İstanbul yağması
İstanbul yağması
HÜSEYİN ÖZTÜRK
İstanbul, geçmişinde yaşadığı bilumum yolsuzluklara rağmen, 8500 yıllık tarihi içerisinde hukukun elindeki belgelere göre böylesine büyük bir olaya şahitlik etmemiştir.
CHP’nin adı özellikle 1940’tan bugüne kadar iki şekilde anılır. Yolsuzluk ve teröre hamilik! CHP’nin tarihini bilenler bu ikisinden başka bir icraata rastlayamazlar.
Devlet ve millet aleyhine ne kadar menfi hareket varsa, hepsinin ortasında CHP zihniyetini görmek mümkündür.
Hatta bu süre İttihat ve Terakkicilere kadar uzatılmalıdır. CHP, İttihat ve Terakki zihniyetinin devamıdır. 1000 yıllık devletin sonunu İttihatçılar getirmediler mi?
Bugün üzerinde 6 devletin kurulduğu ve 400 yıl Osmanlı toprağı olan Balkanlar, onların iradede ve idarede iç hesaplaşmaları yüzünden kaybedilmedi mi?
…………….
İBB’nin başındaki şahıs ve ekibi kaç gündür adaletin huzurundalar. Kanunların elindeki bilgi ve belgelere rağmen yolsuzluklarını, teröre desteklerini sahiplenen Ö.Ö’nün çağırısıyla organize ettiği kimseler, devletin milletin malına zarar vererek yan çıkıyorlar.
Haberleri namuslu ve şerefli medyadan izleyenler, neyin ne olduğunu ve kimlerin kimlerle hareket ettiğini, günü geldiğinde bu lağımın patlayacağını herkes biliyordu.
İşin tuhafı kendileri de biliyormuş. Yine iddialara göre ihbarcıları da içlerindenmiş. Lakin nasıl bir cüretleri var ve kendilerine nasıl güveniyorlarsa, yapacaklarından bir adım bile geri kalmamışlar.
İşte şimdi hesap zamanı! Adalete güveniyoruz. Böylesine büyük iddiaların boşa çıkmayacağına kamuoyu inanmış vaziyette.
Adalet sistemimiz artık CHP’lilerin istedikleri gibi estikleri, yağdıkları, her yola başvurarak, tehdit ederek adaleti etkiledikleri zamanlar değil.
Milletimizin ve devletimizin hak ve hukukunu savunan, teröre ve yolsuzluklara dur diyecek savcılarımız, hâkimlerimiz olduğuna inanıyoruz.
Eğer terör estirerek hak aranıyorsa demek ki, ortada masumiyet yok demektir. Bir de protestoculara bakmak yeterli, her birinin kimler ve neci oldukları aşikâr.
…………….
Vatanına, devletine, milletine, bayrağına ve şu mübarek günün hürmetine dinine sahip çıkan her ferdimiz bilmekte ve inanmaktadır ki, ateş olmayan yerden duman tütmez.
“Adalet, ahlaki değerleri onurlandırmanın yegâne yoludur” denilir. “Her türlü özgürlükten daha önemli” diye de ilave edilir.
Ahlakın denetiminde olmayan akıl, şerden ve şerlilerden beslenir. Bu zaviyeden olup bitenlere bakan aklıselim sahibi her insan için fotoğraf nettir.
Aklın bekçisi ahlaktır, cüzdanın bekçisi vicdandır. Bu iki bekçinin bertaraf edilmesi, akla hayale gelmedik her türlü yolsuzluğu ve terörü kendisine bir hak olarak görür.
Normal her insanın beş duyu organını harap ederek; insani, dini ve milli tüm değerleri alt üst eden hadiseleri kabullenmek, ancak onlardan birisi olmayı gerektirir.
…………………
Ezcümle:
İBB’de yaşananlara en ilginç savunma tepkisi üç yerden geldi. İsrail’den ve Yunanistan’dan, bu ikisine şaşırılmadı ama Abdullah Gül’den gelmesine çok şaşırıldı. Yazık!