• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mustafa Çelik
Mustafa Çelik
TÜM YAZILARI

İslâm ümmetinin zafer destanları

28 Ağustos 2019
A


Mustafa Çelik İletişim: [email protected]

İslâm ümmetinin bütün zamanlarda ve mekânlarda zafer destanları; iman, ilim ve amelden sonradır. İmanın, ilmin ve amelin zayi olduğu yerde zafer bulunmaz aksine hezimet bulunur. 

“Allah içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara vaad etmiştir ki, onlardan öncekileri nasıl halef (sahip ve iktidar) kıldıysa, onları da yeryüzüne halef (iktidar sahibi) kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp koruyacak ve korkularını emniyete-güvenliğe çevirecektir. Onlar yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Kim de bundan sonra küfre saparsa işte onlar fasık olanlardır.” (Nur Sûresi/ 55)

Sahih imanın ve salih amelin olmadığı yerde İslâmî iktidar olmaz. İslâmî iktidar, sahih iman ve salih amel sahibi olanlara Allahû Teâla’nın ikramıdır. İslâm’da iktidar, beşikten mezara kadar Allah’a kulluk makamıdır.

Bu âyet-i kerime’nin müjdelediği İslâmî iktidar Asr-ı Saadette tecelli ettiğinde devrildi putlar bir bir, dünyayı sardı bir nur. O gün gönüller bayram yeri idi, kuşatmıştı katılaşmış kalbleri tükenmez bir sürur. Dolayısıyla İslâmî iktidar; nur ve sürurdur. İnsanların akıllarına iyilikleri bildirir, kalplerine de buldurur. Hükümran olduğu yerde ne kadar zulüm ve zalim varsa hepsini durdurur.

Kurtulmak gerek Ebu Cehil’i takip eden arsız ve ayarsız gözlerden. Yeni bir dünya kurmak gerek Peygamber sözlerinden. Peygamberin sözlerinden hayatımıza yıldızlar akar. Peygamber sözlerinden hali bir dünya düşlemek, iyileri ve iyilikleri tümden yakar.

Sahih iman ve salih amel olmadan, Allah takdir buyurmadan mücerred zorla ve zorbalıkla İslâmî iktidar olmaz. Zorla ve zorbalıkla iktidar olunsa da onda bir İslâmî değer kalmaz.

Asr-ı Saadette İslâm iktidar olduğunda cehaletle amel etmek ortadan kaldırıldı; bilmeyen bilene sordu. Çünkü Sahâbe nesli için cehaletle amel etmek ölümden daha zordu. O gün dünya hak ve hukuka, adaletle selama durdu.

İslâmî iktidar; hak ve hukukun tercümanı, mazlum ruhların da ilacıdır. Lâ dini düzenler ve iktidarlar ise, insanlar için zehirden daha acıdır. Mü’min insanın yegâne iftiharı Müslüman doğmaktır. Allah yolunda Allah için mum misali eriyip karanlığı boğmaktır!

Tarihe bakıldığında görülecektir ki; İslâm ümmeti olarak düşman toprağımıza ayak basmasın diye saçlarımızı deniz suyuyla yıkayıp rüzgârla tarardık. Biz kula değil, bir tek Allah’a tapardık. 

İslâm ümmeti kıyamet şartlarını da yaşasa aklını hep iman atmosferinde toplar. Ne zaman ki cihad ehli meydanı kaplar. İşte o zaman zalim zorbaların yürekleri hoplar.

Hilafeti ilga edenler güvendiler ümmetin bağrına saplanan mızrağın ucuna. Ömür boyu muhtaç kaldılar emperyalistlerin avucuna. Vicdanlar imandan hali olunca cüzdanlar haram doldu. Gâvuru bırak Müslüman Müslümanı soydu. Öyle bir düzene duçar olduk ki; çalıp çırpmak şeref oldu. Bu ne biçim düzen; din adına dinsizliğe, ulemadan fetva çıkıyor. Politikaya giden yollar lağım kokuyor, kir akıtıyor. Nerde kaldı onur, nerde kaldı vakar. Din adına dinsizliği telkin eden kendisiyle birlikte herkesi yakar!

Hilafet ilga edildiği günden bu yana bizim yüreğimizde düşmanın sapladığı mızrak kaldı. Çünkü kendi toprağımızda dinimizle idare olunma imkânımız elimizden alındı. Şayet ihanete uğrayan mukaddes emanetin hesabını sormaktan söz edeceksin, sen emin olmadan emanetler geri gelmez ey eğri eksen!

Hilafete ihanet edenler Lozan hanından çıkıp her tarafa yağmur gibi yağdılar. Bir devletten onlarca yeni inek doğurtup, onların her şeyini lüp lüp sağdılar. İslâm ile idare edilmeyen ülkede minareler dahi öksüzdür. Müslümanları başsız bırakıp emperyalistlere mahkûm eden sadece birkaç asi köksüzdür. Bugün devri bitmiş ”Beyaz Adam”ın homurtularında çarmıha gerilmişiz. Müslümanlar olarak dinimizle idare edilmediğimiz günden bu yana hep ezilmişiz, esir edilmişiz.

İslâm ile idare edilmeyen ülkede kurumuştur rahmet olukları. Haksızlığa isyan edenlerin kesilmiştir solukları. İnsanları sabahtan akşama kadar, akşamdan da sabaha kadar okutur cehaletin kuvvet kollukları!

