Şans oyunları ve sanal kumar faciası
Şans oyunları ve sanal kumar faciası
SEFA SAYGILI
Kumar ve şans oyunları; kişisel, ailevi veya mesleki hedefleri bozmakta, sürekli ve tekrarlayan bir şekilde uygunsuz davranışlar olarak ortaya çıkmaktadır. Kumar kişiye zarar verici negatif sonuçlara sebep olmaktadır. Kişi bu zararlar sonucunda kumar oynama davranışını durdurmak istemesine rağmen şiddetli bir şekilde kumar oynama arzusu duymakta, facia durdurulamadığı gibi içinden çıkılmaz hale gelmektedir.
Kumar günümüzde hoşça vakit geçirme, eğlence ve dinlenme aracı olarak kabul edilmekte ve popülaritesi gün geçtikçe artmaktadır. Kumar, isteyerek riske girme temelinde, kazanan ve kaybeden tarafların olduğu yalnızca şansa ve beceriye dayalı oyunlardır. Kumar çalışmadan, kısa yoldan zengin olmak için bir çıkar yoludur. Günümüzde devlet yasal olarak izin vermese de bazı işletmelerde, kahvelerde, derneklere bağlı lokal ve kulüplerde yasadışı şekilde kumar oynatılmaktadır.
Kumar faciası büyüyor
Medyada yer alan habere göre; şansoyunlarını özel bir şirkete devredildikten sonra denetlenmediği ve patlama boyutlarında arttığı ortaya çıkmış.
Hâlbuki şans oyunları özellikle son yıllarda insanları perişan etmekte, ailelerin içine adeta bomba bırakmaktadır.
Sanal kumara alışanların adeta kişiliği değişmekte, kurulmuş bir robot gibi olmaktalar. Sinirli ve bahis oynamaktan başka bir şey düşünemez hale gelmektedirler. Yalan söylemeyen aklı başında kişiler gayet rahat yalan söyler olmaktadırlar, mutlu bir ailesi iken perişan duruma geldiklerini hep gelen vakalardan görüyorum.
“Çok mu kazanıyorsunuz kumardan? Cazip gelen nedir?” diye bir hastamıza sorduğumda, “Ne gezer. Battık biz. Önce arabamı sattım, iddiaya yatırdım. Aileme iş yapacağım diye oyaladım. Çok üzüldüm. Kazanıp hiç olmazsa arabamı kurtarayım diye evimi satıp devam ettim. Maalesef o da gitti. Derken ailemin, annemin babamın yüzüne nasıl bakarım dedim ve borç alıp kumara devam ettim. Hırs yapıyor, elime ne geçerse yatırıyorum. Kazanmanın derdindeyken battım, beter oldum” diyordu.
Evini, arabasını kaybetmesi, büyük borcun altına girmesi sadece bir yıl içinde olmuş. Muhatabımın anlattığına göre Milli Piyango ve şans oyunları özelleştikten sonra bunların çeşidi artmış, daha kolay ulaşılır olmuş. Daha çekici hale gelmiş.
Bu rezaletlerin yanına şimdi de yasadışı bahis oyunları eklenmiş durumdadır. İnternetten (cep telefonu ve bilgisayardan) girdiğinizde çok cazip seçenekler sizi bekliyormuş. Banka kredileri de ayarlanmış, hemen tuşlara basınca hesabınıza para (elbette sadece kumara yönelik) yatıyor ve borçlanıyormuşsunuz.
Zaten internete girince hemen sizi bu tarz sitelerin reklamları bekliyor. Hatta görüyoruz, spor karşılaşmalarında bile reklamları yapılmakta. Şu da var: Şans oyunları için site aramanıza da gerek yok. İnternette gezinirken birden tuzak siteler önünüze açılmakta; sizi cazip ve rengârenk ışıklarla, şuh hatun görüntüleriyle harama ve adeta felakete davet etmektedir.
Hatta öyle ki geçenlerde bir futbol takımımızın yabancılarla oynadığı maçta stadda bile şans oyunları reklamları seyircinin gözüne sokulur haldeydi.
İşin ilginci son aylarda bu şekilde servetini kaybeden, hayatı kayan o kadar çok vakalarla karşılaşıyorum ki devletimizin acilen tedbir alması gerekiyor.
Bunları düşünürken medyada yer alan bir haber dikkatimi çekti. “Sayısız oyun ile online kumarhane işletiliyor. Milli Piyango sanal kumar oynatıyor”başlığı ile verilen bu haber böyle devam ediyor.
Ülkemizin güzel bir avantajı kumarhanelerin yasak oluşuydu. Böylelikle kumarla yuvaların yıkılması, ailelerin perişan olması büyük ölçüde engellenmiş oluyordu.
Ne yazık ki şimdilerde daha tehlikeli olan bir yol açıldı, o da internet üzerinden oynanan şans oyunları ki ayrı bir facia. Yuvaları yıkan, insanları perişan eden bağımlılık. Üstelik kumarhanelerden daha tehlikeli bir durumla karşı karşıyayız.
Unutmayalım ki kumar oynayıp kazanan yoktur, o zaman kârlı çıkan kim denecek. Kumardan sadece kumarı oynatan kazançlı çıkar. Tabii o haram servetin o da hayrını göremez, orası ayrı.
Kumarla kişi olarak, sivil toplum örgütleri ve devlet olarak mücadeleyi hızlandırmamız gerekiyor. Yoksa bu lanet alışkanlık daha çok yuvalar yıkacak gibi. Girişte bahsettiğim, tüm malını mülkünü sanal kumarda kaybeden dostumuzun aynen söylediği şu sözler olayın boyutlarını gösteriyor ve devletimizin bir an önce gerekli tedbirleri almasının şart olduğu hususunda bizleri uyarıyor:
“Kumarhaneler yasak değilken sadece büyükşehirlerdeki birkaç beş yıldızlı otelde vardı. Şimdi ise cep telefonlarının ve bilgisayarın olduğu her yer daha tehlikeli birer kumarhane durumunda ve herkese de serbest. Üstelik daha çekici ve kolaylıkla oynayabiliyorsunuz.”