• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Abdullah Yıldız
Abdullah Yıldız
TÜM YAZILARI

Ulusçuluk Dini ve Modern İlahlar

19 Kasım 2019
A


Abdullah Yıldız İletişim: [email protected]

Son zamanlarda ulusçu/ırkçı eğilimlerin bütün dünyada ve özellikle İslâm ülkelerinde yeniden hortladığı, daha doğru bir ifade ile “hortlatıldığı” müşahede ediliyor. “İslâm âlemi (ümmeti) diye bir şey kalmadı, o halde haydi ulusçuluğa” türünden ırkçı söylemlerin ısrarla terviç edildiği görülüyor.

Esasen, Carlton Hayes’in yıllar önce “Nasyonalizm/Ulusçuluk Dini” diye isimlendirdiği bir sapma ile karşı karşıyayız. Ona göre; ‘Ulusalcılık Dininin her yerde bir ilâhı vardır: Sam Amca, Boğa John, Hans, İvan… Seçilmiş bir halkın tanrısı, kıskanç bir tanrı… Her din gibi ulusalcılık da sadece iradeye değil, akla, muhayyileye, duygulara da seslenir. Akıl, spekülatif bir ulusalcılık teolojisi veya mitolojisi inşa eder. Muhayyile ulus merkezlibir âlem kurar. Tanrıya tapınma ve ayinlerle duyguya hitap edilir…’

Hayes devam ediyor: ‘Günümüzde bireyler artık ulus devlet içinde doğmakta, doğumun laik kaydı “milli vaftiz” ayinini teşkil etmektedir. Sonrasında devlet onu tüm hayatı boyunca tecessüsle takip eder, ona “ulusal ilmihal” dersi verir, ulusal okul eğitiminden geçirir ve ulusal kutsiyetin güzelliklerini (!) öğretir, ulus devlete kulluk etmeye uygun hale getirir… Ulusal kahramanların ve liderlerin cenaze törenleri muazzam bir geçit resmiyle ve görkemli şekilde gerçekleştirilir. Birinci Dünya Savaşı’ndan beri ulusal başkentteki en kutsal türbe “Meçhul Asker Anıtı”dır; burası sürekli çiçeklerle bezenir.’

Modern ulusalcılık dinlerinin ayinlerinin diğer dinlerden daha basit olduğunu hatırlatan C. Hayes, her ulusalcılığın kendisine ait kutsallarına, tapınaklarına, ulusal günlerine… dikkat çeker. Modern ulusalcıların, ortaçağdaki atalarının putlara, ikonlara, kutsal nesnelere ihtiramlarını belki “batıl itikat” diye nitelediklerini ama kendi ulusal atalarının ve kahramanlarının resimlerini kutsama çelişkisine düştüklerini vurgular. Ulusalcı entelektüellerin nasyonalizm dinini besleyen ‘uzun’ ve ‘derinlikli’(!) eserler yazdıklarını ve bunların popüler tüketim için ‘hassas gazeteci’ ve ‘duygulu hatiplerce’ basitleştirilip avamileştirilerek, eğitimciler tarafından da ders kitapları haline getirilmek suretiyle ulusalcı teolojinin ve ulusalcı mitolojinin inşa edildiğini tespit eder (Umran Dergisi, Mart-Nisan 1994).

Parçalayıcı ulusalcı/ırkçı sapmalara karşı İslâm Dini, birleştirici “ümmet” anlayışını getirmiştir. İlk peygamber Hz. Âdem’den (a.s) son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a) kadar bütün peygamberler, insanlığı “Allah’tan başka ilâh yoktur” esasına dayanan Tevhid akidesine ve ırk, kavim veya kabile gibi bölücü unsurlar yerine birleştirici imana, İslâm’a (silm: barış) ve ümmet olmaya çağırmışlardır…

Bütün peygamberler gibi, Hz. İbrahim de (a.s), kavmini Tevhid akidesine davet etmiş; onların inanç dünyalarını ve sosyal hayatlarını parçalayan uyduruk/üretilmiş ilâhları ve bunları simgeleyen putları reddederek ve bir bir devirerek zalim Nemrut düzeninin çıkarlarını koruyan kavmiyetçi putperest ideolojinin zihinlerdeki egemenliğine son vermek istemişti…

