• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Sandıkçıoğlu
Ali Sandıkçıoğlu
..
TÜM YAZILARI

Kumar belası

06 Şubat 2021
A


Ali Sandıkçıoğlu İletişim: [email protected]

Kumar kelimesi Arapça asıllı bir kelime olup dilimize “kımar” kelimesinden geçmiştir. “Şans ve becerinin birlikte veya tek başına söz konusu olduğu bir olay yahut yarışmanın ya da belirsiz bir olayın sonucu üzerine bahse tutuşma ve bu yolla kazanç elde etme” şeklinde tarif edilebilir. İslam dini içkiyi olduğu gibi, kumarı da yasaklamıştır. Günümüzde birçok ailenin yıkılıp dağılmasına sebeplerin en başında gelenler: kumar, içki, (bilumum esrar, eroin çeşitleri dahil) ve fuhuştur. Bugün cezaevlerini incelediğimiz takdirde yine kumar, içki, fuhuş ve çeşitli adi suçlar dolayısı ile ömrünü dört duvar arasında geçiren nice insanlar vardır. Bir anlık öfke veya bir anlık zevk insanı nereden nereye götürüyor? Hz. Allah (CC), Kur’an-ı Kerim’de bir ayeti kerimede aynen şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar) ve şans oyunları birer şeytan işi pisliktir. Onlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, şarap ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak istiyor. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi?” (Maide, 90-91).

Kumar belası maalesef günümüzde gençler, yaşlılar ve kadınlar arasında yaygın vaziyettedir. Şimdilerde bir de sanal ortamda şans oyunları çıktı ki, birçok ailenin yıkılmasına, yuvaların dağılmasına sebep olmaktadır. Birçoklarının da cezaevlerine girmesine sebep olmaktadır bu kumar, içki ve fuhuş belası. Yapılan bazı araştırmalar, sigara, içki, kumar ve şans oyunları çok küçük yaşlara kadar inmiş olduğu gözlenmektedir. Üzülerek ifade edelim ki, her yerde cayır cayır kumar oynanmaktadır. Pandemi döneminde dahi nice derneklerin lokallerinde değişik yerlerden yollar açılarak, kapıları kilitli gibi gösterip içeride kumar oynandıkları çok yer, çok defa polislerimiz tarafından tespit edildi ve teşhir edildiler, televizyonlardan izledik. Apartman katlarında, ahırlarda, samanlıklarda kumar oynanmalar tespit edildi. Ediliyor. Bir kere daha sayın bakanımızdan ısrarla istirham ediyoruz ki, nasıl teröristleri ülkemizde adım adım güvenlik güçleri takip ediyorlarsa, ülke çapında bütün dernek, vakıf ve mesleki kuruluşlar ve lokalleri zaman kaybetmeden tek tek kontrol edilmelidir. Bu derneklerin, vakıfların gelirleri, giderleri nelerdir? Lokallerinde kumar oynatılıyor mu? Hayvanlar acımazsızca dövüştürülüyor mu? Kesinlikle gözden geçirilmelidir.

Birçok kahvede: “Burada para karşılığı oyun oynanmaz” levhaları bulunur. Bulunur da o tabelanın altında oyun oynayanlar dahi esasında para karşılığı kumar oynamaktadırlar. Göstermelik için kahvenin bir köşesindeki rafta birkaç kitap konulur, orası kumarhane değil de sanki bir kültür evi olduğu intibaı vermek için. Gerçekte hepsi göz boyama. Eskiler kahvelere “kıraathane” derlerdi, okuma yeri veya okuma evi gibi. Pandemi dolayısı ile kahvelerde oyun oynamak şu an için yasak. Ülke çapında bu yasakları delerek maske, mesafe kurallarını ihlal ederek kumar oynayan nice insanlara televizyon ekranlarında şahit olduk. Kumar kanunen yasakmış, gülsek mi ağlasak mı? Bir ülke düşünün orada kumar oynamak ve oynatmak yasak. Ancak o yerde devlet milli piyango, at yarışları, spor totolar, kazı kazanlar, lotolar oynatır. Kumar oynatma teşkilatının başına bile “Milli” kelimesi yakıştırılmış “Milli Piyango” denilmektedir. Nice çocuklar daha genç yaşlarında iken kazanacağım ümidi ile okul harçlığını “kazı kazanlara” veriyor. Daha genç yaşta kumara, şans oyunlarına alışıyor. At yarışları hastalığı sebebi ile işinden, gücünden olup meteliksiz kalanları, parasını kaybettikleri için de içkiye düşenleri, alkolik derecesine varan insanlara da üzülerek ifade edelim ki, çok şahit olduk.

