• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
TÜM YAZILARI

Çete başı Hafter anlaşma masasından kaçtı

15 Ocak 2020
A


Mehmet Koçak İletişim: [email protected]

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ortak çağrısı üzerine 12 Ocak itibarıyla başlayan ateşkesi önce reddeden sonra kabul ettiğini duyuran ‘Hafter Çetesi’ başı Halife Hafter, bu sefer Moskova’daki ateşkes anlaşma masasından kaçtı.

Türkiye ve Rusya Dışişleri bakanları başkanlığındaki heyetlerin 8 saat süren yoğun bir çalışma sonucu hazırlanan ‘ateşkes anlaşma metni’ Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti tarafından imzalanmış, Hafter ise, söz konusu metni imzalamak için 1 gün süre istemişti. 

Ancak Hafter, ateşkes için hazırlanan metni imzalamadan Moskova’dan ayrıldığı açıklandı.

Farklı ülkelerin elçiliklerinden gelen bazı temsilciler ile görüşmelerin yanında bazı ülkeler ile telefon görüşmeleri gerçekleştiren Hafter’in ateşkes anlaşma metnini imzalamadan Moskova’dan ayrılması kararında o görüşmelerin etkili olduğu tahmin ediliyor.

Böylece barış adına önemli bir kazanım olan Moskova buluşması, Hafter’in ihanetine uğramış oldu.

Dışişleri Bakanı Sn. Mevlüt Çavuşoğlu’nun ifadesiyle masadan kaçmakla aslında kim barış, kim savaş, kim birlik beraberlik istiyor, kim istemiyor ortaya da çıkmış oldu. 

 Aslında Moskova’da ateşkes imzalanmış olsaydı, Berlin’de düzenlenmesine çalışılan ve Uluslararası Toplumun güçlü bir destek vereceği açıklanan, Libya Konferansında barış adına bir sonuca ulaşmak mümkün olabilirdi. 

Şimdi herkes “Bundan sonra ne olur?” sorusuna cevap arıyor.

Ancak, Hafter Çetesi’nin başı olan Halife Hafter, anlaşma masasından kaçtığı için şimdiye kadar yaşananların olduğu gibi bundan sonra da yaşanacakların tek sorumlusu olacaktır. 

HAFTER ASLINDA SAVAŞ SUÇLUSU  

Libya’yı 42 yıl yöneten Muammer Kaddafi 2011’de devrilmişti.

Şubat 2014›te BM destekli seçimler sonrası Ulusal Mutabakat Hükümeti kuruldu.

Hükümette aradığı yeri bulamayan Halife Hafter adlı kaçak general, televizyondan yayınladığı mesaj ile Libyalılara kurulan hükümete karşı ayaklanmaları çağrısı yaptı.

Silahlı bir kesim aşiret güçleri ile Libya’nın ikinci en büyük şehri Bingazi ve doğudaki bazı bölgeleri elinde bulunduran, El Kaide ile bağlantılı Ensar el-Şeria ve bazı diğer İslamcı grupları tarafına katarak ‘Hafter Silahlı Çetesi’ni oluşturdu.

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni (UMH) silah zoruyla devirmek amacıyla çete kurmaktan Libya Yüksek Mahkemesi tarafından Hafter, hain ve suçlu ilan edildi.

Hafter, başkent Trablus’u ele geçirip ülkeye sahip olma adına başlattığı silahlı saldırılarla çok sayıda sivil halkın ölümüne sebep oldu. 

Bilhassa; BAE, S. Arabistan ve Mısır’ın yanında Yunanistan, Fransa ve Rusya’dan yardım ve cesaret alan Hafter, yeniden Trablus’a askeri saldırı başlattı. 

Mısır ve BAE tarafından verilen askeri uçaklarla karadan devam eden saldırılarını hava bombardımanlarıyla desteklerken birçok yerleşim yerlerine ağır kayıplar verdiği gibi çok sayıda sivil vatandaşın ve çocuğun ölümüne sebep olmuştur.

BM tarafından hazırlanan Özel Libya Raporunda operasyonda Hafter’e bağlı uçaklar tarafından gerçekleştirilen hava bombardımanı esnasında ‘savaş suçu’ işlendiği ifade ediliyor.

Eldekibilgi ve belgeler gösteriyor ki;  ‘Silahlı Çete’ kurmak ve meşru hükümeti devirmek amacıyla saldırılar başlattığı ve saldırılarla insan hakları ihlaline sebep olduğu için Halife Hafter ve Çetesi savaş suçlusudur.

BM, tarafından tanınan meşru Hükümeti devirmek ve ülkeye topyekûn el koymak için silahlı çete kuran ve kanlı eylemler gerçekleştiren çeteye destek veren ülkeler de hukuku ve insan haklarını ihlal etmektedirler. 

BM kararları ve Viyana devletlerarası sözleşmelerine göre ayrıca bu destek suçtur.

Bu gerçekler dikkate alındığında Hafter Çetesinin başı Halife Hafter bir savaş suçlusu ancak ona destek veren ülkeler de aynı suçun ortaklarıdır. 

Lahey’de Libya Savaş Suçluları Mahkemesi (LSSM) kurulmalı ve savaş suçu işleyen ve suça ortak olan ülkeler de mahkeme önüne çıkarılmalı.

Hukuk işletilmeli ve suçlular hak ettikleri cezalara çaptırılmalıdırlar.

Aksi halde Libya ikinci bir Suriye olur.

RUSYA POZİSYONUNU YENİLEYECEK

BM tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne Türkiye, İtalya ve Katar destek verirken, Hafter’e bağlı güçler ise Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Suudi Arabistan, Fransa ve Rusya tarafından destekleniyor.

Hafter’in anlaşmayı imzalamadan Moskova’yı terk etmesi aslında Putin için önemli bir prestij kaybıdır.

Bu durumda Rusya yeni pozisyon belirlemeye mecbur kalacak. 

Aslında Hafter Çetesi’nin bazı ülkelerden aldığı destek 27 Kasım 2019 tarihinde Türkiye-Libya arasında imzalanan ‘Deniz Yetki Sınır Mutabakatı’nın ardından artarak devam etmesi dikkat çekmektedir.

Hedef, meşru hükümeti devirmek suretiyle yapılan anlaşmayı geçersiz kılmaktır. 

Yani Hafter, bir taşerondur ve Türkiye karşıtı cephenin hizmetindedir.

Ancak Türkiye bu oyuna gelmedi gelmeyecektir. 

Bundan sonra nelerin olacağına Berlin Konferansında şekilleneceği kanaatindeyim.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23