• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Muharrem Güneş
Muharrem Güneş
TÜM YAZILARI

Mısır Seçimleri ve Sisi’nin rakiplerini tasfiye taktikleri

25 Ocak 2018
A


Muharrem Güneş İletişim: [email protected]

Gözümüz kulağımız Afrin harekâtına kilitlenmişken, kalbimiz gönül coğrafyamız için atmalı. Bir an için İslam coğrafyasında yaşananlardan bihaber kalmama sorumluluğumuz var. Bugünlerde en çok konuşulan gelişmelerden biri de Mısır’da yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri ve yarışan adaylar…

Önümüzdeki mart ayı sonunda yapılması beklenen cumhurbaşkanlığı seçimi, Sisi’nin elinde bulundurduğu basın ve askeri gücü kullanarak rakiplerini baskı ve tutuklama yoluyla tasfiye ettiği bir atmosferde geçiyor.

2012 seçimlerinde Muhammed Mursi karşısında aday olan Ahmed Şefik Sisi’ye karşı adaylığını yeniden açıkladıktan sonra yaptığı Birleşik Arap Emirliği ziyareti dönüşünde adaylıktan çekildiğini açıklamıştı. Adaylığını açıklayan ikinci kişi Avukat Ahmed Ali’nin ise Sisi’ye karşı ciddi bir başarı göstereceği beklenmiyordu.

Silahlı Kuvvetler eski Genelkurmay Başkanı Sami Annan gençlerin tutuklanması, ekonominin kötüye gidişi vb. nedenlerle Sisi yönetiminin ülkeyi felakete sürüklediğini belirtmiş ve Sisi’ye karşı adaylığını açıklamıştı. Adaylığını açıklamasının ardından Mısır’da Müslüman Kardeşler (İhvan) Teşkilatı eski Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Yusuf Neda’nın ordunun halka hizmete ve devleti koruma görevine geri dönmesi, 2012 seçimlerine ve seçimleri kazanan Muhammed Mursi’ye iade-i itibar verilmesi, yargının temizlenmesi, Sisi döneminde verilmiş siyasi kararların iptali, tutukluların serbest bırakılması gibi şartların kabul edilmesi karşılığında adaylığının desteklenebileceği mesajı gündeme bomba gibi düşmüştü. Annan’a farklı kesimlerden de destek ve teveccüh açıklamaları gelince darbeci Başkan Sisi ciddi bir şekilde endişeye kapılmış, çıktığı TV programında aday olacak kişileri “yolsuzluk” üzerinden açıktan tehdit etmişti. 

Sisi’nin tehditleri sonrası 23 Ocak’ta Silahlı Kuvvetler Genel Komutanlığı, Sami Annan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığını reddeden bir bildiri yayınladı. Açıklamada Annan’a, bazı ithamlar yöneltti; Annan’ın halen yedek subay olması hasebiyle ordunun onayını almadan adaylığını açıklaması, halkı orduya karşı isyana teşvik gibi sudan sebepler sıralanıyordu. Açıklama yapılır yapılmaz Sami Annan gözaltına alınarak tutuklandı ve ismi seçim listesinden çıkarıldı. 

Sisi’nin tehditlerini ve ardından gelen tutuklamaları yorumlayan Mısırlı muhalif siyasetçi ve gazeteciler, Sisi’nin bir sonraki seçimleri kazanamazsa, yeniden darbenin kılıcının hazır olduğu mesajını vermeye çalıştığını bu nedenle önümüzdeki günlerin birçok sürprize gebe olduğunu belirtiyorlar.

Liberal kanadın temsilcisi Yarının Devrim Partisi genel başkanı Eymen Nur, “Mısır silahlı kuvvetlerinin eski genelkurmay başkanı Korgeneral Sami Annan’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmasının engellenmesi, darbe lideri Abdul Fettah Sisi’nin seçimlerden ne anladığını bir kez daha teyit etmiştir. Çünkü kendisi de çok iyi bilir; tank ile gelenler seçim ile gitmezler. Özgür seçimlerin önünü kapatanların anladığı dil devrim dilidir. Sisi kaçınılmaz olarak o koltuğu terk edecektir. Çünkü o koltukta kalmayı hak etmiyor ve sonunun gittikçe daha fazla yakınlaştığını fark etmiş olacak ki devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in yolunda hızla ilerliyor” dedi.

Mısırlı tanınmış gazetecilerinden Hatem Azzam yaşanan gelişmeleri şöyle değerlendirdi; 3 Temmuz darbesinden bu yana, Mısır devletinin -silahlı kuvvetler dâhil tüm kurumlarıyla- İsrail›in ulusal kahramanı tarafından kaçırıldığını görüyoruz. Bugün yaşananlar, İsrail’in ulusal kahramanına itiraz edenlerin sonunun ne olacağının yeni delilidir.

Sisi’nin önce Mısır Genel İstihbarat Servisi başına atanmasındaki amaç, Mısır silahlı kuvvetlerinin ve kalan kurumların kaçırılmasından sonra bu hassas kurumu tamamen kontrol altına almaktı. Sonrasında Sisi Cumhurbaşkanlığına İsrail tarafından getirilerek Mısır, tamamen Siyonizm’in kontrolüne verildi.

Toplumsal bölünmeyi derinleştiren, Mısır gençliğini hapishane duvarlarının arkasına tıkan ve darağaçlarına götüren, Mısır devletinin topraklarını ve zenginliklerini satarak ulusal güvenliğini tehdit eden, Tiran ve Sanafir adalarından sonra Sina’yı da İsrail’e teslim etmek isteyen İsrail’in ulusal kahramanı Sisi’yi devirmek Mısır halkının en öncelikli görevi olmuştur. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23