Kütahya Ahîliğinin Temel Taşları (2)
Kütahya Ahîliğinin Temel Taşları (2)
HÜSEYİN ÖZTÜRK
Dünkü yazımızın başlığı böyleydi ama bugüne kaldı. Dertliyseniz, derdiniz varsa, öyle sıradan geçip gidemiyorsunuz.
Ahîlik kurumu, Osmanlı Devleti’ni 500 yıl ayakta tuttu. Güvenlikten ticarete kadar hemen her sahada, insana dokundu, daha çok da devlet erkânına yol gösterdi.
Mehmet Akif İnan Vakfı yine harika bir eser meydana getirmiş “Kütahya Ahîliliğinin Temel Taşlarını” bütün ayrıntılarıyla bir kitapta toplamış.
Ahîlik elbet sadece Kütahya’ya özel değil. Bütün bir Selçuklu ve Osmanlı sınırları içerisinde; “devlet-millet ebed-müddet” iştiyakıyla kurulmuş ve vazife yapmıştır.
Eseri yayına hazırlayan Mehmet Akif İnan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hıdır Yıldırım, esere yazdığı önsözünde şunları kaydediyor:
“Kütahya bir çelebiler şehridir. Çelebi; görgülü, bilgili, zarif, ince, olgun kişilere denilir. Kütahya tarih boyunca yüksek kültürün hâkim olduğu, sosyal hayatın ve ilişkilerin bu yüksek kültür çerçevesinde şekillendiği bir şehirdir.
Kütahya’da bulunan ahi mahalleleri, ahi köyleri, ahi çiftlikleri, ahiler tarafından oluşturulmuş; cami, mescid, çeşme ve bunun gibi sosyal donatı alanları, Kütahya’nın önemli bir ahi şehri olduğuna tanıklık yapmaktadır.
Kütahya’nın ahilik çerçevesindeki tarihi tecrübesinin ortaya çıkarılması, taşıdığı önemin vurgulanması, yüksek kültürlü Kütahya insanını yetiştiren değerlerin ve müesseselerin irdelenmesi bağlamında gerçekleştirilen, “Kütahya Ahîliğinin Temel Taşları” sempozyumunda sunulan bildirileri, Kütahya Ahîliği üzerine yapılacak nitelikli çalışmalara mütevazı bir katkıdır”.
*
Yıllardır Ahîlik üzerine araştırma yapan birisi olarak çok önemli ve özel bir çalışma olduğunu söyleyebilirim.
Hıdır Yıldırım tam bir Ahî gibi ince elemiş, sık dokumuş ve ortaya farklı, anlaşılır bir eser çıkarılmasını büyük katkı sunmuş. Tam da Mehmet Akif İnan ağabeyin ruhunun huzur duyacağı bir eser olmuş.
Bu kitap, öncelikle devletin bütün kurumlarında müracaat kaynağı olmalı. Bütün üniversitelerde ders kitabı olarak okutulmalıdır.
Ticaret ahlakı anlamanın en iyi yolu Ahîliktir. Ahîliğin temelini, “Müminler Kardeştir” düsturu sağlamaktadır.
Bu hakikati kaybettiğimiz için hırs, tamah, açgözlülük, yolsuzluk, rüşvet, alıp başını gitmektedir. İşin tuhafı bunları yapanlara da; “Siz Müslüman mısınız” diye sorsanız, sizi neredeyse dövmeye kalkacaklardır.
İyi güzel de milletimiz niye sürekli aldatılmakta, kandırılmaktadır? İnsanın gözünün içine baka baka yalan söylenmektedir. Sanki mezara giderken tabutlarına koyacaklar.
*
Neyse sözü tekrar Hıdır Yıldırım’a bırakalım:
“Toplumumuzun yönünü Batı’ya çevirmesi üç asırlık bir süreci kapsıyor. 18.yüzyıl askeri ve teknik konularda geri kalmışlığımızı, Batı’nın bu konulardaki ilerleyişinden istifade ederek tersine çeviremedik.
19.yüzyıl askeri ve teknik konulardaki yararlanmanın yanında, Batı kültürünü, düşünüş ve yaşayışını da edinme sürecini, 20.yüzıl ise bizi tanımlayan farklılıklarımız, bütünüyle toplumsal hayatımızdan çıkarılarak, kimlik buhranıyla karşı karşıya kalışımızı ifade ediyor”. Daha ne denilsin?
Eser hakkında: 0312-324 25 45 www.maiv.org.tr