Esasen, bütün paganist (putperest) sistemlerde olduğu gibi Nemrut düzeninde de putlar etrafında bir mitoloji ve teoloji inşa edilir ve bu putların arkasına sığınılarak toplumlar kolayca sevk ve idare edilip sömürülür. Hz. İbrahim’in (a.s), putperest toplumun önde gelenlerince üretilmiş olan putların zulüm ve sömürü çarkına nasıl alet edildiğini deşifre etmesi anlamlıdır: “Siz gerçekten Allah’ı bırakıp da dünya hayatında aranızda bir sevgi bağı olarak putları ilah edindiniz” (Ankebût 29/25).

Putperest düzenlerde ve ulusçu sistemlerde, etraflarında mit ve efsane oluşturulan putlar sıkı bir koruma ve dokunulmazlık zırhına alınırlar; her şey tartışılır, eleştirilir ama putlar asla tartışılamaz… Aslında koruma zırhına alınan putlardan ziyade egemenlerin çıkarlarıdır; zan ve hevâlarıdır:

“Bu putlar, sizin ve atalarınızın (hevâlarınıza göre) isimlendirdiğiniz (uydurma) isimlerden başkası değildir. (…) Onlar zanna ve hevâlarına (nefislerinin arzularına) uymaktadırlar” (Necm 53/23).

İmdi, Ulusçuluk dininin ve çağdaş putperestliğin yeniden hortlatıldığı günümüzde, insanların zihinlerine ve gönüllerine çöreklenen sayısız putları bir bir devirip onları Tevhid’in hakikatine erdirmek ve gerçek özgürlüklerine kavuşturmak için Hz. İbrahim’in (a.s) “Tevhid baltası”nı ele almak gerekmektedir. İhtar edelim ki, Tevhid vahdeti (birliği) ulusçuluk ve putçuluk bölünmeyi getirir.

(Zihinlerdeki çağdaş putları devirmek için Hz. İbrahim’in Tevhid mücadelesini kitaplaştırdık: “İçindeki Putları Kır-Hz. İbrahim Gibi Ol”, Pınar Yayınları)

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Hocam kaleminize sağlık.Seçim dönemlerinde yazılanları söylenenleri hangi açıdan okumalı.

