• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Varol
Ahmet Varol
TÜM YAZILARI

Suriye’de yine seçim tiyatrosu

28 Mayıs 2021
A


Ahmet Varol İletişim: [email protected]

Suriye’de 19 Temmuz 2020 tarihinde güya parlamento seçimleri yapılmıştı. Bunun tamamen oyun ve komedi olduğu, Suriye’de halkın özgür iradesiyle bir seçim yapma imkânının bulunmadığı söz konusu seçimlerle ilgili yorumlarda da dile getirilmişti. 

26 Mayıs 2021’de de güya cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı. Baas diktatörünün böyle bir seçim yaparak kendi saltanatının halkın desteğine dayandığını ileri sürmesi sadece kendi halkıyla değil tüm dünya kamuoyuyla alay etmektir. Suriye halkı zaten bu diktatörü istemediğini önce meydanlara çıkarak sonra da zulmün son bulması için direnenlerin arkasında durarak ortaya koydu. Zulmün son bulması için kitlesel mücadelenin verildiği bir ülkede zalime başkaldıran halkın sandık başına gidip de zulmün ve zalim diktatörün iktidarının sürmesi için oy kullanacağına inanabilecek birinin mutlaka bir muayeneden geçmesi gerekir. 

Sonucu baştan belli ve sırf diktatörün kendini meşrulaştırması amacıyla gerçekleştirilen seçimlerin Suriye halkının tercihini ve iradesini yansıtması zaten mümkün değildir. 

Her şeyden önce Baas rejiminin ve onun saltanatının sürmesi için Suriye’ye doğrudan müdahale eden işgal güçlerinin vahşi saldırıları ülke halkının üçte bire yakın bir kısmını, 23 milyon nüfustan yedi milyona yakın kısmını tamamen ülkeyi terk etmeye zorladı. Ülke içinde yaşayanlardan da en az sekiz milyon kişi Baas kontrolündeki bölgelerden diğer bölgelere iltica etmek zorunda kaldı. Bir milyondan fazla insan da katledildi. Baas kontrolündeki bölgelerde kalabilenlerin oranları ülke nüfusunun üçte birinden daha azını oluşturuyor ki onlardan da savaşın çarpmadığı, en azından bir yakınlarını katletmediği kimse yok. Bu şartlarda Suriye halkını zulüm saltanatı altında yapılacak seçimler değil bu zulmün son bulması, halkın özgürlüğüne kavuşması, yurtlarından çıkarılmış, evlerini terk etmek zorunda bırakılmış olanların yeniden yurtlarına ve evlerine dönebilmeleri için güvenli ortamın sağlanması ilgilendirir. Bu şartlarda Baas diktatörünün dediğimiz gibi Suriye halkına kendini zorla onaylatmak amacıyla yaptırdığı seçimlerin bu halka kazandıracağı hiçbir şey yoktur.

Seçimlerde oy kullanma imkanı bulabileceklerin oranı, oy kullanma hakkına sahip Suriyelilerin üçte birine bile ulaşmazken, onların da birçoğu her şeye rağmen seçimleri boykot etmeyi tercih etti. Sandık başına gidenlerin çoğunun da kendi özgür iradeleriyle değil dikta rejiminin tehditlerinden dolayı gitmek zorunda kaldığı bilinen bir gerçek. Onların da birçoğu zaten oylarını kendileri kullanmadı. Onların hesabına sandık görevlileri kullandı, kendileri kimlik gösterip imza attılar. Nitekim bu durum bazı görüntülerle de tescil edildi. Bu itibarla seçimler halkın tercihini asla yansıtmaz. 

Öte yandan diktatör Beşşar Esed’in yanında güya aday olarak gösterilen kişiler de onun kendi adamları ve sadece çeşitleme. Yani diktatör Esed kendi rakiplerini kendisi belirledi ve onları da kendi adamlarından seçti. Zaten Esed’in silahlarının gölgesinde yapılacak seçimleri ondan başka kimsenin kazanamayacağını biliyorlar ve bu yüzden kazanma gibi bir iddiaları, beklentileri de yok. Esed’in tiyatrosunda kendilerine verilen rolü icra etmeleri için aday olmaları gerekiyordu, onlar da rollerini oynadılar. Çünkü seçimin en azından şeklen tek adaylı olmaması için Esed’in rakiplerinin olması gerekiyordu. 

Bu arada İran da güya gözlemci göndererek Esed’in sahnelediği oyuna şahitlik etti. 

Aslında Esed kendisi de tüm dünya kamuoyunun, oyunun farkında olduğunu ve kimseyi inandırmasının mümkün olmadığını biliyor. Gözlemci gönderen İran da, yalancılığına âlemin şahit olduğu birinin şahitliğinin Esed’in sahtekarlığı konusundaki kanaatleri değiştirmeyeceğinin çok iyi farkında. Ama yapabilecekleri başka bir şey olmadığını biliyor ve bu tiyatroyu oynamaya kendilerini mecbur görüyorlar. Bununla birlikte dünya kamuoyuyla dalga geçmeye kalkışırken aslında kendilerinin iyice maskara durumuna düştüklerini belki anlamak istemiyorlar. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Can

Ümmetin yasadigi hangi ülkede tam tekmil bir secim var ki. Nedense Cin iran maduro morales lukasenka putin secimlerine bizim disisleri banko onay veriyor hic sorgulamadan hatta kutlama mesajlari gönderiyor. Ona hic laf yok dimi. Sirf bati ikiyüzlü degil.

miralay

Dünyada insanların ahlakı öylesine bozulmuş ki, riyakârlığı, yalancılığı, maskaralığı, utanılacak, arlanacak bir hâl olarak görmüyorlar. Bile bile, halkın gözü önünde yalancıktan seçim yapar, sonra kazandığını iddia eder..
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23