• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Latif Erdoğan
Latif Erdoğan
TÜM YAZILARI

Ve FETÖ aldandı, aldattı

12 Aralık 2020
A


Latif Erdoğan İletişim: [email protected]

Roman yazmaya çok hevesliydi. Yazılmamış romanın adını bile koymuştu: “Ve İnsan Aldandı”. Kastedilen insan, aldattığı ve aldatacağı çevresi miydi; yoksa intak-ı bilhak ile kader ona kendi hali pürmelalini mi ifşa ettirmişti? Bence her ikisi…

Güven cemiyet yapısının harcıdır. Aileden başlayan ve uluslararası ilişkilere kadar uzanan her türlü toplumsal akit ve aktivitenin hem oluşumu hem de sürekliliği güven şartına bağlıdır. Güvenin sarsıldığı ortamda bütün değerler sarkık; kaybedildiği yerde bütün değerler yitiktir.

 “Aldatan bizden değildir” hadisi güven adına yapılmış en büyük irşat öğretisidir. Ve yine “Biz öyle bir toplumuz ki, aldanırız lakin aldatmayız” hadis-i şerifi bu öğretiyi en mükemmele taşımanın bir göstergesidir.

Aldatan bizden değildir: Nefis insanı aldatır. Öyleyse terbiye oluncaya, kötü alışkanlıklarının tümünü terk edinceye, finalde tertemiz, pak hale dönüşünceye kadar nefisle aramıza rezerv koymamız gerekir.

Aldatan bizden değildir: “ Dünya hayatı sizi aldatmasın” (Fatır,5) ayetinin işaretiyle dünyanın fani yüzü insanı aldatır. Bir hadiste “Bütün hataların başı dünya sevgisidir” buyurulur. Öyleyse, onun bizi aldatmasına, bir hatadan bir başka hataya sürüklemesine fırsat vermemeli, dünyanın fani ve geçici yanıyla aramızdaki mesafeyi daim korumalıyız.

Aldatan bizden değildir: Bir adı da Ğarur/ Aldatıcı (Fatır,5) olan şeytan insanı aldatır. Öyleyse onun bizi aldatabileceği her türlü zeminden, bizi aldatmak için kurduğu bütün düzen ve tuzaklardan uzak durmamız gerekir. 

Ayette, Ğarur sizi Allah ile aldatmasın, denildiğine binaen şeytanın en tehlikeli oyunu insanı Allah ile aldatmasıdır. Peki, ama şeytan insanı Allah ile nasıl aldatır?

Allah, Gafurdur, Rahimdir, affedicidir, der ve insanı önce günah işlemeye teşvik eder, sonra da tövbeye olan ihtiyacını ona unutturur. Bu tuzağa birkaç kez düşen kişide günah alışkanlık haline gelir, tövbeye meyil kesintiye uğrar, bu hal devam ederse önce dinde laubali olur daha da devam ederse ilahi emir ve yasaklara karşı içinde bir düşmanlık, bir nefret hissetmeye başlar. Eğer önü alınmazsa bu felaket onu doğrudan Allah’a düşman olma felaketine kadar sürükler. Çare, büyük-küçük bütün günahlardan kaçınmak, işlenen günah sonrası nasuh bir tövbe ile Allah’a yönelmektir.  

Şeytanın insanı Allah ile aldatmasının bir oyunu da ilahi tuzakları (mekr-i ilahi) ona ilahi rahmet, istidracları ilahi inayet olarak göstermesidir. İstidrac, kurduğu tuzağa yavaş yavaş yaklaştırıp beklemediği bir anda onu tuzağa düşürmek, demektir. Kişi veya topluluk, dini değerlerinden uzaklaşmasına rağmen, ilahi inayete mazhar oluyor, ikramı ilahi kendini kesmiyorsa, işte bu durum bir felaketin habercisidir. Fakat o kişi veya topluluk bu felaketli sona o kadar ağır adımlarla ilerlemektedir ki, böyle bir atmosferde onların felaketli sonucu bilmeleri, hissetmeleri mümkün olmamaktadır. Tedricilik onların tövbe edip kendilerine gelmelerini de engellemektedir.

 Bu arada, şeytan elbette onları sadece Allah ile aldatmakla kalmaz, onları da Allah ile aldatan kişi ve topluluklar haline getirir. Artık onlar şeytanın azat kabul etmez köleleridir. Bütün yapıp ettiklerinde şeytan onlardan onlar da şeytandan razıdır.

İşte size, aldatan ve aldattığı için bütün güvenirliğini kaybeden, nefislerine yenik düşmüş, dünyeviliği kendilerine ilke edinmiş, şeytanın her tülü aldatmalarına açık hale gelmiş ve sonuçta şeytanın en önemli özelliklerinden biri olan “Ğarur/ Aldatıcı” özelliği ile özdeşleşerek insanları kendi aldandıkları nesnelerle ve özellikle de Allah ile aldatmaya girişmiş FETÖ’nün en belirgin resmi.

Ola ki içlerinde anlayanlar, anlayıp da “aymaz” iken ayıkanlar olur. Kalbiyle arasına Allah’ın hail koyduğu (Enfal,24)-ki şeytanın en çok sevdiği maskaralar bunlardır- bu sebeple de manevi sukut ve düşüş, manevi iflas ve bitiş yaşamasına rağmen çevresinin feraset ve basiretsizliğinden istifade ile kendisini maneviyatın zirvelerinde gösteren bir “Ğarur”un peşi sıra gitmekten vaz geçer; Allah ile aldatılmaya, Allah ile aldatmaya son verirler.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Mustafa

Muhterem Latif bey düşündürücü harika yazı olmuş tebrikler teşekkürler :)

ali

hocam biz ne zaman aldatilmaktan kurtulacagiz
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23