Sofuoğlu

V İ T R İ N :Yıl 1932 Keriman HALİS, Belçika'nın SPA şehrinde yapılan ve 28 ülkenin katıldığı dünya güzellik yarışmasında, bilinçli olarak birinci ilan edilir.Yarışmayı gören Halid TURHAN Bey'in nakline göre Jüri başkanı şöyle demiştir."Bugün Avrupa'nın, Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz.1400 senedir dünya üzerinde hakimiyetini sürdüren İSLAMİYET artık bitmiştir.Onu AVRUPA Hıristiyanları bitirmiştir.Elbette Amerika'nın,Rusya'nın hakkını inkar edemeyiz.Neticede bu Hıristiyanlığın zaferidir.Müslüman kadınların temsilcisi,Türk güzeli KERİMAN mayo ile aramızdadır.Bu kızı zaferimizin tacı kabul edeceğiz,onu kraliçe seçeceğiz."Adamlar aslında doğru söylemişlerdir.Bugün başörtülülere yapılan saldırıların temeli ta o zamanlarda atılmıştır.İslami yaşam,islami kıyafet sahipsiz kalmıştır.Güya İslami yaşamı temsil eden ve ona göre kıyafet üretenler İSLAMİ ÖRTÜYE YARAR YERİNE ZARAR VERMİŞLERDİR.Cebini iyice dolduran kıyafet üreticileri, tesettürü bir aksesuar haline getirtirmişlerdir.İslami kıyafetten aşağılık duygusuna kapılarak,"Bizde sizin gibiyiz, sizin gibi giyiniyoruz"dan bugünlere gelindi.Kimse kusura bakmasın ve de gücenmesin.İmam Hatipler dahi bozulmuştur.Bugün Anadolu'daki şehirlerde dahi,tam tesettürlü genç kız ve kadın iki elin parmakları kadar kalmıştır.Her ne kadar aile profili içeriği ile internetten zararlı sitelere erişim bir nebze de olsa engellenmişse de YOUTUBE bir denetime tabi tutulmadan, herkesin görmesi sonucu:Yetişkinlerin, hayvanların dahi yapmayacağı(Kapalı anlatıyorum) şehveti görmeleri nedeniyle zihinleri zonklamış, yetişecek gençlerin çoğunluğu da sapıklaşmıştır. İSLAM MUHALİFİ OLANLAR: ONLAR,ZATEN YUKARIDA ALINTI YAPTIĞIM GİBİ, CUMHURİYETİN KURULUŞUNDAN BUGÜNE KADAR ÖRTÜYLE SAVAŞ HALİNDE OLUP,TÜM KADINLARIN ÇIPLAKLAŞMALARI İÇİN VAR GÜCÜYLE ÇALIŞIYORLAR.CADDELERE, SOKAKLARA BAKINCA DA ÖDEVLERİNE İYİ ÇALIŞTIKLARI GÖRÜLECEKTİR. 17 senedir TRT'de haberleri sunacak bir kapalı kadın yetiştiremeyen veya yetiştirmeyen,Belediyelerinde açık saçıklığı ön plana çıkarırsanız,TRT'nin spot reklamlarında hemen hemen tümünde açık saçıklara yer verip, İSLAM'a, ÖRTÜYE savaş açanlara bol keseden para dağıtırsanız, onlar da(İslam'a örtüye muhalif) bugün caddelerde, sokaklarda başını(Tesettür demiyorum) kapatanlara saldırırlar.İslami yaşamı devam ettirmek isteyenler, sahipsiz kalmışlardır.Bu putlu ve de mutlu azgın güruh meydanı boş bulmuş, onlarda(Hepsine birden ateist diyorum) ülkede İSLAM'IN İ harfi kalmamak şartıyla durmadan çalışıyorlar, ve de içimizdeki "Bizde sizin gibi yiyoruz,içiyoruz,giyiniyoruz sizler gibiyiz,aman bizi irticacılıkla suçlamayın" diyen sözde müslümanlarla(!), işgüzar AKP hükümeti bürokratları, belediye başkanları ve üst düzey yöneticilerinin umursamaz gafletleri sayesinde:Fuhuş,uyuşturucu,lezbiyenlik,gaylik artık ekranlardan, sokaklara taşınmıştır.İNSANIMIZ:Maddi bakımdan 17 sene öncekine göre her alanda katbe kat varlık sahibi olmuştur.Ancak, yine 17 sene öncekine göre:Ne tesettür, ne ahlak ve maneviyat ne de aile kalmıştır.BUNU BAŞTA BİZİ YÖNETENLER BİZLERDEN DAHA FAZLA DÜŞÜNMELİDİRLER.HÜKÜMET,Bir TÜTÜN yasasını dahi çıkarıp rayına koyamamış, ağzına, burnuna bulaştırmıştır.Anadolunun şehirlerinde:Caddeler,sokaklar, kaldırımlar dahi işgal edilerek, her taraf tütün ve tütün mamülleri satanların işgaline terkedilmiştir.""Atalarımız"İğneyi önce kendine batır ki, çuvaldızı başkasına batırasın" demişler.17 yıldır canhıraş şekilde desteklediğimiz HÜKÜMETİMİZ:MADDİ bakımdan sınıftan geçmitir ancak,MANEVİ bakımdan sınıfta kalmıştır.Bunları yazarken, durduğumuz yer zaten bellidir ancak, yanlış veya eksiklikleri görmez isek,doğruları bulmamız mümkün değil.S O N U Ç:"Bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe, ALLAH onların durumunu değiştirmez.Ra'd suresi.K.Kerim"HER KES BUNU GÖRMELİ VE ONA GÖRE OLAN VE OLACAK OLANLARI DA, AZGIN AZINLIĞIN YAPTIKLARINI DA BU DOĞRULTUDA DEĞERLENDİRMELİDİR.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23