SIRPI’nin son raporunda Çin'in nükleer cephaneliğindeki hızlı büyüme sayesinde Pekin'in on yıl sonra ABD ve ve Rusya’nın nükleer stokuna ulaşacağı uyarısı yapıldı.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), dünya genelinde operasyonel nükleer silahların sayısının arttığını belirterek, küresel güvenliğe yönelik genel nükleer tehlikenin tırmandığı uyarısında bulundu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’nin Belarus’a taktik nükleer füze yerleştirme kararına dikkat çeken SIPRI, Çin’in nükleer silah cephanesinin artmasının endişe verici boyutlara ulaştığını bildirdi.
SIRPI’nin son raporunda Çin'in nükleer cephaneliğindeki büyüme sayesinde Pekin'in on yıl sonra ABD ve ve Rusya’nın nükleer stokuna ulaşacağı uyarısı yapıldı.
SIRPI kıdemli araşırmacısı Hans M. Kristensen, “Çin’in nükleer cephaneliğini önemli ölçüde genişletmeye başladığını ve bunun dünyanın nükleer hesaplarını alt üst edebileceğini” ifade ederek, "Bu eğilimi, Çin'in yalnızca ulusal güvenliğini sürdürmek için gereken asgari nükleer kuvvete sahip olma hedefiyle bağdaştırmak giderek zorlaşıyor.” dedi.
Hans M. Kristensen, Çin’in dışında Hindistan ve Pakistan’ın nükleer silahlanma yarışındaki girişmelerine de dikkat çekti.
SIRPI’nin raporuna göre, iki komşu ve ezeli düşman Hindistan ve Pakistan’ın birbirlerine yönelik karşılıklı tehdit yüzünden silahlandıkları düşünülse de, Hindistan’ın uzun menzilli silahlarını geliştirmesi uzun dönemde Çin’i de hedef alabileceği şüphesini doğuruyor.
SIRPI raporunda, Kuzey Kore’nin nükleer silah başlığı sayısını artırmasının da endişe verici olduğu uyarısı yapıldı.
Ukrayna savaşıyla birlikte nükleer silah tehdidinin ciddi bir şekilde arttığına da dikkat çekildi.
SIRPI, Putin’in özellikle taktik nükleer silahları Belarus’a kaydırmasının bu tehdidin tırmanmasında önemli bir faktör olarak değerlendirdi.
