Ekremciler ya saf, ya geri zekalı! Bu kadar kapsamlı iftira mı olur?
Ekremciler ya saf, ya geri zekalı! Bu kadar kapsamlı iftira mı olur?
ALİ KARAHASANOĞLU
Şu CHP’li Ekremciler ya çok saf, ya da çok geri zekalı.
Tutturmuşlar gidiyorlar; “Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olduğu için yolsuzluk operasyonlarına hedef oldu!”
Ciddi ciddi bunu söyleyenler, savunanlar, hatta buna inananlar var.
Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olmasaydı, “Şu an ne yolsuzluk operasyonu, ne de gözaltılar olmayacağı”nı ciddi ciddi iddia edenler var.
Bunlar hukuku da, günlük hayat işleyişini de hiç bilmiyorlar.
Savcılık ile mahkeme arasındaki işleyişi..
Savcılık ile emniyet arasındaki görev ayrışmasını.. Ya bilmiyorlar, ya da aptala yatıp, kendileri lehlerine algı operasyonu için malzeme üretiyorlar..
Diyelim ki, savcılık, Ekrem İmamoğlu’nu sevmiyor, ona operasyon yapmak istiyor..
Emniyet buna, itirazsız “Tamam” nasıl der?
Emniyet kabul etse, tutuklama kararını veren hakimler, bu işin içine niye girsinler?
Para ile doyurulmuş bindirilmiş kıtalar, herkesi kendileri gibi sanıyorlar..
Kendileri para ile herkesi satın alıyorlar ya.. Başkalarına da, aynı suçlamayı yaparak, suçlarını örtmeye çalışıyorlar..
Bir anlığına farzedelim ki, Ekrem İmamoğlu siyaseten bitirilmek için, yolsuzluk yapmadığı halde, kendisine bu isnatlarda bulunuluyor..
Farzedelim, Ekrem İmamoğlu’nu tutuklatmak için, sahte delil üretiliyor, iş adamlarına tehditle yalan beyanlarda bulunmaları sağlanıyor.
İyi de amaç Ekrem İmamoğlu’nu İBB Bakanlığından uzaklaştırmak ve sonrasında da siyasetten men etmek ise..
Bunun için, bu kadar geniş kapsamlı bir operasyona gerek yok ki!
Murat Ongun’dan başlayın, Taner Çetin’ine varıncaya kadar onlarca İBB üst düzey yöneticisini bu işin içine sokmaya gerek yok ki..
Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı; onu anladık.
Affedersiniz ama, Taner Çetin kim ki, ne önemi var ki tutuklandı.
Ağaç A.Ş.’nin başındaki Ali Sukaş, onlarca defa, akit’in haberine konu oldu.
Hedef gerçekten Ekrem İmamoğlu ise, ortada gerçekten bir yolsuzluk olmadığı halde, cumhurbaşkanı adaylığı sebebi ile bu isim tutuklandıysa.
Ali Sukas’ı bu işin içine karıştırmanın ne alemi var.
Yalan söyleyerek iş adamlarına baskı yaparak belediye baskanları tutuklanıyorsa. Tutuklanabiliyorsa. Bu olabiliyorsa.
Üç tane müteahhidin söylediği olaylarla yetinilip, tutuklamalar Ekrem İmamoğlu’yla sınırlı tutulup, amaca kısa yoldan ulaşmak var iken..
Onlarca bürokratı işin içine karıştırmanın ne manası var?
Bu kadar geniş kapsamlı bir soruşturma yapmaya, onlarca kişiyi gözaltına almaya, tutuklamaya ne gerek var?
Ben bunları anlatıyorum ama, biliyorum ki CHP içindeki bazı geri zekalılar, yine aynı mavallarla karşımıza çıkacaklar ve “Ekrem İmamoğlu geleceğin cumhurbaşkanı” diye algı yapmaya çalışacaklar.
Ben kendilerine 40 yıllık hukukçu, 35 yıllık gazeteci kimliğimle hatırlatayım, bu kadar geniş kapsamlı bir suçlama hiç kimseye iftirayla yapılamaz.
Biz neler gördük neler.
Erbakan hocaya uyuşturucu kaçakçısı bir adam iftira atmıştı.
Ama suçlamaya katılan ne ikinci bir kişi vardı ne de ortada suçlamayı doğru gibi gösterecek bir delil. Sadece gazete haberlerine konu olabildi..
Rahmetli Hasan Karakaya ağabey, akit’teki yazıları sebebi ile kemalistlerin hedefi olduğunda, bir mafya babasına iftira attırılarak, gözaltına alınmıştı..
Ama mafya babası ayarlanmış, savcı ayarlanmış, savcı sayesinde emniyet ayarlanmış, Hürriyet gazetesinde bu konuyu yazacak Emin Çölaşan ayarlanmıştı.. Ama teşhis sırasında yanlış kişinin gösterilmesi, hakimin dirayeti ile, 7. günde serbest kalma kararı çıkmış, sonrasında da mahkeme beraat kararı vermişti..
Böyle onlarca örnek verebilirim.
