CHP neden Türkiye’nin partisi olamıyor!
CHP neden Türkiye’nin partisi olamıyor!
HÜSEYİN ÖZTÜRK
Yakın siyasi tarihi, ön yargısız ve peşin hükümsüz iyi okuyanlar, şu gerçeği tüm açıklığıyla görebilirler.
CHP, özellikle 1939 yılından itibaren bu ülkenin partisi olmamak için milletimize ve devletimize karşı direnmiş, yerlilik ve millilik adına ne varsa hepsine karşı isyan ve inkâr ideolojisiyle hareket ederek; “Sadece biz devletiz, millet hizmetçimiz” imanlarından vazgeçmemişlerdir.
Halk üstü “seçkin olma kibriyle” oluşturdukları nasıl bir amentüleri varsa, hâlâ bu inançlarında saplantı halindeler.
Bir tek Deniz Baykal zamanında Türkiye’nin partisi olma eğilimi görülmüştü, onun bu çıkışını görenler de derhâl ipini çekerek, yine CHP’yi Türkiye’nin partisi olmama çizgisine taşımışlardır.
CHP’nin, Türkiye’nin partisi olması imkânsızdır. Partiyi tekellerinde tutanların da zaten böyle bir istekleri yoktur.
Çünkü varlıklarını ve maddi mevcudiyetlerini bu ideolojilerine borçludurlar. Türkiye’nin patisi olmak demek, bu ülkenin tüm kadim değerleriyle barışmak demektir.
CHP zihniyet itibariyle, milletimizin tarihi ve dini-milli değerleriyle barıştıkları gün, varlıklarını ve ideolojilerini kaybedeceklerini bilmektedirler.
•
Neden Türkiye’nin partisi olamayacaklarına dair bazı hakikatleri sıralayalım. Yakın siyasi tarihi bilenler bilir, bilmeyenler için şöyle kısa bir yolculuk yapalım.
Birincisi vatan coğrafyamız, Kelime-i Tevhid topraklarıdır. Bu gerçeği kabul etmeleri, kendilerinin ve ideolojilerinin reddi demektir.
Hem siyasi bir parti olacaksınız hem de milletin diniyle uğraşacak, Kur’an-ı Kerim başta olmak üzere camilerden ezanlara ve ibadetlere kadar yıllarca millete zulmedeceksiniz.
İslam merkezli amentü sahibi milletimizi bir arada tutan ne kadar değer yargıları varsa, hepsini eğitimden, öğretimden, örf, adet ve gelenekten çıkaracak, karşılığında halkevleri tarafından din dışı uygulamaları eğitim, öğretime sokacaksınız.
Oysa Kelime-i Tevhid fetihli vatanımız; milletimizin, dinimizin ve bayrağımızın bağımsızlığı için şehit olmuş askerimiz ve güvenlik güçlerimizle doludur.
Böylesine tarih yazan bir milletimizle barışmayacak, devamlı kavga edecek, her vesilesiyle tarihe karşı mücadele edecek, sonra da Türkiye’nin partisi olunacak. Bu hal akıl ve izan dışı değil mi?
Bu ülkenin partisi olacak siyasi teşekküllerin milletimizle barışabilmesi için öncelikle İslam dini ile ardından Selçuklu ve Osmanlı tarihiyle ve dahi topyekûn İstiklal Mücadelesini yapan milletimizin değer yargılarıyla barışmak mecburiyeti vardır.
CHP zulmünün bitirildiği 14 Mayıs 1950’den bu yana iktidara gelen tüm partiler, işte bu barışı sağlayan ve sahiplenen partilerdir.
•
Ezcümle:
Daha sıralanacak pek çok mesele var. Gelelim son hallerine!
İBB ve bazı ilçelerin başındakiler ve onlarla beraber yolsuzluklarla suçlananların hepsi sütten çıkmış ak kaşık ve hepsi iftiraya uğradı öyle mi?
Bu hususlara hiç değinmeyen, “yolsuzluk yoktur” bile diyemeyen CHP’nin başındaki şahıs, kandırılmış insanları kullanarak devlete ve millete öfkesini kusmaktadır.
Tek gayeleri budur.