• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

22 yıl sonraki muhasebe: Babamdan öğrendiklerim..

30 Ekim 2019
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Müsaadenizle, bir günlüğüne aktüel konuları bir kenara bırakalım..

Yıllık; belki ömürlük ilkeleri konu edinelim..

Her babanın çocuklarına aktarması gereken, İslam’ın ilkelerinden özümsenmiş “hayat felsefesi”ni, ben babamdan nasıl aldım, anlatayım.. 

Sizler de, kendi hayatınızda benzer aktarımları gözünüzde canlandırın..

Belki, daha önemlisi..

Bizler çocuklarımıza, “bu ilkeleri ne kadar aktarabiliyoruz”un sorgulamasını yapalım..

Babam 29 Ekim 1997’de vefat etti..

22 yıl olmuş..

Herkesin babası, ona değerli..

Kimse ağaç kovuğundan çıkmadı..

Hepimizin bir babası var..

Onun için, “Benim babam” diye söze girmek, “sadece benim babam değerli imiş gibi” takdimde bulunmak, yanlış bir başlangıç..

Ama bir başka açıdan da..

Çok “doğru” bir niteleme..

Sonuçta, bire bir, kendi babamdan aldıklarımı, öğrendiklerimi anlatmak durumundayım..

Onun içindir ki..

Ben, “Benim babam” diyeyim..

Sizler de, kendi özelinizde, kendi babalarınız için anlayın..

Ve bir “baba”nın, çocuklarına “İslam”ı hayatın içinden, nasıl aktardığını görün..

Okulda öğretmen, sabahtan akşama kadar anlatsın..

Akşamdan sabaha kadar da isterse devam etsin..

Teorik bilgiler..

“Ahlaklı olun” tavsiyeleri..

“Dürüst olun” hatırlatmaları..

Ucunda not olan..

Ucunda menfaat olan tüm aktarımlar..

Boş..

Ama bir "baba"nın..

Aile içersindeki olaylar eşliğinde..

Günlük hayatın akışı sürerken..

Kendi hayatında da yaşayarak..

Defalarca tekrar ederek..

Çocuklarına verdiği  şu bilinç, ne kadar önemli:

“Sen usandırma eli, el de usandırmaz seni

Hilekârlık eyleme, kimse dolandırmaz seni

Dest-i a’dâdan soğuk su içme ki kandırmaz seni

Korkma düşmandan ki âteş olsa yandırmaz seni

Müstakîm ol, Hazret-i Allâh utandırmaz seni”

Bu da, aşağıda vereceğim diğer mısralar da, tabii ki kendi eseri değil.. Şu veya bu camideki sohbetlerden kendisine aktarılanlar..

Ve onları, hayatın içine katıp, bize ulaştırdıkları..

Ben diyeyim, 500 defa..

Siz deyin bin defa..

Aynı tonda, aynı ikaz modunda..

“Kimse ile dalaşmayın.. Kimse ile gereksiz sürtüşme yaşamayın.. Kimseyi bıktırmayın.. Kimseye kurnazlıkla muamele etmeyin.. Hile hiç yapmayın.. 

Ama aynı zamanda..

Size serinlik verirmiş gibi görünen..

Sizi aldatan..

Ateş bastığında, sizi nefes aldıracak gibi görünen "soğuk su"yu da..

"Düşman eli"nden alıp, içmeyin..

Buna riayet ederseniz, korkmayın.. Düşmanınız ateş olsa, sizi yakmaz..

Ve en önemlisi..

Sen doğru ol..

Hiçbir kayıt ve şartta..

Allah, seni mahcup etmez..

Seni utandırmaz.

Geçici olarak, zor durumlara düşebilirsin.

Ama Allah’a güvenerek doğruluktan ayrılmaz isen..

Nihai noktada, başını önüne eğecek bir duruma asla ve kat’a düşmezsin.”

Hilekarlık yapmamayı, dürüst olmayı.. Küçük küçük menfaatlere aldanmamayı..

Baba, öğretti mi size?

Öğretti..

Ama bir ömür sürecek olan “terbiye” bitmedi..

Hayatın tüm şartlarında, “dik durma”yı da öğretmesi gerekir bir babanın çocuklarına..

