• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Sandıkçıoğlu
Ali Sandıkçıoğlu
..
TÜM YAZILARI

İstanbul mutlaka fethedilecektir

29 Mayıs 2021
A


Ali Sandıkçıoğlu İletişim: [email protected]

“İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, O ordu ne güzel ordudur.” (Hadis-i şerif). Değerli kardeşlerim, bilindiği gibi 29 Mayıs Biz Türkler için dünya tarihinde çok önemli bir yeri olan fethi mübin günüdür. Bundan 568 sene önce İstanbul, genç komutan Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilmiş, milletimize emanet edilmiştir. Hz. Peygamber Efendimizin (SAS) methine nail olarak çocuk denecek yaşta Hz. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethederek Bizans İmparatorluğunu sonlandırmıştır. Bu mutlu günümüz vesilesi ile birkaç hususu dikkatlerinize arz etmek isterim. Türk milleti özellikle İslam ile müşerref olduktan sonra elde ettiği maddi ve manevi, tarihi, mimari, kültürel bütün nimetlere alemler şerefine yaratılan Peygamber Efendimiz (SAS)’e medyundur. Türk milleti zaten iyilik, cengâverlik, mertlik, doğruluk, dürüstlük, merhametlilik ve namusluluk gibi birçok insani değer ve meziyetleri İslam ile müşerref olmadan da sinesinde toplamış bir millettir (Onun için Türk milleti silah zoru ile değil, kendi istekleri ile Müslüman olmuşlardır.). Bu arada geçmişte Türk milleti bir taraftan Orta Asya’nın yoklukları içinde diğer tarafta Çin ve Pars imparatorluğunun kıskacı arasında mücadele ederek yorulmuştu. Sonunda İslamiyet Pars imparatorluğunu yıkarak, onun Avrupa’ya açılmasına, bir taraftan da Hz. ALLAH (CC) onları İslamiyet’le hem hudut kılarak kalplerine iman kapısı açmakla şereflendirmişti. Kahraman Türk milleti İslam dininden aldıkları bu taptaze kan, pırıl pırıl iman ruhu ile artık önlerine gelen bütün sed ve maniaları aşıyor yıkılmaz sanılan kaleleri yıkıyor, alevleri bir nefeste söndürüyordu. Bu aşk, vecd ve heyecan için de onlara bütün cihanın kapılarının Hz. ALLAH (CC) açtığı gibi, elbette ki İstanbul’un kapılarını da açacaktı. Çünkü inandığı peygamberinin adına hürmeten oğluna MUHAMMED (SAS) değil de MEHMET diye isim veren koca Sultan Murad, oğlunun doğum haberini aldığı seher vaktinde elinde Cenab-ı Hakk’ın yüce kitabı Hz. Kur’an vardı. O anda kelami kadimin süri-i Muhammediyesini bitirmiş, süre-i Fetih’e başlamak üzere idi, ileride fatih olacak Mehmed’in doğum haberi geldi.

İstanbul fethedilmeden önce Peygamber Efendimizin methiyesine nail olabilmek için Müslüman liderler tarafından İstanbul 12 defa kuşatılmıştı. Gerek Hz. Fatih gerekse ondan evvel 12 defa İstanbul’u kuşatan padişahlara bu fetih aşkını ve idealini kim vermişti? Çadır halkı olmaktan, dağınıklıktan, göçebelikten bu yüce milleti hangi ideal kurtarmış, bir imparatorluk haline hangi iksir getirmişti? İşte bütün bunları aklıselim ve imanla düşünürsek, İstanbul’un manevi Fatihi asırlar önce İstanbul’un mutlaka fethedileceğini müjdeleyen Hz. Muhammed (SAS) Efendimiz olduğunu yutkunmadan söyleyebiliriz. Hz. Fatih doğduğundan belli bir yaşa gelinceye kadar eğitimi ile aldığı manevi terbiye ile öğrendiği yabancı dillerle, kafasında canlandırdığı planlarla kendini sadece İstanbul’u almak için hazırlamıştır. Nitekim bunun içindir ki, elinde çiçeklerle yollara çıkan ve yaşlılığı itibarı ile olsa İstanbul’un Fatihi budur diye çiçekler kendine atılan Akşemsettin, Hz. Fatih’i gösterirken o da ona atın, ona atın Sultan Mehmed ben isem de hakiki Fatih odur demek suretiyle burada Resulullah Efendimizin manevi varisine, halifesine değer vererek bunu bütün dünyaya bizzat kendisi tescil ediyordu. Hz. Fatih İstanbul’u fethederek hem Peygamber Efendimizin (SAS) müjdesine nail oldu, hem de FATİH unvanını aldı. Peki, Fatih sadece İstanbul’u mu fethetmiştir? Elbette ki çok daha fazlası var. Koca Sultan İstanbul gibi saltanat şehri olan nice şehirleri, krallıklar ve imparatorlukları devirmiş, yerle bir eylemiştir. Peki, neden daha başka unvanı yok? Çünkü birinci unvan, yani hazreti Peygamber Efendimizden aldığından daha büyüğü, güzeli yok. “Ne güzel komutan.” Bu önemli unvandan başkasını her devlet başkanı alabilir ama yukarıdan beri izaha çalıştığımız fethi mübinin gerçekleştirilmesini ve Fatih unvanını sadece Hz. Fatih almıştır. Bu bakımdan kibre kapılıp elde ettiği manevi kazançları heder etmeyeyim diye aynen Resulullah Efendimiz (SAS) Mekke’ye girişinde yüzünü devesinin boynuna kapattığı gibi, Hz. Fatih de tevazu göstererek boynunu bükmüş ve gerçek Fatih olmadığını ilan etmiştir.

