• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Varol
Ahmet Varol
TÜM YAZILARI

Macron’un hesabı tuttu

28 Nisan 2022
A


Ahmet Varol İletişim: [email protected]

Fransa’da Emmanuel Macron, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda galip gelerek ülkede ikinci kez cumhurbaşkanlığına seçilen üçüncü kişi oldu. Böylece çifte zafer kazandı. Çünkü Fransa açısından ikinci kez cumhurbaşkanlığına seçilmek de önemli bir zafer sayılır. 

Ama Macron’a bu seçimi kazandıran kendi karizması ve halkı peşinden sürükleme gücü değil aşırı ırkçı görüşleriyle öne çıkan ve sadece Fransa’nın değil Avrupa’nın geleceği açısından bile “tehlikeli” olarak lanse edilen Marine Le Pen oldu. 

Eğer ki Macron’la birlikte ikinci tura sol veya orta yolcu adaylardan biri kalmış olsaydı, onun seçimi kaybetmesi kesin görünüyordu. Çünkü o, beş yıllık cumhurbaşkanlığı süresince yeterince denenmiş ve yıpranmıştı. Her ne kadar bu dönemde uluslararası politikada ismi çokça anılan liderlerden biri olduysa da çok başarılı bir performans ortaya koyduğu söylenemez. O yüzden, karşısında yeni ve birleştirici etkiye sahip adayın bulunması durumunda seçmenlerin ona meyledeceği tahmin ediliyordu. Hatta seçim propaganda sürecinin başlangıç aşamasında isimleri öne çıkan bazı kişilerin Macron’u zorlayacakları yorumları da yapılıyordu. 

Fakat seçimlere doğru özellikle ve kasten ırkçı politikacı Le Pen öne çıkarıldı. Anketlerde bilhassa şişirildi. Medyada Macron’la birlikte ikinci tura kalacak kişinin Le Pen olacağı vurgulandı. Seçimlerde anketlerin yönlendirici, özellikle kararsız kesimi etkileyici olduğu artık bilinen bir gerçek. 

“Le Pen, 2017 seçimlerde de ikinci tura kalmayı başarmıştı” denebilir. Ama o seçimlerde de yönlendirme faaliyetlerinin önemli rolü olmuştu. Ayrıca bu seferki seçimlerde, Le Pen’i geride bırakabilecek bazı güçlü isimler vardı ve toplumu yönlendirme araçlarının etkisi onlardan biri lehine olsaydı belki ikinci turda bu kişi Macron’u yenebilirdi. Ancak Le Pen’in ikinci tura kalacağı yönündeki anketler ve yönlendirmeler, Macron’a iki yönden yaradı. Bir yandan belli bir kesimin Le Pen’e yönlendirilmesini ve onun ikinci tura kalmasını, diğer yandan da onun kazanmasını istemeyenlerin de oylarının bölünmemesi için Macron’a yönelmelerini sağladı. 

İkinci turda artık Le Pen’in endişe verici politikası ve tutumu Macron’un işine yaradı ve kendi taraftarlarının oylarıyla değil rakibine karşı duranların oylarıyla seçimi kazanmayı başardı. Ülkedeki Müslüman kesim bile, Macron’un daha önce aleyhlerine yasalar çıkarmış, camilerini kapatmış, başörtüsüne yönelik yasaklara destek vermiş olmasına rağmen “ehveni şeri” tercih ederek Macron’a oy verdiler. Eğer ki karşısında denge politikasını savunan  bir aday olsaydı elbette onu tercih etmezlerdi. 

Fakat bu seçimlerde dikkat çeken önemli bir gelişme daha var ki o da Le Pen’in oylarının belirgin bir oranda artmasıdır. Bundan önceki seçimlerde ikinci turda %33 civarında oy alan Le Pen oy oranını 9 puan artırarak %42 civarında oy aldı. Üstelik bir zamanların marjinal, kenarda kalmış aşırı ırkçı partisi Faransa’da iki dönemdir, ikinci turda yarışıyor ve son seçimlerde %50 oranına da bir hayli yaklaştı. 

Bu durum Fransa’nın politik görünümü açısından hiç de iyi bir imaj ortaya koymuyor. Avrupa’nın Mussolini – Hitler zihniyetinin yeniden yükselişe geçtiği anlaşılıyor. Bu zihniyetin taraftar bulması için de özellikle “İslamofobi” olarak isimlendirilen Müslüman düşmanlığından yararlanılıyor. Irkçılıkta kendi ırkının mensuplarını üstün görmekten çok karşısına aldıklarını ezme ve aşağılama stratejisinin baskın olduğunu söylemek mümkün. Danimarka’nın ırkçı partisinin İsveç’te Kur’an-ı Kerim yakma provokasyonunun arka planında da bu strateji var. 

Dolayısıyla politik arenada bu stratejinin ve zihniyetin etkisini daha da artırması tehlikesi mevcut. O yüzden Le Pen her ne kadar seçimleri kazanamamış olsa da bu, onun zihniyetinin kaybettiği anlamına gelmez. Onun zihniyetine olan meyil, Macron’un da bu zihniyeti önceleyen bir politikaya yönelmesine sebep olabilir. Bu sebeple Macron’un yeni dönemde Le Pen’in gölgesi olması hiç de zayıf bir ihtimal değildir.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23