• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Hesap sormazsanız, işte böyle hesap sormaya kalkarlar!

19 Ağustos 2019
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Baro başkanları, adli yıl açılış törenine katılsalar ne olur, katılmasalar ne olur?

Bana sorarsanız, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun tanımlamasıyla, “tuzu kuru baro başkanları”nın adli yıl açılış törenine katılmamaları çok daha iyi olur..

Onlar, alternatif adli yıl açılış töreni düzenlesinler..

Askeriyeden bir çavuş bulsunlar..

Kendilerini davet ettirsinler..

Çavuşun emri altında, adli yıl açılış törenini yapsınlar..

Yok yok..

Kızmayın hemen..

“Genelev patroniçesi Matild Manukyan’ın sahibi olduğu binada yapılacak açılış, size çok bile” dedim diye..

Yazımın içini okumayan, yeni yetme sözde hukukçular, üç gündür küfür üzerine küfür yağdırdılar..

Ne bilsin kuzucuklar, Matild Manukyan’ın, Şişli Adliyesi’nin yıllarca adalet dağıttığı binanın, Genelev Patroniçesi Matild Manukyan’a ait olduğunu..

Nereden bilsinler, o adliyede zaman zaman Matild Manukyan’ın yargılandığını..

Oğlunun boşanma davasının, o adliyede karara çıktığını..

Manukyan’ın, devletin polisine, genelevdeki koruma görevi sebebi ile, taksi tahsis ettiğini..

Garipler, devlete, Matild Manukyan’ın kiracılığını konduramıyorlar..

Devasa İstanbul Adliyesi’nde doğmuşlar..

Bakırköy Adliyesi’ni görmüşler..

Apartman dairesinden bozma, işhanı bürosundan bozma adliyeleri görmedikleri için, sırf tahkir etmek için, ilgisiz yere Matild Manukyan’ı, getirip adli yıl açılış törenine sokmuşum gibi algılamışlar..

Biraz sabredin gençler..

Daha çok öğreneceğiniz gerçekler var..

Bakın bir tanesini daha aktarayım..

Dün yaptığı ikinci açıklaması ile.

“Erdoğan ve Yargıtay mesajı almazsa başka protestolar da olabilir!” diyen İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu var ya..

Çok değil..

2010’lu yılların başında, baro başkan yardımcısı sıfatı ile ne açıklamalara imza atmıştı:

“Cübbeyle türban bir arada olamaz”

Pek bir anlam çıkaramadınız değil mi?

Daha üç ay önce..

Eteği nerede ise belinde bir avukat bayanı, “Durumunuzu baroya bildireceğim” diyerek uyaran hakime karşı, ağza alınmayacak hakaretlerle saldıran Mehmet Durakoğlu.. “Avukatın kıyafetine karışmak kimsenin haddine değil” diyerek, hakimlere efelenen Mehmet Durakoğlu..

Bakın, aynı avukatların başındaki örtüyü yasakladıklarında, nasıl bin dereden su getirmiş, o günkü gazete haberlerinden aktarıyorum:

 “İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı avukat Mehmet Durakoğlu, İstanbul Barosu’na ‘Başörtülüler giremez’ yazılı afiş asılmasıyla ilgili açıklama yaptı. (..)

Durakoğlu, haberlere konu olan yazının Staj Eğitim Merkezindeki dersliklerin kapısına asıldığını doğrulayarak, şunları kaydetti: Türbanlı avukat buraya geliyor, biz kendisini staja kabul ediyoruz. Burada bir sorun yok. Sorun, bunların anlattığımız bir staj eğitiminin olduğu noktada fiilen dersin yapılması sırasında başında türban olup olmaması. Bir avukat yarın nasıl duruşmaya girerken türbanını çıkarmak zorunda kalacaksa, bu işi öğrettiğimiz yer olan staj eğitim merkezinde de bunun olmasını istemiyoruz.”

Muhterem abimiz, staja kayıt için gelen kızımızı, başındaki örtüye rağmen kabul ediyormuş.

Lütufa bakın..

Ama..

Ders sırasında başındaki örtü çıkarılması gerekiyormuş.

Ahlaksızlığa bakın..

Rezilliğe bakın..

Ve tüy dikmeye bakın:

“Biz sadece cübbeyle türbanı, cübbeyle şapkayı, cübbeyle bir parti rozetini karıştırmamaya özen gösteriyoruz. Yaklaşımımız bu. Bunları öğrettiğimiz yerde de türban takılmasını istemiyoruz. Toplantı değil o, o bir ders. Böyle olduğu için de kararlılık içerisindeyiz, bunu sürdüreceğiz.”

Beyefendideki cürete bakın..

Hukuk tanımazlığa bakın.. Özgürlükleri kısıtlama noktasındaki kabadayılığa bakın..

“Kararlılık içinde imiş. Sürdürecekmiş!”

Bu sözleri söyleyen bu adam hakkında, ne oldu biliyor musunuz?

Ceza davası açıldı.. Ama açılmakla kaldı..

Devlet, bu sözlerin hesabını, bayan avukatlara bu hukuksuzluğu yapan baro yöneticisine gereken müeyyideyi vermedi..

İşte onun için..

Şimdi Cumhurbaşkanı’na.. Hatta Yargıtay’a posta koyuyorlar..

“Başka protestolar da gelebilir”’ tehdidinde bulunuyorlar..

Başörtülü stajyer avukatı, dersten çıkardıkları gün, bu baro yönetimini tümü ile görevden alıp, cezaevine tıksaydınız..

Ki, hukuk devletinde anayasanın da, kanunların da emri budur..

Duruşmadan çıkarma değil, kıyafetinin doğru olup olmadığını Baro’ya sorulmasına karar verdi diye, bir hakimi meslekten attırmaya kalkan bu baro başkanına..

Kanunun emri dinlenip, “Bir hakkı, siyasi-felsefi düşünce farklılığı sebebi ile engelleme”  sebebi ile gerekli müeyyide uygulanmış olsaydı..

Bugün ne kendisi..

Ne de..

Genelkurmay’daki orgeneraller değil.. Bir çavuş çağırsa, koşa koşa brifing almaya gidecek olan o baro başkanları..

Yargıtay’a ve Cumhurbaşkanı’na, bu saygısızlığı yapamazlardı..

İşlenen suçun hesabını sormazsanız..

Onlar sizden, böyle hesap sormaya kalkarlar!

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Nur

İnanın gına geldi bu zihniyetten tek kelime Allah belalarını versin midemiz bulanıyor hükümet lütfen bu Adalet yoksunu adamlara dur desin üstelik bu yaratıklar avukat maskeli savcı maskeli hiç biri adil değil gidişimiz iyi değil bu insanlar ayıklanmalı bu zihniyet durdurulmalı tc yi uçuruma götürüyorlar ülkeyi ele geçirmek üzereler endişeliyiz bunlar bizim insanımız değil olamazlar

Süleyman Sırrı Dinçer

Güzel..demişsiniz..bu..soytarıları..şımartırsanız..kendilerini..bir..şey..sanmaya..devam..edip..C.Başkanını..Yüksek..yargıya..posta..koyarlar..SOYSUZLAR.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23