Kalpler sevgiden değil nefretten yorulur. Müslüman mücadele ettikçe durulur. İslâm ferd, aile, cemiyet ve devlet seviyesinde hayata hâkim olursa dünya yeniden kurulur. 

Dinimize vefalı olduk, din kardeşimize karşı sadık. Çünkü biz imanımızdan akıp gelen her şeyi kutsadık. Dinde çileyle mücadele asli kaide. İslâmî iktidara kavuşamayız Allah’tan gelmemişse vade. Bizim Müslüman’ca halimiz düşmanımıza mezar kazacak. İşte o zaman muharrirlerimiz zafer destanları yazacak!

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

mhmt

Yazarın süper aydınlatmasına teşekkürler. Uyumak isteyenlere masal niyetiyle de yazıyı okuyabiliriz. Gerçekten gögsümüz kabarıyor. Geçmişimizle övündük mü görevimiz bitiyor. Geçmişimiz gibi yaşamak geçmişte yaşayanların yapabileceği bir şey. Biz sadece geçmişimizle övünelim yeter. Kıyamete doğru son sürat koşuluyor. Süper zekalarla ilahi düzene baş kandırılıyor. Geçmişimizle gurur duyarken din güncellenerek küfre hizmet etmek cihat oluyor. Küfre karşı çıkanlar küfre hizmet ettikçe din istismarı artıyor. Deizm artıyor. İnsanlar yalnızlaştırılıyor ki kontrolü kolay olsun. Birlik bereberlik yerine çıkar için yaşıyorlar. Birlik beraberlik çıkar menfaat için olunca da birlik beraberlikler çıkar menfaat bittiğinde bitiyor. Yani yalakalık, menfaat, nerede insanlar orada. Bu gün sevdiklerine yarın kötü deniyor. Dost görünümünde düşmanlar çevremizi kuşatmış. Bir zamanlar göklere çıkaranlar düzen değiştiğinde yerin dibine sokabiliyorlar. Üç kuruşa adam satmak, başkasının malına el koymak, haksızlık gördüğümüzde susmak, yere düşene sorgusuz sualsiz vurmak, komşusu açken tok yatmak islam oluyor. Terlikle çocuğunu döven anneye, aç olduğu için baklava çalıp yiyen çocuğa katile verilen ceza oluyordu bir zamanlar. Taki boşanmak isteyen annenin kocası tarafından bıcaklanıp "ÖLME ANNECİĞİM" diye bağıran kızının feryadı ile adalet yerine geliyor. Canlar telef olduktan sonra insanın değeri anlaşılıyor. Düzen sahi kurani düzene mi hizmet etmek için çabalıyor? Sahi bizim Müslümanca hangi yaşayışımız Allah'a hizmet ediyor ki düşmanlarımız bizlerden korkup sinecek. Allah'a inanıyoruz ama Allah'tan korkmadan yaşıyoruz. Kul hakkına aldırış etmiyoruz. Kolayca yalan söyleyebiliyoruz. Adalet adını bile adaletsizlik için kullanabiliyoruz. Elimize aldığımız urganı idam isterseniz idamı getiririm diye halka gösteriş için atıp gaz alıyoruz. Ayasofya açılacakmış. Faiz ise kaldırılacakmış. Sanki faizin girmediği yer kalmadı ki nasıl kaldırılacak. Cuma tatil olacakmış. Kuran yasalaşacakmış. Kuran ile savaşılırken kuran nasıl yasalaşabilir. Bunu söyleyen adam zaten terörist diye damgalanmıyor mu? Sayın yazar, yanlışlara düzene yapılanlara "LA" diyorum dese önce terörist olur arkasından daişci diye damgalanır. O yüzden lafı gediğine koyuyor. Sessizce "LA" düzenine sanki büyük bir mücadele ediyormuşcasına şiir tadında masalımsı karşı çıkıyor." İSLÂMÎ İKTİDARA KAVUŞAMAYIZ ALLAH’TAN GELMEMİŞSE VADE. " diyerek elimizden bir şey gelmiyor demek istiyor. Yani vade dolmamış. Faiz almak isteyenlerde vadenin dolmasını bekliyor. O zaman vade gelsin diye küfre hizmet etmeye devam. Yapılan yanlışları saymaya kalksak sayfalar almayacak. Uzatmayayım. Durmak yok yola devam.

ORHAN İNAN

HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ İMANI GÜÇLENDİREN ,GÜNÜ ANLATAN VE GELECEĞİ AYDINLATMA ÇABASI TAŞIYAN GÜZEL BİR YAZI OLMUŞ..İMANİ DURUŞUNUZ BENİ HEP ETKİLEDİ..GÜNÜMÜZ FİTNELERİNDEN UZAK,EHLİ SÜNNET YOLUNDA İNSANLARIMIZI BİLGİLENDİRME,UYARMA GAYRETİNİZ YÜCE ALLAH(CC) KATINDA DA İTİBAR GÖRECEK VE İNŞALLAH İLAHİ RIZAYA DA KAVUŞMUŞ OLACAKSINIZ..YAZILARINIZI OKUDUM ZAMAN İMANIM GÜÇLENİYOR VE KENDİMİ DAHA BİR ZİNDE,MUTLU HİSSEDİYORUM.KARAMSARLIĞIM VAR İSE YÜREĞİMİ O AN TERK EDİYOR.SELAM EDİYORUM..
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23