Gayrimeşru servet afettir

Gayrimeşru servet afettir

Hüseyin Öztürk

“Gayrimeşru yoldan gelen her türlü emtia, yine gayrimeşru yoldan büyük acılarla kaybolur gider” Afrika atasözü. Cibuti’den.

“Buğday tarlasında büyüyen civciv, toprağı eşelemeyi bilmez”. Bu söz:

“Gayrimeşru servet içinde yüzen kimseler; çalışmayı, didinmeyi, hakkı, hukuku, adaleti nereden bilsin. Çünkü gayrimeşru haramın içinde yüzmekteler” diye açıklanır.

Gayrimeşru servetle ilgili o kadar çok atasözümüz var ki, onlara yazık olmasın diye yazmadım. Bu Afrika atasözünü hafife aldığım manasına gelmez. Bilakis güçlü bir ifade!

Gayrimeşru kazancı yasaklayan dinimizden de söz etmek isterdim ama o vakit de dinimize yazık etmiş oluruz.

Yalnız insanlık tarihi boyunca haram yollardan servet edinenlerin hiçbirisinin sonu iyi gelmemiştir.

Hatta aile parçalanmaları başta olmak üzere, istemedikleri hadiselerin kendi yapıp ettiklerinden dolayı olduğunu kabul etmez ve sürekli suçlu ararlar.

Adamlar çalıyorlar, çırpıyorlar, milletin hakkını, devletin hakkını gasp ediyorlar, bir de üstelik sütten çıkmış ak kaşık imişler gibi kendilerini savunuyorlar, savunacak kimseleri buluyorlar. Gerçi herkes kendi gibileri bulurmuş.

İşte bu insanlığın iflasından başka bir şey değildir. Haramın girdiği mideden ve cüzdandan helal kaçar. Helalin kabul etmediği mideler, cüzdanlar, insanı insanlıktan çıkarır.

•

Hiç kimse bir gecede bozulmaz. Bozuluşlar, hayata hazırlanış şeklinden ibarettir. Helal ve haram kavramının olmadığı yerlerde insanlar ne yediğine ne içtiğine, nasıl beslendiğine ve nerelerden nasıl para kazandığına bakmadan yaşayarak bozulurlar.

Bizim atasözlerimizden de meseleye yaklaşalım.

“Haram yoldan kazanılan paranın ahlakı olmaz. Ahlakı olmayan kişinin kadavrası sağlam olsa da duyguları/düşünceleri/inançları çürüktür”.

Gayrimeşru servet ile ahlakı birlikte zikretmek, ahlak kavramına kötülük etmek olur. Çünkü ahlak insanın özünün bekçisidir. Bekçiye ihanet ise devlete ve millete ihanettir.

Ayrıca her türlü gayrimeşru kazancın dini, milliyeti, örfü, dili, ırkı olmaz. Bu yola tevessül edenlerin de ne kendi ne başka toplumların devletine, milletine karşı saygısı, sevgisi, bağlılığı yoktur. Onlar sadece servetlerine servet katmanın peşinde koşan sürekli açlardır.

Bir atasözümüzde:

“Ahlakın olmadığı yerde devletin masrafı çok olur” denilir. Bu söz üzerinden günümüze bakınca kim neyi görmek istiyorsa görür sanırım.

Kaç gündür devletimizin bütün kurumları, özellikle emniyet teşkilatımız, adalet teşkilatımız, milletin ve devletin hakkını koruma adına büyük mücadeleler vermekte ve her günün her salisesi, maddi-manevi ciddi masraflara sebep olmaktadır.

•

Ezcümle:

Gayrimeşru servetle hiçbir aile veya şirket veya başka bir kuruluşun sonu asla iyi gelmemiştir. Tarihimiz böyle hadiseler ve sonlarla doludur.

Kulların adaleti ister doğru ister yanlış olsun. Esas adalet sahibi, eninde sonunda zerre hayrın da şerrin de hesabını hepimizden soracaktır.

Yalnız sadece “Müslüman olanlar” değil, “Müslüman kalabilenler” böyle inanırlar.