Benim yaşadığım İstinye’de yaşayan tanıdığım haza bir beyefendi vardı. Bir devlet bankasında müdürdü. İşi güzel, aile yapısı muntazam, evi, işi ve kurulu bir düzeni vardı. Arkadaşlarının teşviki ile at yarışlarına gitmeye, kolanlar oynamaya başladı. Derken kumar hastası, şans oyunları düşkünü oldu. İşi teklemeye başladı. Müdürlükten atıldı. O zamanlar bizim İstinye’de işlettiğimiz deniz kenarındaki Kaçkar Çay Bahçesinin önünde balık satmaya başladı. Üst, baş perişan, saç, sakal birbirine karışmış tabir caiz ise acınacak bir vaziyete düştü. Nerede o günlük tıraş olan, çok çok temiz giyinen insan? Zaman zaman bizim biraderler çağırıp kendisine çay ve tost ikram ederlerdi. Benim de kendisi ile çok konuşmuşluğum vardır. Kendi aklım ve kötü arkadaşların sebebi ile bu hallere düştüm ve bir daha toparlanmam mümkün olmadı derdi. Evli idi ancak eşi ve çocukları düştüğü bu hallerden dolayı kendisini eve almıyorlardı. Orada burada kalıyor zor şartlar altında hayata tutunmaya çalıyordu. Sonunda vefat etti. Biz kendisine Allah’tan (CC) rahmet dileriz. Bu anlattığım sadece bir örnektir. Ülke çapında, dışarıda veya cezaevinde bu tip insanların sayısı bir hayli çoktur. Kumar ve kumarhaneler mevzuunda ülkemizde büyük dolaplar dönüyor. Kumar oynamak için yurt dışında belli yerlere gidenler, olmadı Kıbrıs’a gidip kumar oynayıp nefsini tatmin edenler, eğlenenlerin sayısı oldukça kabarıktır.

Nice güzel ailelerin yıkılmasına sebep olan bu kumar belasından özellikle yeni yetişen gençlerimizi mutlaka kurtarmamız lazımdır. Bunun için hükümetimiz, devletimiz zaman kaybetmeden ciddi tedbirler almalı, şayet yeni kanunlar gerekiyorsa iktidar, muhalefet gençlerimizin bu bataklıklara düşmemesi için el birliği ile icap eden kanunları bir an önce çıkarmalıdırlar. Ben burada Sayın İçişleri Bakanımızdan bir istirhamda bulunmak isterim. Türkiye’mizde bir baştan bir başa ne kadar kurulmuş dernek vakıf, mesleki kuruluş varsa ve bunlar kimlerin elinde olursa olsunlar; başkanları, yöneticileri ister hükmet yanlısı ister muhalefet yanlısı olsun mutlaka elden, gözden geçirilmelidir. İşlettikleri, cemiyet, vakıf merkezleri ve lokaller mutlaka tek tek kontrol edilmeli, bu yerlere kimlerin gelip, kimlerin gittikleri, kayıtlı üyelerinin kimler olduğu, aylık ne kadar aidatlar alındığı, bir derneğin, bir cemiyetin veya bir vakfın başındaki başkan kaç senedir orada olduğu, yönetim kurulları yıllar geçmesine rağmen değişip değişmedikleri, zaman kaybedilmeden mutlaka çok ciddi bir şekilde kontrol edilmelidir. Ümitle bekliyoruz. Cümleniz Mevla’ya emanet olunuz.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Saim

Kimin zamanın da bu kadar arttı.Faiz kumar ve fuhuş hiç bir devirde bu kadar artmamıştı.İyi ki islami hassasiyetleri bu kadar yüksek bir idare var başımızda.Neler yapıyoruz anlamak mümkün değil.

laik türkiye nelere layik

Kanunlara göre kumar suç ya da yüz kızartıcı değlidir. Ayıp olan kumar oynarken mikrobu bulaştırmaktır. Lokantada yemek yemek de onun için engellenir. Yemekle kumar aynı sütatüdedir yağğnii; yer gibi oyna! (bi de böyle mekanlarda ölenlere 'mekanı cennet olsun' diyorlar; cenneti ne zannediyorlar acaba?)
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23