• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Varol
Ahmet Varol
TÜM YAZILARI

Dünya ırk ayrımcılığıyla savaşta gerçekçi mi?

03 Şubat 2022
A


Ahmet Varol İletişim: [email protected]

Hitler’in Nazizm ideolojisinden dolayı bütün insanlık 80 yıldan beri onun ve benimsediği zihniyetin yüzüne tükürmeye devam ediyor. Uluslararası siyonizmin kendini ve Filistin toprakları üzerindeki gayri meşru işgalini kabul ettirebilmek için kullandığı en önemli malzeme de Hitler’in Nazizm ideolojisi ve Holokost hikayeleridir. 

Güney Afrika’ya hükmeden, İngiliz emperyalizmi güdümlü yönetim, ırk ayrımı politikasından dolayı yıllarca dünya kamuoyunun hedefindeydi. Sonuçta bu ülkedeki ırkçı yönetim, insana insan olduğu için değer verilmesini isteyen eşitlik, adalet ve hukuk mücadelesi karşısında yenilgiyi kabul etti ve bu mücadelenin başını çeken liderler de ezilen halklar tarafından saygın bir konuma yerleştirildiler. 

Peki yıllardan beri Filistin topraklarını gayri meşru bir şekilde hakimiyet altında tutan siyonist işgal rejiminin bunlardan bir farkı var mı? 

Olmadığını, Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) 1 Şubat 2022 Salı günü yayınladığı raporda bir kez daha tüm insanlığın dikkatine sundu. 

Tabii biz bunu yıllardan beri dile getirmeye çalışıyoruz ama, dünya kamuoyu nezdinde etkili bir insan hakları kuruluşunun yaşanan gerçeklere projeksiyon tutarak teyit etmesi önemli ve bütün dünyaya verilen bir mesajdır. 

Siyonist işgalci her ne kadar rapora karşı çıksa ve iddiaları yalanlasa da Filistin’de yaşanan gerçeklerin üstünü örtmek mümkün değil. 

Uluslararası Af Örgütü, siyonist işgal rejiminin hüküm sürdüğü bütün bölgelerde Filistinlilere yönelik olarak sistematik apartheid yani insanlara etnik ve ulusal kimliklerinden dolayı ayrımcı politika uyguladığını dile getirdi. Yani işgal rejiminin uluslararası kararlarda “İsrail” olarak tanımlanan, Filistin halkının ise 1948’de işgal edilmiş bölge diye nitelendirdiği kısımda yaşayan Filistinlilere de ırk ayrımcısı politika uyguladığını ortaya koydu. 

1948’de işgal edilmiş bölgede yaşayan Filistinlilere “İsrail” kimliği veriliyor. Dolayısıyla onlar “İsrail” vatandaşı sayılıyor. Ancak siyonist işgal rejiminin insanları etnik ve ulusal kimliklerinden dolayı mağdur eden uygulamaları, ayrımcı politikaları onları da kapsıyor. 

Bu gerçeği ispat eden pek çok uygulama var. Bunların en başında işgal rejiminin “Vatandaşlık Yasası” olarak isimlendirdiği, Filistinliler tarafından ise “Filistinli ailelerin birleşimini engelleme yasası” olarak isimlendirilen prosedürü zikredebiliriz. Normalde geçtiğimiz Eylül’de süresi dolan bu yasanın uzatılması teklifi parlamentoda kabul edilmediği halde Bennett hükümeti bakanlardan oluşturduğu bir heyetin kararıyla yine uzattı. Onun İç İşleri Bakanı Ayelet Shaked de bir süre önce yaptığı açıklamada İsrail’in Nakab’ı kaybetmemesi için bu yasayı mutlaka uygulaması gerektiğini söyledi. Çünkü yasa o bölgenin ahalisini kimliksiz gösterme imkânı veriyor.

Yasa, İsrail kimliği taşıyan bir Filistinlinin Batı Yaka veya Kudüs’te ikamet eden bir Filistinliyle evlenmesi durumunda eşini vatandaşlığa geçirmesini ve aileyi birleştirmesini kesin olarak engelliyor. Bu sadece evlenme değil başka gerekçelerle de aile fertlerinin tek çatı altında birleştirilmesini önlüyor. Oysa bir yahudi dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun eşini veya bir yakınını İsrail vatandaşlığına çok rahat bir şekilde geçirebilir ve aile fertlerini birleştirebilir. 

Kudüs’te Filistinlilerin inşaat yapmaları için kesinlikle ruhsat verilmezken yahudiler için modern siteler yapılmakta ve inşa edilen daireler dünyanın değişik ülkelerinden getirtilen yahudilere sembolik fiyatlarla peşkeş çekilmektedir. 

Bunlar sadece örnek. İşgal rejiminin ırkçı ve ayrımcı politikalarını tüm detaylarıyla ortaya koyabilmemiz için bizim de çok kapsamlı dosya hazırlamamız gerekir ki yine sığdırmamız mümkün olmaz. 

Ama ne yazık ki Amnesty’nin işgal rejiminin sistematik apartheid politikasıyla ilgili dokümanlarını dünya kamuoyunun ilgisine sunduğu sırada siyonist rejimin cumhurbaşkanı Hertzog, Birleşik Arap Emirlikleri’nde caka satıyor ve yeni ittifak anlaşmaları imzalıyordu. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23