• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İlhan Oral
İlhan Oral
TÜM YAZILARI

Bayram sonrası beklentiler (2) 

24 Haziran 2018
A


İlhan Oral İletişim: [email protected]

İslam âleminin iki büyük bayramından birini daha yaşadık. İkinci büyük bayramına yöneldik. Ömür sürecinin su gibi akıp gittiğini biraz daha yakinen idrak ettik. Bununla beraber kısacık ömür sürecimizde dünya ve ukbâ hayatımız için beklentilerimizi daha çok ele almamız gerektiği kanaatine vardık. Ya da bunun beklentimiz olduğunu anladık.

Bir başka beklentimiz de vardır. Bugün milletimiz, gelecek beklentileri için karar verme sınavı veriyor. Meydanlarda siyasî liderlerin yüksek tempodaki konuşmaları bitti. Bu umut dolu beklentinin hayırla tamamlanmasını diliyoruz. Elbet bunda da dikkate değer beklentilerimiz vardır. Seçimin dosta huzur, düşmana kasvet verecek bir siyasî sonuçla bitmesi beklentilerimiz arasındadır. Bütün inandığı değerlere ters ve zıt bir siyaset güden siyasî aktörlerin kendilerini bir daha test etme imkânı olacaktır. Bunun da esasta belirgin beklentilerimizle buluşup kendilerini biraz daha sorgulayacaklardır. Bu alanda insanların neler uğruna nelere zarar verdikleri görülmesi açısından çok önemli olduğu ortadadır.

Aynı zamanda bu çılgın siyaset girdabına kapılıp bir daha çıkamayacak kadar yalpalayanlar ihtiraslarının bedelini ödeyecekler. Bu da büyük beklentimizi gündeme yerleştirmeye vesile olacaktır. İktidar olma hayali, gündemde kalma zevki, çıkar sağlama ihtirası ve benliği azdırma gayreti, insana neler yaptırdığını gören toplumumuz daha da bilinçlenecektir. Toplum katmanlarını gladyatör savaşı halinde kıyasıya itişip kakıştıran demokrasiyi tanıma imkânı olacaktır. Bu da gerçek beklentilerimize yönelmemize vesile olacaktır. Toplumumuzu, başka bir şey hayal edip “kırmızı bez” sallayarak galeyana getirme hamakatında bulunanlar, hakikatten ne kadar uzaklaştıklarının farkına varacaklardır.

Ezel ve ebed Rabbimiz, Kitabında kullarını sürekli uyardığı beyanlarından birinde bize sesleniyor; Dünya hayatı, oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Elbette ahiret yurdu, ittikâ edenler için daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? (En’am:6/32) İyice toparlanıp bu ilâhî beyana bakar mısınız? İllüzyonist demokrasi ve ikiyüzlü laiklik uğruna neler alabora ediliyor ve beklentilerimiz nasıl gündeme alınmıyor! Bilinçsiz ve ilgisiz bir yarıştır gidiyor. Seçim vaatleri kırıla gidiyor. Bunlar, insanlarımızı esas beklentilerinden uzaklaştırıyor. Her gün ve her gece aileler arasından birileri son nefeslerini vererek kısacık dünya hayatını bitirip bir yerlere yöneliyorlar. Bunlar acaba hazırlanıp öyle mi gidiyorlar?

İnsan, gerek dünya hayatında ve gerekse âhiret âleminde mutlu olmak ister. Mutluluk programı insana yüklenmiş çok önemli bir nimettir. Ancak bu çok önemli nimeti kazanmanın şartları vardır. Bu şartlar Allah Teâlâ’nın koyduğu kurallardır. Öncelik ve özellikle bu kurallara iman kapısından girilir. Bu kapı çok önemli bir âleme kavuşma vesilesidir. Ahzap suresi otuz altıncı ayette Rabbimiz ferman buyurur: Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, mümin bir erkekle mümin bir kadın için, kendi işlerinden dolayı Allah’ın ve Peygamberin hükmüne aykırı olanı seçmek hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resûlüne isyan ederse, muhakkak açık bir sapıklık etmiş olur. (Ahzap:33/36) Beşerin, yani mümin olan insanın Allah Teâlâ ve Resûlü Emin Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ile münasebeti ilginç bağla sınırlanarak kulluk makamına yerleştirildiği açıkça beyan edilmektedir.

Bu öylesine bağlarla istikrara kavuşturulmuştur ki, insanlar arasında çıkan ya da  çıkması muhtemel olan hususlarda bile yalnızca Allah Teâlâ’ya teslimiyeti şart koşmuştur: Hakkında ihtilaf ettiğiniz herhangi bir şeyin hükmü Allah’a aittir. İşte bu Allah, benim Rabbimdir. Ben ancak O’na güvenip dayanır ve ancak O’na yönelirim. (Şura:42/10) Allah Teâlâ’nın hükmü dışına çıkmanın âkıbeti bilinmesine rağmen ihtilafın hükmünü Allah Teâlâ’ya ait olduğunu unutanlar, müşrik olurlar: Hep O’na dönünüz ve O’ndan ittika ediniz, namazı kılınız ve müşriklerden olmayınızO müşrikler ki, dinlerini parçaladılar ve grup grup oldular. Onlardan her hizip, kendi yanlarında olan değerlerle sevinirler. (Rum:30 /31,32)

Sosyal ve itikadî bilinci gelişmemiş nice müslüman yeniden Allah Teâlâ’ya yönelip dönmelidir. Bunun hiçbir alternatifi yoktur. Bunu yapmadıkça müslümanların felahı da olmayacaktır! Bize ait temel değerlere dönmeliyiz.  Esselamu aleykum.               

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23