Eski Türkiye özlemcileri

Giderek sesleri daha da yüksekten çıkmaya başlayan eski Türkiye özlemcileri İstanbul’u esaret altına alan karla mücadelede bir kez daha ortaya çıktılar ve bildik cümlelerle biz eski kafalı olmaya devam edeceğiz dercesine sağda solda esip gürlediler.

En çok da sosyal medyada gördük bunları.

Kiminin aklı hâlâ yeni havaalanında, kimininki ise otoyollarda ve köprülerde. 

Zerre kadar bir düşünce olsa böyle bir savrulma ile niyet okuma ve niyet açıklama içine girmezler ama ne diyelim. 

Söylenmesi gereken kısa öz cümle, İBB kar krizini iyi yönetemedi olmalı iken aman Allah’ım neler yaşadık ve nelere şahitlik yaptık. 

Başkan çapsızmış ve göründüğü gibi çıkmadı diyecekleri yerde kazan dibin kara seninkisi benden kara dercesine yalan rüzgârının tüm esintileri ile bir çuval inciri, berbat eylediklerinin bile farkında olmadan atıp tuttular ve enteresan olanı ise hâlâ dediğim dedik çaldığım düdük basitliğinde taraftarlık adına yanlışta ısrar devam ediyor.

Her kafadan bir avazın çıkmasından da anlaşılıyor ki, daha çok tartışılacak ve çok yalan dolanla algı tüccarlığı yapılacak.

Hâlbuki söz bitti.

Olanlar oldu.

Şimdi ders alma zamanı.

Yarım asırdır İstanbul’da yaşayan bir vatandaş olarak geçmişten günümüze zaman zaman ciddi sorunlarla karşılaşmış ve hafta içinde yaşanılan rezalet kadarını yaşamamıştım. 

Ama maalesef bizim ülkemizde her zaman güzel şeyler olmuyor ve kahvehane kültürü ile karşılıklı atışmalar, hem vatandaş hem de ülke bir arpa boyu yol almadan enerjisini patinaj yaparak harcıyor.

Sosyal medyayı çok tenkit eden ve soyunun bozuk olduğundan sık bahseden bir vatandaş olarak birçok pespayeliği bu vasıta ile öğrenince önyargılarım bile değişti.

Aldanmadan ve aldatmadan bu pazarda bulunmak ve sadece müşteri olarak değil aynı zamanda gerçekleri paylaşma gerekliliğine inandırdı bu son yaşananlar. 

Ancak bir şey dikkatimi çekti.

Sosyal medya pazarına hâkim olanların maalesef yerlilik ve millilik gibi bir dertleri yok. Birlik ve bütünlük gibi bir dertleri de yok.

Durum böyle olunca devlet ve millet sevdalısı insanlarımızın bu pazara daha güçlü girmeleri ve sadece gerçekleri alıp satmaları gerekiyor.

Böyle bir güven ortamına acilen ihtiyaç var ve daha fazla gecikilmeden eli kalem tutan her bir vatandaşın bende varım demeli.

Demeli ki, doğrular yanlışlara galebe çalsın.

Bugüne kadar bu pazarda kolayca at oynatan yalan dolan ve algı tüccarları eskisi gibi rahat edemesinler.

Her musibetten bir ders almak gerekir.

Hafta içerisinde İstanbul’umuzu esir alan kar kâbusundan da almamız gereken ders bu bence.

Sosyal medyadan üflenen ve dakikalar içerisinde yalan olduğu ortaya çıktığı halde gerçekliği olmayan bu algıların doğrusu ile vatandaşı buluşturmanın en kestirme yolu sosyal medyayı iyi kullanmak gibime geliyor.

Takip edebildiğim kadarı ile İBB kaynaklı piyasaya sürülen onlarca hatta yüzlerce yalan haber ve algı, bu memleket için çalışan özverili ve gayretli sosyal medya kullanıcısı tarafında nerede ise anında çürütüldü. 

Trol ordusu için bu çürütülmenin bir anlamı yok onlar bildiğini okumaya devam ederler de olan kerizlere oldu. 

Yalana balıklama atlayan ne kadar çok keriz varmış bu vesile ile anlamış olduk. Bir kısmının kerizliğine ben de şaştım doğrusu.

Her musibetten bir hayır çıkaracak değilim ama olanda hayır ararsak İBB ve yönetiminin beceriksizliği ve İstanbul halkının bu yönetimi hak etmediği gibi bir gerçeklikle karşılaştık.

Bundan sonra gerçekten hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Eski Türkiye özlemcilerine bir kere daha duyurulur.

Bu haftalık da bu kadar.

Kalın sağlıcakla.