• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İlhan Oral
İlhan Oral
TÜM YAZILARI

Salat ve selam

29 Aralık 2019
A


İlhan Oral İletişim: [email protected]

Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, insanlık tarihinin en yüksek şahsiyetidir. Bu, kuru ve indî bir iddia değildir. “Sallallahu aleyhi ve sellem” dua cümlesidir. Çoğu tefsir kitaplarında, bütün hadis kitaplarında ve nice dinî kitapta O’nun adı anılınca bu dua cümlesi zikredilir. O “âlemlere rahmet olarak gönderilen” yüce şahsiyet buna layıktır.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme, salat ve selam ifadesi olan bu dua cümlesi Kur’an’ı Kerîm’in âmir hükümlerindendir. Ancak bizde batı hayranlığından kaynaklanan ve batı kültüründen çok etkilenen çok insanımız vardır. Bunu, dünyanın ilgisini çekmiş bir gelişme ile anlatmak öncü bilgi olacaktır. Amerikalı bilim adamı Prof. Michael Hart, dünya çapında ilgi uyandıran bir tesbitte bulunmuştu. Prof. Michael Hart “Tarihteki Yüz Büyük İnsan” adı ile yayınladığı kitabında Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemi yüz ünlü insan listesinin başında kaydetmişti. Yıllar sonra bir ödül töreni için Kahire’ye davet edilir.

“Prof. Michael Hart’a, kitabın ilk yayınlandığı tarihten on yıl sonra, Kahire’de çağırıldığı ödül töreninde, El-Ahram Gazetesi muhabirince sorulan; “kitabınızın yayınlanmasının üzerinden 10 yıl geçti. ‘100 ünlü insan’ adlı kitabınızda birinci yeri Hz. Muhammed’e (s.a.v.) ayırmıştınız, hâlâ bu görüşünüzde ısrarlı mısınız?” şeklindeki soruya şu cevabı vermiştir; “Bu sayı 200-300’e bile çıkarılsa Hz. Muhammed’in (s.a.v.) listenin başındaki yeri sabittir.” Devamla; “Ben ünlüleri incelerken bazı sabit kriterler ortaya koydum. Bunlardan biri de, ünlülerin insanlık tarihinde bıraktıkları geniş ve derinlemesine izlerdir. Benim, ünlülerin en ünlüsü olarak Hz. Muhammed’i (s.a.v.) tercihim ise, O’nun hem peygamberliği, hem de dinî ve dünyevî seviyede fevkâlâde başarılı olmasıdır.

İnsanlık ahlâkî, felsefî ve hukukî olarak İslâm’dan daha mükemmel bir din görmemiştir. Hz. Muhammed (s.a.v.)’in vefatından sonra da İslâm, dünyanın doğusunda ve batısında yayılmaya devam etti. Dünyada hâlâ birçok insan kalpleriyle ve akıllarıyla İslâm’a yöneliyor. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) davet ettiği din, 14 yüzyıl önce medeniyetin ve kültür merkezlerinin dışındaki bir bölgede doğmuştu. Ve zor şartlar altında yol aldı. Buna rağmen İslâm, dünyanın her yönüne yol buldu. Ve inanıyorum ki Hz. Muhammed gibi, her yönüyle mükemmel bir insan, bir daha dünyaya gelmez…”

Bu görüşü savunan daha nice batı bilim ve devlet adamı vardır. Her şeye rağmen biz Kur’an gibi bir Kitab’a bakacağız, esas delilleri ondan alacağız. Kur’an delilleri herkes için mükemmel delillerdir. Kur’an delilleri ile beraber sünnet delilleri de vardır. Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemi peygamber olarak gönderen kâinat mülkünün sahibi Cenab-ı Hakk buyuruyor ki: “Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel örnek vardır.” (Ahzab: 33/21)

O, öyle bir örnektir ki, bir günde kıldığı beş vakit namazda en az kırk defa kendine salat ederdi. Bir o kadar da Rabbi Allah Teâlâ’dan kendini bereketlendirmesi için dilekte bulunurdu. “Salli ve bârik” dualarını okurdu. Onun için Rabbimiz Allah Teâlâ: “Her kim Peygambere itaat ederse muhakkak Allah’a itaat etmiş olur.” (Nisâ: 4/80) buyurur.

Şimdi Rabbimiz Allah Teâlâ’nın, peygamberimize “salat ve selam” ile ilgili olarak bizatihi emrini okuyunca mesele daha netleşecektir. “Andolsun ki, Allah ve melekleri, Peygambere salât ederler. Ey iman edenler! Siz de O’na salât edin ve çokça selam edin.” (Ahzab: 33/56) Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem de buyurur ki “Yanında benim adım anılıp da bana salavat getirmeyenin burnu yerde sürtülsün.” (Hâkim ve Tirmizi) Kesin olarak bilindiğimiz ve verdiğimiz ahid; Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin adı anıldığında duyan her Müslümanın salavat getirmesi ihmal edilmez görevi ve vefa borcudur.

Bir kahvenin kırk yıl hatırını sayan insanlar, ebedi hayatını kurtarmaya vesile olan Resûlullah sallallahu ve selleme elbette minnettarlık duyacak, adını duyunca engin hürmet ve sevgiyle O’na salavat getirecek, böylece gösterdiği bu bağlılıkla da O’nun şefaatine de nail olacaktır.

Aklını kullanan, O’nu gerçekten seven kadirşinas insanlardan kim bu müjdeyi kaçırmak ister? Allahumme salli ve sellim âlâ Muhammed! Esselamu aleykum.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

H.Y.E

Evet.Bundan binbesyuz sene once bir insan geliyor.Kurulmus ve uzun sure surdurulmus bir somuru duzeni var.Canindan baska bir seyi olmayan bu kisi bu duzene karsi cikiyor.Iste olanlar bundan sonra oluyor.Iskence,eziyet,boykot,alaya alinma ve hatta olum tehditleri.O,hic birine aldirmiyor. Sonunda basariyor ve en mutlu bir duzeni kuruyor.Kendinden sonra gelip te O'nun duzeni gibi duzen kuranlar da rahat yasiyor.O'nun duzenini de en son zamanlarda kurup surduren Osmanli atalarimiz olmustur.Ama biz bugun cok mahzunuz.

Hamza sertkaya

Allah razi olsun hocam hikmet ve basiret dolu makalelerinizden bir mekteb gibi istifade ediyorum allah sizin gibi yazarların sayısını artirsin amin
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23