Cenab-ı Hakk, Kur’an-ı Kerim’inde “Beldetün Tayyibetün” yani tayyip, güzel belde buyurduğu bu güzel beldenin güzelliğini dile getirmeye Rabbimizin sadece bu ayetinin delaleti yeter, yeter de artar bile. Fatih’ten önce Müslümanlar tarafından 12 defa kuşatılan İstanbul bir türlü fethedilemedi. İlk kuşatma Yezidin (RA) kumandasında yapılmıştır. Seksen yaşlarında Eba Eyyubel Ensari da bu orduda ve en ön safta ordunun bayrağını taşımaktadır. Yirmi arkadaşı ile şehit düşüp İstanbul’da kalıyorlar. Eyyubel Ensari halen İstanbul’umuzun adı ile anılan Eyüp ilçesinde manevi istirahatini yapmaktadır (Allah şefaatlerine nail eylesin.). İstanbul’un fethi Türkler ve İslam dünyası için bir dönüm noktası, bir çağın kapanıp yeni bir çağın açılmasına sebep olmuştur. Fazla detaya girmeden yazımızı bitirmek istiyorum.

Ta Hz. Hamza’dan (RA) günümüze bütün şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle, minnetle ve şükranla anıyoruz. Senelerce fethi mübinin sembolü Ayasofya kapalı idi. Ayasofya zincire vurulmuştu. Ayasofya ağlıyordu. Zincirleri kırıp, Ayasofya’yı tekrar ibadete açan Sayın Cumhurbaşkanımızdan, açılması için gayret gösteren bütün devlet ricalinden ve Ayasofya’nın açılmasına sevinenlerden Cenab-ı Hakk razı olsun. Kin ve düşmanlık batağına batıp mensuplarını Çamlıca Camii ve Ayasofya Camii Kebirini ziyaret etme ve orada namaz kılma yasağı koyan cemaat liderlerine ve mensuplarına Cenab-ı Hakk akıl, izan verip doğruyu görmelerini nasip etsin demekten başka elimizden bir şey gelmez.

Cümleniz Mevla’ya emanet olunuz.

NOT: Bu yazı; geçmiş yıllarda Avrupa İslam Kültür Merkezleri Birliği başkanlığını yapan Muh. Harun Reşit Tüylüoğlu’nun Almanya’da yayınlanan Anadolu gazetesinde yazdığı yazıdan istifade ederek hazırlanmıştır.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

ATATURKCU

İSTANBULU EN SON 1 MILYONDAN FAZLA NUFUSUYLA COGUNLUGU SAPASAGLAM GENC ERKEK OLAN SURIYELILER VE MILYONLARCA ARAP AFGAN PAKISTANLI FETHETTİ HAYIRLI OLSUN

Jale özsoy

Istanbul son 30 yılda aşırı artan nüfusu beton cimento inşaatlarla 20 milyonu gecti nufusu ortadogu ulkelerinden aldiğı kalitesiz göclerle gri bir renk aldı nefes alamiyoruz trafik perisan heryer tip tip cesit cesit insan kalabaliklıgı yesil diye birsey kalmadı bunun icinmi fetih etti istanbulu fatih sultan mehmet han?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23