Ekrem İmamoğlu olayında, sadece üç villa yolsuzluğu, kendisine beş yıl hapis cezası verilmesini ve o süre içerisinde siyaset yapmasını engelleyecek bir somut isnat.
Onun yanı sıra reklam işlerindeki ihalelerdeki yolsuzluklar.
Beylikdüzü’nde değişik yerlerde villa ve daire alarak iskanlarının verildiğine dair suç isnatları. Bakırköy’de bir AVM’den “Otoparkınız, depreme dayanıksız. 5 milyon dolar vererek bu işi çözebilirsiniz” diye tehdit edip, 185 milyon TL para cezası kesme iddiaları..
Daha nice suçlamalar var.
Bunların her biri için Ekrem İmamoğlu’na verilecek ceza, 3 yıldan 4 yıldan başlayacak.
Gerçekten Ekrem İmamoğlu’nun siyaset yapması engellenmek isteniyorsa, bu kadar tantana bunun için çıkarıldı ise.. Ortada yolsuzluk falan yok ise..
Şunun şurasında Ekrem İmamoğlu’nun aktif siyaset yapabileceği yıl sayısı, olsun olsun bundan sonra 15 yıl, bilemediniz 20 yıl.
Oysa Ekrem İmamoğlu için bugüne kadar ortaya çıkan suçlarının karşılığına, nereden bakarsanız bakınız, en az 40-50 yıl hapis cezası almasını gerektiren fiillerden bahsediyoruz
Bu suçlamaların hepsi uyduruk ise, savcılık somut iki uyduruk dosyayla yetinmek yerine, niçin onlarca suç isnadında bulunuyor ki. Niye kafaları karıştırıyor ki?
Hatta şunu bile söyleyebilirim eğer gerçekten Ekrem İmamoğlu‘nun önü kesilmek için bir operasyon yapılıyorsa, Ekrem İmamoğlu’nun yöneticisi olduğu şirketin 2014 öncesinde yaptığı bir inşaatın önünü, belediye arsası olduğu halde, kendisine aitmiş gibi gösterip nitelikli dolandırıcılık yapması üzerinden ceza verilebilinirdi. Ekrem İmamoğlu çok daha kolay şekilde devre dışı bırakılabilirdi.. O dosya, hala karmakarışık bir durumda, yarısı Yargıtay’”da, yarısı Bakırköy’de, on yıldan fazla süredir sürüncemede.
Yine, Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü belediye başkanı iken, 2015 yılındaki bir ihaleye fesat karıştırdığına dair iddianın yargılaması neticelenmemiş durumda.
Bilirkişi suçun işlendiğine dair rapor düzenlediği halde, bir yıldır mahkeme karar vermedi. Savcı bir duruşmada mazeret veriyor, bir duruşmada hazır değilim diyor. Bir sonraki duruşmada, bir başka gerekçe..
Savcılar, hakimler, emniyete olmadık suç uydurabiliyorlarsa, Beylikdüzü’ndeki dosyada niye, savcı bir yıldır mütalaasını veremiyor?
Madem Türkiye’de hukuk devleti yok, yargı camiası iftiralarla iş yapıyor.. Yıllar öncesinden açılmış olan o ihaleye fesat davasını ilgili mahkeme karara bağlardı, böylece Ekrem İmamoğlu İBB başkanı bile seçilmeden önceki bir dosya üzerinden sabıka almış olurdu..
Niçin o dosyalar neticelendirilmiyor da, yeni yeni olaylar üzerinden, hem de Ekrem’cilere göre yaşanmamış olaylar üzerinden soruşturma açılıyor?
Solcu kafa biraz düşünse Ekrem İmamoğlu‘nun hayatının rüşvetle geçtiğini görecek.
Suçlar işlendiği için, artık İBB suç merkezi haline getirildiği için gözaltıların olduğunu görecek, tutuklamaların somut delillere dayalı olduğunu anlayacak..
Ama düşünmüyorlar.
İBB’nin rüşvet çarkı üzerine kurulan işleyişinin önlenmesi için bu operasyonların yapıldığını kabul etmek istemiyorlar.
Topladıkları rüşvet paralarının bir kısmını dağıtarak, tüm Türkiye’yi satın alacaklarını sandılar. Yanıldılar..
Birkaç gazeteciye para vererek, “Delil yok” yazısı yazdırınca, suçun ortadan kalkacağını sandılar..
“Murat Ongun’u gözaltına alan komiser FETÖ’den tutuklandı” diye bir palavra attırınca, kamuoyu oluşturup, rüzgarı kendi lehlerine çevireceklerini sandılar..
Kusura bakmasınlar ama, o geri zekalılara tane tane sorayım.
“Murat Ongun’un gözaltına alınması sırasındaki komiserin adı ne?”
Cevap veremiyorlar..
Soruyorum: “Murat Ongun’u, bir komiser, kendi başına mı gözaltına almış. Bu işin savcı ayağı yok mu? Tutuklayan hakim, bostan korkuluğu mu?”
Sorulara devam edeceğim de..
Bu sorular, geri zekalıları ciddiye almak olur..