Onu da babamdan aktarımla, şöyle hafızama nakşetmişim:

“Geçme muhannet köprüsünden ko götürsün su seni

Yatma tilki gölgesinde ko yesin aslan seni”

Tilkilerle iş tutma.. Tilkilerin gölgesinde güneşten korunduğunu sanma..

Bırak, yiğitçe aslan ile mücadele edip, gerekirse canın ver.. 

Aynı şekilde..

Kimseye minnet borcu altına girme.. Cesur ol, mücadele et, minnet altında köprüden geçeceğine.. Suya gir, kimseye diyet borcu altına girme..

Sadece insanların kendi hayatında değil..

Tam özümsendiğinde.. Devletlerin hayatında da çok önemli ışık tutacak bir bakış açısı..

Uluslararası ilişkilerde.. Mesela ABD’ye güvenme noktasında..

Muhakememizi doğru yapmalı, “tilki” yerine “ABD”yi koyup..

Ne yapmamız gerektiğine karar vermemiz lazım..

Hilekarlık yapmadık.. Müstakim olduk..

Ama yine de zor duruma mı düştük?..

Yine "baba"mızdan aldığımız ders; ümitvar olmamız..

Onu da şöyle özetlerdi:

“Hak tecelli eyleyince, her işi asan eder.

Halk eder esbabını, bir lahzada ihsan eder.”

Eğer bir şeyi haketmiş isek.. Cenab-ı Hak onu bize layık gördü ise.. İnanılmaz gibi görünen şeyler dahi, bir anda oluverir..

Öyle olağanüstü olayların gerçekleşmesi şeklinde de beklemeyin, hakkınıza kavuşmayı..

Bir bakarsınız, güvendiğiniz, inandığınız Allah, sebeplerini de yaratır, ve sizi hakkınızla kavuşturur..

Ömürlük terbiye, ayetler ve hadislerin sindirilmiş bir bakış açısı ile, hayat felsefesinin çocuklara aktarımı devam ediyor..

Mütevazı olmayı da, şöyle öğretti, babamız bize:

“Mala mülke mağrur olma

Deme var mı ben gibi..

Bir muhalif rüzgar eser

Savurur harman gibi”

Bu dörtlüğü bir kitapta okuma ile..

Günlük olayların içinde, babanızın size aktarımı arasında, dağlar kadar fark var.

Bunu yaşadım, bunu öğrendim, karşılaştığım her olayda, belki farkında olmadan, bu bilinçle hareket ettim..

Ve haddini aşmamayı da..

Belki küçük küçük yaramazlıklar yaptığımda.. Belki bir tökezlemem sırasında..

Şöyle özetlerdi:

“Hakkın sillesinin sedası yoktur

Bir vurursa, devası yoktur”

Ve; aile hayatında, komşuluk dünyamızda, çalışma ilişkilerinde hiç ayrılmamamız gereken ders niteliğinde uyarılar..

“Zalimin rişte-i ikbalini (talihlilik ipliğini) bir ah keser 

Mani-i rızk olanın rızkını Allah keser”

Günlük hayatta, bakarsınız etrafını ezen, haksızlık eden, vicdanı sızlamadan çevresine zarar verenlerin, talihleri de açık gibi görünür..

Hayır değil..

O talih, bir mazlumun ahı ile sona erebilir..

Bir çalışanın rızkını temin için verdiği uğraşa çelme takmaya kalkışırsan, kendi rızkının kesildiğini görürsün..

Bunlar ve daha nice temel ilkeler..

Bir başlık altında, bir ders ciddiyetinde değil..

Aile içindeki, günlük gelişmelerin içinde.. Sevinçlerin, üzüntülerin, gerginliklerin, tartışmaların içinde..

Verildiğinde değeri olduğu, yeni nesle aktarıldığı kanaatindeyim..

Allah, hepimizin geçmişlerine rahmet eylesin.. Amin..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Vatandaş Rıza

Babanız nur içinde yatsın. Doğruları söylemiş. Allah rahmet eylesin. Neden Akit Gazetesi yazarı olarak tam tarafsız olamıyorsunuz? İktidarı her daim desteklemenizi sanırım babanız öğütlememiştir. Yanlışlarında neden gür sesle uyarmıyorsunuz?

Osman

Ali bey yeni sitenizi beğendim güzel olmuş ...
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23