki, ABD, küresel finans oyunlarıyla azaltamadığı yüksek borçlarını şimdi ülkelerin reel sektörleri kanalıyla halletmeye uğraşıyor…

Hep diyoruz ya, “Borçlanma maliyetleri yükseliyor. Küresel para darlığına hazır olun!  Cari açıklarınızı dış kaynakla değil bizzat üreteceğiniz ve satacağınız mallarla karşılayın! Ülkenizin cazibesini artırın… Stratejik yaklaşımlar hariç üretebileceğiniz ürünleri kesinlikle ithal etmeyin”…

Bu uyarılar boşuna değil!

Ticaret savaşlarının yeni mevzi kazandığı bu dönemde bizim gibi cari açık ve dış ticaret açığı sorunu yaşayan ülkelerin tedbirli olması şart. Çünkü bugün her ülke birbirine mal ve hizmet satabilmek için cazip fiyatlarla uluslararası pazarlama savaşı verdiği unutulmamalı!

***

Bakınız, ABD önce Çin’e ve Avrupa Birliği’ne, ardından Meksika’ya hatta Kanada’ya kadar yüksek dış açık verdiği ülkelere reel sektör bazında ticaret savaşı açtı. Bu ticaret savaşları kervanına kısa zaman içinde diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler de katılacak. Karşılıklı “korumacılık” operasyonları daha da artacak! Biz de bu savaşın içine yavaş yavaş giriyoruz…

Gümrük vergileri yükselecek… İthalatı zorlaştıran kurallar ve denetimler dediğimiz tarife dışı engeller ardı ardına gelecek… Bu da kesmeyecek… Anti damping ve telafi edici vergi uygulamaları dünya ticaretini canından bezdirecek…

Nitekim, dünya ekonomisine yön veren ABD Merkez Bankası (FED), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Japonya Merkez Bankası (BOJ) gibi kurumların aşırı tedbirleri, küresel ekonomideki sıkıntıları çözmede pek fayda sağlamadığı görünüyor… FED 2018 için 3 faiz artıracağını bildirmişti, şimdi sayıyı 4’e çıkardı. Yıl sonuna doğru 5 derse şaşmayın! Çünkü doların değerini düşük tutup ihracatını artırmada duvara toslayan ABD, çıkışı artık “korumacılık”ta ve hatta “istila”da arıyor. 

***

Avrupa ise genişlemede gideceği bir miktar yolu daha var. Ama neticede Avrupa da ABD’nin yolunda. Avro-dolar dengesini korumak için yükselen enflasyona karşı mecburen faiz artıracak. İngiltere, Japonya, Çin, Rusya ve Güney Kore de Avrupa gibi.

Projeksiyonu bize çevirdiğimizde ise bir müddet sonra Avrupa’da faizlerin artmasıyla avronun güçlenmesi, ithalatını büyütmeden ihracatını büyütemeyen Türkiye için hiç de hayırlı bir haber değil!

Maalesef, herkesin kabuğuna çekileceği, çirkin yüzlü stagflasyonun giderek hızlanacağı bir dünyaya doğru yürüyoruz. Dolayısıyla içeride ve dışarıda siyasi ve ekonomik birbirine yakın olanlar birlik ve beraberlikten taviz vermemeleri, siyaset ve ticaretlerini “paylaşarak” ortak zeminde yapmaları gerekiyor.

Bretton Woods, bakalım dünyayı yaklaşmakta olan bunalıma karşı yeni politikalarla mı yoksa yeni kargaşalarla mı karşılayacak, hep birlikte göreceğiz!

Türkiye bu konjonktürde küresel oyunculuğa oynuyorsa o zaman endişelenmeye gerek yok diyebiliyor muyuz?

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23