İnsan alet değil âyettir
İnsanın değeri tartışılamaz. İnsan eşya ile bir tutulamaz. İnsan ticaret konusu da yapılamaz. İnsana ihanet, insanın halikına ihanettir. Asrımızda kul yapısı aletler, Allah’tan gelmiş olan âyetlerin önüne geçmiştir. Aletlere bağlı yaşayan ile Allah’ın âyetlerine bağlı yaşayan hiçbir olur mu?
İnsan, insana gözdür. Her insan öteki insan için bir önsözdür. Hayatta insan kalmak, kendisi dışındaki insanları görmektir. Beşeriyet âlemine mensubiyetin alâmeti, insanların kusurlarını örtmektir.
Öyle bir zamana düşmüşüz ki; insan kendi eliyle yaptığı aletlerin aleti olmuş. Allah’ın âyetine düşman olanlarla kâinat dolmuş!
İnsanın yanında insanın kıymeti bir alet kadar yoksa elindeki aletleri bırakıp geri dönüp kendi değerine baksa. Yeridir ve de görevidir; insanı değersiz kılan, fıtratından koparan bütün kurumları yaksa!
İnsana alternatif olacak alet yok bu cihanda. İnsanın kıymeti anlaşılır insanda. Her insan kendi başına bir dünyadır. Eşraf-ı mahlûkat olan insanı incitmek acı. İncilerin incitildiği yerde bulunmaz ki şeref tacı. Alvarlı Lütfü Efe, “İncitme” şiirinde bakınız ne güzel diyor:
“Felekte hâsılı insan isen bir cânı incitme
Günahkâr olma Fahr-i Âlem-i zî-şânı incitme”.
İnsanın incitildiği yerde aranmaz inci. Annesinden doğan her insan birinci. İnsanlık fıtratına bağlı kalan insanın tarif edilemez sevinci. Fıtratın sesine kulaklarını tıkayanlar nefsinin elinde birer oyuncak. İnsan insanlığını bilip savunursa mutlu olur ancak. İnsanı hor ve hakir gören bütün oluşumların sonu hüsran ve hicranla bitmiştir.
İnsan, Allah’ın âyetlerinden bir âyettir. İnsanı Alllah’ın kanunlarından başkasına havale etmek, insana hakarettir. Allah’ın kanunlarına tabi olunmadan insana mutluluk bulunmaz. Çünkü insanı Allah’tan daha iyi tanıyan olmaz. Rabbimiz buyuruyor:
“Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız.” (Kaf Sûresi/ 16)
Rabbimizin bu beyanı; insanın alet değil, âyet olduğunu bize hatırlatıyor. İnsan olarak bizi yaratan Allah, nefsimizin bize verdiği vesveseleri bilen de Allah’tır. Yine bize şah damarımızdan bize daha yakın olan da O’dur. Dolayısıyla biz Allah’ın Kur’ân’daki âyetlerine sahip çıktığımız gibi insana sahip çıkacağız. İnsanı hiçe sayan, hor ve hakir gören bütün sistemleri yıkacağız.
İnsanlığımızı idrak etme ve idrak ettirme yolunda birçok engel çıkacak. İnsana âyet gözüyle değil, alet gözüyle bakan sistemin adı ne olursa olsun, insanı yakacak. Beşeri sistem insana kurşun sıkıyor şeytan silahından. İlahi sisteme sırtını çevirip beşeri sisteme sarılan, ölse de vazgeçmez ideoloji denilen sahte ilah’ından!
Bir ömür tükenmiş hâlâ insanın Allah’ın âyetlerinden bir âyet olduğunun varmamış farkına. Hayatıyla hayat veriyor firavunların hayat çarkına.
Kul kaynaklı ideolojiler tarafından insanlığımıza biçilmiş sürgünler. İnsanı kıymetten düşürmeye çalışanlardan hesap sormadığımız için aleyhimize şahitlik edecek yaşadığımız günler!
Sağdan ve soldan gelen seslere aldanıp canavarlaşmamak için insan şuurunu kuşan. Ne günlere kaldık insan doğduğuna bin pişman. Hayvan havana dost, insan insana düşman. İslâm insana “mükerrem” dedi, insan kıymetini bilmedi. İdeolojiler uğruna hayatını yerlere serdi. Huzur yerine dert üstüne dert derledi. Günümüzde kadına ihanet edenler katil batının insan haklarından yola çıkarak kadına hak verdik diyorlar. Televizyonlarının karşısına geçip bir çikletin reklamına armağan edilmiş kadının vücudunu zevkle seyrediyorlar.
Allah’ın âyetilerinden bir âyet olduğunu unutan insana dünya dar. Asrımızda insan kıymet taşımıyor kendisinin icat ettiği alet kadar.
Zengin de olsa, fakir de olsa, insan insandır Allah indinde. Göndermiş olduğu kitaplar ve peygamberler vasıtasıyla insana âyet olduğunu bildirmiş her nefesinde. Nankör insan Allah’ın kanunlarına rağmen kendisi kanun yapma hevesinde. Allah’ın kanunlarına inat yapılan kanunlarda insan eşyanın gerisinde. İnsan olarak kolunu kırana, gözünü çıkarana üç yıl ceza veriyorlar, gözlüğünü kırana ise onbeş yıl ceza. Bundan daha büyük olur mu insana eza. Sen insansın fırsat verme sana tahakküm etsin alet. Senin özünde şeref, fıtratında asâlet, aletler yerlerde sürsün, ne sen yerlerde sürün ne de sürünsün adâlet!
Görmek gerek insanın her zerresinde kudreti ilâhînin izlerini. Açmak gerek çapaklanan gönül gözlerini. Kurtarmak gerek çağdaş cehaletten irfanını. Çünkü önyargılar infaz ediyor vicdanını. Melekler, senin Âdem babana hayran. Sen olmasaydın olmazdı bu âlemler, bu devran. İnsan olarak seni yaptığı alete alet yapan düşmanı tanı. Unutma sana tuzaklar kuran o lanetli şeytanı!