Rusya bu kez Litvanya ile sınır gerilimi yaşadı.
ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın, Meksika sınırının “yapay olarak çizildiğini” iddia ederek Kanada’yı 51. eyalet ilan etme fikrini açıklaması ve Grönland’ı “satın alma” isteğini dile getirmesi, uluslararası düzeyde geniş yankı uyandırdı.
Trump’ın bu çıkışları, yalnızca Amerika kıtasında değil, sınır anlaşmazlıkları yaşayan ülkeler arasında da tartışmaları alevlendirdi.
Trump’ın açıklamalarından ilham alan bazı Avrupa ülkelerinde, özellikle aşırı sağcı liderlerin sınır revizyonu taleplerinde artış gözlendi.
Litvanya ve Bulgaristan gibi ülkelerden gelen açıklamalar, bölgesel gerginliklerin fitilini ateşledi.
Litvanya Devlet Başkanı, Rusya’nın Kaliningrad kentinin “aslen Litvanya’nın olduğunu” öne sürdü.
Nauseda, şu an Rusya’ya dahil olan Kaliningrad’ın aslında Litvanya’ya ait olduğunu savunarak, ülkesinin buradaki kültürel mirasının korunması gerektiğini belirtti, bölgenin eski adını kullanarak, “Rusya ne kadar uğraşırsa uğraşsın, Karaliaucius asla Kaliningrad olamayacak.” ifadesini kullandı.
Kremlin ise, Nauseda’nın, Kaliningrad bölgesindeki bir müzenin adını değiştirme kararını eleştirerek, bunu “tarihi yeniden yazma girişimi” olarak nitelemesini eleştirdi, bölgesel huzursuzluk çıkarmakla suçladı.
Bulgaristan’daki aşırı sağcı “Prerodba” partisi lideri Kostadin Kostadinov, Makedonya’nın kuzeyi ve Güney Besarabya olarak bilinen bölgenin Bulgaristan’a dahil edilmesi gerektiğini savundu.
Bu bölgenin sınırının değiştirilerek Bulgaristan’a dahil edilmesi gerektiğini öne süren Kostadinov, Trump’ın Kanada ve Panama Kanalı konusundaki çıkışının da, kendi durumlarıyla benzerlik içerdiğini savundu.