• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
TÜM YAZILARI

Dünyayı nasıl bir gelecek bekliyor?

25 Mart 2020
A


Mehmet Koçak İletişim: [email protected]

Ölümlere ve ekonomik kayıpların yanında, insanların yakınlaşması ve teması ile özgürlüklerinin engellenmesine sebep olan küresel bir salgın olan Koronavirüsünün korkulu rüya olduğu bir dönem yaşıyoruz.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre henüz Koronavirüsten korunabilmek için herhangi bir aşı bulunabilmiş değil.

Çağın ‘vebası’ addedilebilecek bu salgından korunmanın en gerçekçi yöntemi insanların birbiriyle temas etmemesi olarak kabul ediliyor.

Dünyanın hemen her yerinde, selamlaşma ve yakın ilginin ifadesi olarak kabul edilen tokalaşmak ve kucaklaşma bundan böyle olmayacak.

Yani günümüzde insanların birbiriyle teması sakıncalı görülüyor. 

Ayrıca:

En yakın müttefik ve komşu ülkeler kapılarını birbirine kapattı, kapatıyor.

Bunu ilk başlatan ABD, İngiltere dışındaki Avrupa Birliği (AB) üyesi ülke vatandaşlarının ülkeye girişlerini yasakladı.

Hatta, AB üyesi ülkeler Fransa, Avusturya ve İtalya ile İsviçre kapılarını birbirine kapattı. 

Şimdi, Almanya’da buna dahil oldu.

Halbuki bu ülkeler, seyahat özgürlüğü, dünyadaki en temel insani hak olarak kabul görmekteydi.

Korona salgını nedeniyle insanlar, insani ilişkiler ve seyahat özgürlüklerinin kısıtlanmasını kabullenmekte zorlanmaktadır.

Diğer bir ifadeyle; devletler ve insanlar geçmişte benzeri görülmemiş bir şekilde zorunlu bir değişime mecbur kalıyorlar.

Bu durum insanların psikolojisini bozmakta hatta travmalara sebep olmaktadır. 

Çünkü insan yaratılıştan sahip olduğu her duygusu ile diğer varlıkların üzerinde farklı düzeye sahiptir. 

İrade ve düşünme yeteneğine sahip olan insan, birbiriyle tanışma, iletişim kurmayı ve özgür yaşam ile bir arada yaşama kültürüne sahiptir.

Görünen o ki; yeni bir yönteme, özgürlüklerin sınırlandığı, temassız iletişimi zorunlu kılan yeni bir dünya şekilleniyor. 

Koronavirüs vakalarında yaşanan artış nedeniyle tüm dünya da önlemleri artırıyor. 

Birçok ülkede sokağa çıkma yasağı getirildi.

Ülkemiz de de böyle bir karar virüsün yayılması önlenemez ise alınmak zorunda kalınacak.

Temas ve haberleşme ancak Tv kanalları ve sosyal medya başta olmak üzere kitle iletişim araçları üzerinden sağlanabilecek.

Bu gerçeklerden hareketle:

 İletişimsiz ve de özgürlüklerin kısıtlandığı bu yeni yöntemi insanlar geçici bir önlem olarak kabul ederken, alışık oldukları önceki yaşam tarzlarına yeniden kavuşmayı sabırsızlıkla bekliyorlar.

Ancak, insani ilişkiler ve özgürlüklerin kısıtlanmasının yanında dünyada yaşanan mevcut durum, dünya ekonomisine büyük zararlar vermektedir. 

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD): Koronavirüsün oluşturduğu ekonomik kriz şimdiden 2008 finansal krizinden daha büyük olduğunu duyurdu.

Dünyada sosyal hayat, insan ilişkileri ve ekonomi durma noktasına gelmek üzeredir.

Ancak ne hazindir ki; bu olumsuz gidişin ne zamana kadar süreceğini hiç kimse bilemiyor. 

İşte asıl sorun burada…

Bu olumsuz gidişat bize ister istemez, “dünyayı nasıl bir gelecek bekliyor?” sorusunu sormaya mecbur ediyor.

Peki ne yapmalı?

Durum gerçekten çok ciddi, herkes bu ciddiyeti anlamalı. 

Her şeyden önce toplumsal hafıza mevcut şartları kabullenmeli ve her birey kendi önlemini almak için uzmanların uyarılarına kulak vermeli ve hükümetin aldığı kararlara uymalı.

Ayrıca; Uluslararası Toplum ile devletler üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeli,

Ülkelerin tek başına hareket etme yerine ortak çalışma projeleri başlatarak çareler aramaya yönelmelidir.

Çünkü, salgınla mücadele devletlerin imkanlarını aşıyor.

Kısacası:

Fertler ve toplumlar ile ülkeler sorumluluklarını yerine getirmeleri halinde bu olumsuz gidiş daha büyük kayıplar verilmeden önlenebilir.

Hükümetin tedbirleri ve Maliye Bakanlığı’nın desteği önemli 

Türkiye’nin koronavirüs ile mücadelede aldığı önlemler yeterli mi? sorusuna gelince:

Aslında hiçbir ülkede alınan önlemler yeterli değil.

Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye de mevcut bütçesi ile böyle bir salgınla mücadele etmeye hazır değil.

Ancak, hükümetin ekonomik sıkıntılara rağmen krizle başa çıkmak için ellerindeki her şeyi seferber etmeleri insana verilen önemin bir ifadesidir.

32 bin ilave sağlık elemanının işe alınması, bedava virüs testi, doktorlar ve hemşireler için daha iyi bir ekipman, serbest çalışanlar ve özel şirketler için vergi ödemelerine ara verilmesi gibi destek kararları alındı.

Çok yakında eğitim alanındaki işletmeler için de bazı kolaylıkları içeren destek paketi için hazırlıklar yapılmaktadır.

Bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın ilave tedbirler alınmasına Maliye Bakanlığı’nın destekleri önemli ve etkilidir.

Elbette bütün bunlar derde deva değildir ancak geçici de olsa bir rahatlama getirecektir.

Unutulmasın ki:

Her ülke gücü nispetinde hareket etmeye mecburdur. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Dünyayı nasıl bir gelecek bekliyor?

Bu mevzılar aftıraman pakdil' in konularıdır. Lütven ayrı bir alanda çalışınız; ayınştayın 'birleşik alan' teorisine çalışmıştı mesela..

Mustafa

En'âm Sûresi 46 - De ki: "Söyleyin bakalım, eğer Allah kulaklarınızı ve gözlerinizi alır da kalblerinize mühür vurursa, Allah'tan başka onları size getirecek tanrı kimdir?". Dikkat et, âyetlerimizi nasıl türlü türlü açıklıyoruz, sonra da onlar yüz çeviriyorlar? 47 - De ki: "Söyler misiniz bana! Size Allah'ın azabı ansızın veya açıkça gelirse, zalim toplumdan başkası mı helak olur?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23