• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Nusret Reşber
Nusret Reşber
TÜM YAZILARI

Rabbimiz ile irtibatımızı koparmamalıyız!

19 Mayıs 2022
A


Nusret Reşber İletişim:

Hicret yolculuğunda müşrikler, mağaranın yanına kadar yaklaşmıştı. Ebu Bekir (r.a.):

“Ey Allah’ın elçisi! Eğer onlardan biri eğilip bakacak olsa mutlaka bizi görür” dediğinde. Resûlullah:

“Yâ Eba Bekir! (Endişelenme) Sen üçüncüleri Allah olan iki kişiyi ne zannediyorsun!” diye buyurmuştu. (Buhârî)

İkincileri, üçüncüleri Allah olanın elbette ki korkması için sebep yoktur. Fakat yanlarındaki şeytan ve dostları olanın korkmaması için sebep yoktur.

Zira “Onların durumu, o şeytanın örneğine benzer. ‘İnkâr et!’ deyip, insan da inkâr edince: ‘Doğrusu ben senden uzağım…der.” (59-Haşr 16), onu düşürdüğü çukurda yalnız bırakır…
Çünkü “Allah, iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kâfirlerin velileri ise tâğûttur (şeytan ve hakkı engelleyici her şeydir).(O da) Onları aydınlıktan karanlıklara çıkarır…” (2-Bakara 257)

Her insana sınırlı bir ömür biçilmiştir.

İnsan, ya ömrünü “En güzel yaşantıyı ortaya koyma” (67-Mülk 2) uyarısını dikkate alarak ve yaratılmış hikmetini gözeterek amacına muvafık değerlendirir ya da yaşantısıyla hayatın amaç ve gayesini inkâra kalkar, dünyada sefil bir hayat ile bu ömrünü heba ettiği gibi ahiretini de mahveder.
Evet, insan, imtihan dünyasında olduğunu unutmamalı!

Bunun sonucunda mükâfat ve cezanın olduğunu da…

Hiçbir inkâr bu gerçeği değiştirmez!

İnkâr etmeyip en güzel ameli sergileyerek bu sınavı başarıyla geçmek isteyenler için tek bir yol vardır.

“Tek yol” diyorum, çünkü Rabbimiz o yolu, “sırat-ı müstakim/“nimet verdiği kullarının yolu” diye beyan etmiş Fatiha’da.

Bunun açılımını şöyle yapmış:

Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sadıklarla, şehitler ve salihlerle birliktedirler. Bunlar ne güzel arkadaştır.” (4-Nisâ 69)

Allah Teâlâ Âdem’i taltif edip ona saygıda bulunulmasını emredince şeytan Allah’ın emrini reddetmiş ve şöyle demiş: “Beni azdırdığın için, and olsun ki, Senin doğru yolun üzerinde onlara karşı duracağım; sonra önlerinden, ardlarından, sağ ve sollarından onlara sokulacağım; çoğunu Sana şükreder bulamayacaksın”. (7-A’raf 16-17)

Ve kıyamete kadar bu “Hak-Batıl mücadelesi” böylece devam edecektir…

İlk insan Âdem, şeytanın bu hilesine kapıldığına göre tüm insanlar için bu mukadderdir.

Tek farkla ki, Şeytan, hatasından döneceği yerde Allah’a isyanı bayraklaştırmak adına lanetlenmeyi tercih etmiş.

Âdem (a.s) ise tevbeyi, pişmanlığı ve Rabbinin doğru yolu göstermesini talep ederek yücelik mertebesini yeğlemiş.

Allah’a kulluk, ortaklık kabul etmez!

İhmale, zikzaklı tutuma mahal vermez!

İnsan, en büyük üç düşmanının olduğunu asla unutmamalı!

Şeytan, nefis ve kötü arkadaş…

Kötü arkadaş, şeytan ve nefisten daha zararlıdır   

Efendimiz (s.a.s.) buyurmuş ki:
“İyi arkadaş, güzel koku satan gibidir. Sana koku sürmese de, yanında bulunduğun müddetçe güzel kokusundan faydalanırsın.” (Müslim)

“Kötü arkadaş (ise), demirci körüğü gibidir. Üflenildiği zaman ateş kıvılcımları seni yakmazsa da, kokusu seni rahatsız eder.” (Buhari)

Ömrümüz, ne kadar yaşayacağımız ne yazık ki belli değil.

Ve bizler yaşadığımız müddetçe bu hayatı en güzel ameller sergileyerek, son nefesimize kadar sürdürmekle mükellefiz! 

“Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.” (15-Hicr 99)

Kulluğumuzdaki bir anlık sekte, bizi bu gayemizden fersah fersah uzaklaştırabilir. Ve bazen bu, bizi geri dönüşü olmayacak bir karanlığın içine de sokabilir!

Kulluk amacımızdan uzaklaşmamak için Rabbimizle irtibatımızı korumak zorundayız!

Bunun için daha bir program çizmediysek, hâlâ yolun başındaysak şu adımları izlemeliyiz:

1-Samimi bir tevbe: Bunun üç şartı vardır:
O günahı kesin olarak terk etmek,
Onu işlediğine pişman olmak,
O günahı bir daha işlememeye azmetmektir

2-Kesintisiz ve halisane bir ibadet:

Resulullah (s.a.s) şöyle buyurmuş: “Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir olsa, o kimse her gün bu nehirde beş defa yıkansa, kirinden bir şey kalır mı?”
“Beş vakit namaz işte bunun gibidir. Allah beş vakit namazla günahları silip yok eder.”
(Buhârî, Müslim)

3-Kur’an ve sünnete sarılma, onunla iştigal ve amel: Efendimiz buyurmuş: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmayacaksınız: Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünneti.” (Muvatta).

4-İyi arkadaş, güzel çevre:

Ebu Bekir (r.a)’le karşılaşan Hanzala (r.a),
“Nasılsın?” sorusuna
“Hanzala münafık oldu” cevabını verir. Ve devamla:
“Peygamber (s.a.v.)’in huzurunda olduğumuz sırada bize cennet ve cehennemden söz edilir, sanki gözlerimizle görmüş gibi oluruz. Oradan ayrılıp ailemizle, bağ-bahçemize karışınca bunu unutuyoruz.”
Peygamber’e gidip, bu durumu arz ettiklerinde. Resulullah (s.a.v) şöyle buyurur:
“Nefsimin kudreti elinde olana yemin olsun ki: Huzurumda bulunduğunuz hal ve zikir üzere devam etseydiniz. Melekler yataklarınızda ve yollarda sizinle musafaha ederlerdi. Fakat ya Hanzala, bir saat ibadetle bir saat dünya işleriyle uğraşınız, yeter.” (Müslim)

Bu esaslara riayet, istikameti korumaya yardımcı olacaktır. Aksi takdirde, fısk u fücur’un çepeçevre kuşattığı bu ortamda ne kendimizi, ailemizi ve ne de toplumumuzu muhafaza etmemiz mümkün olmaz!

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Erkmen

19 Mayıs ATATÜRK’ü anma ; gençlik ve spor bayramımız kutlu olsun!

FATİH BURAK

Hiç biriniz 19.Mayıs’tan yani Bayramdan bahsetmemişsiniz. Edep yahu! Bu ne büyük nankörlük!
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23