Faizci düzenle mücadele oruç gibi bir ibadettir
Ramazan ayında mü’min olarak oruç tutmak, aç ve açıkta olanların sıkıntılarını, problemlerini gönülden hissedip onlarla imkânları paylaşmaktır. Allah için sizin tuttuğunuz oruç ibadeti, sizi fakir ve fukaraların etini yemeyi ve kanını içmeyi yasal hale getiren faizci düzeni hukuk zemininde kalarak ortadan kaldırmaya sevk etmiyorsa, sadece kendinizi aç ve susuz bırakıyorsunuz demektir. Allah’ın dininde oruç tutmak nasıl bir ibadetse, faizci düzeni ortadan kaldırmak için mücadele etmek de öyle bir ibadettir. Faizci düzen, başlı başına bir münker/kötülüktür. Münkere/kötülüğe müdahale etmek ise Müslümanların görevleridir. Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ i şöyle buyururken işittim dedi: “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim, Îmân 78; Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17) Ma’rufu emir ve münkerden nehiy vazifesini yerine getirecek bir otoriteyi teşekkül ettirmek, bu vazifeyi ifa edecek âlimler yetiştirmek ve bir cemaat oluşturmak Müslümanlar üzerine farz-ı kifâyedir. Hangi vasıtayla mümkünse ve hangisine güç yeterse münkeri, kötülükleri onunla önlemek her Müslümanın üzerine vecibedir. Dolayısıyla faizci düzenle mücadele imandan gelir ve imanın kuvvetine bağlıdır.
Faizci düzende hak, hukuk, adalet mahşere kalır, bu düzene inanmış insan çıkarı yoksa selam bile vermiyor. “Dünya bir tek benim olsun” diyen egoistin hırsı faiz ile besleniyor. Allah’ın dünyasında “Ben insanım”, “Ben Müslüman” diyen herkes faizci düzenin karşısında yer almalıdır. Müslümanca yaşayıp ve Müslümanca ölmek isteyen haram sel gibi aksa da kaya gibi yerinde sabit kalmalıdır.
Faizci düzen helal peşinde koşanların yoluna durmuş. Bu düzen sadece Müslümana değil, “ben insanım” diyen herkes “banka” vasıtasıyla ekonomik tuzaklar kurmuş. Bu düzene sırtını dayandıran haramzade ise kudurmuş!
Faizci düzenin varlığını alkışlayarak toplumsal azaba davetiye çıkartan hodbin, haramzade insanların sayıları çok. Faizin; fakir fukaranın etini yemek, kanını içmek manasına geldiğini tartışmaya gerek bile yok. Tercih bizim; boşuna yağmıyor başımıza belâlar. Yıkılan aileler, dağılan toplumlar, faizin meydana getirdiği kerbelalar!
Helal rızık peşinde koşanların alın terlerinin çalınması, vatanın satılması; faizle, enflasyonla, lâ dini kanunlara dayanan kötü yönetimle, ülkenin ve milletin kaynaklarını haramzadelerin arzularına heba etmekle gerçekleşir.
Faizci düzen, insanlığa karşı kurulmuş bir komplodur. Faizci düzenler, Allah ve Peygamberle savaşan düzenlerdir.
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve eğer gerçekten iman etmiş kimselerseniz, faizden geriye kalanı bırakın. Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Rasûlüyle savaşa girdiğinizi bilin. Eğer tövbe edecek olursanız, anaparalarınız sizindir. Böylece siz ne başkalarına haksızlık etmiş olursunuz, ne de başkaları size haksızlık etmiş olur.” (Bakara Sûresi/ 278-279)
Faizci düzen, Firavunların, Nemrudların ve Karunların devam eden koludur. Faiz, haksız kazanç elde etme yoludur. Faizci düzen; zulüm ve zalimlerle doludur. Bu düzen; hayatları leş, geçimleri beleş olanların düzenidir.
Faizci düzen sahte ilahların gürültüsüdür. Faiz bir emek sömürüsüdür. Faizci düzen; insanlığın dizginlerini şeytana kaptırdığı, vicdanların zulümle karardığı bir düzendir. Bu düzende zulüm kanalları açık, merhamet olukları kapanmıştır. Faizci düzeni savunan; Allah’a bırakıp, paraya pula tapmıştır.
Faizci düzen; kâğıda yeşil rengi basıp her şeyi satın alabilen bir düzendir. Bu düzene karşı durmak, fırtınada gemi kaptanı olmayı gerektirir. Faizci düzende “Sıcak para politikası ile iktisadi sistemi düzeltmeye çalışmak, ayı ile yatağa girmeye benzer. Dünya fonlarının imanı ve insafı yoktur. Kapitalist ekonominin en vahşi yönü para fonlarıdır. Zayıf bünyelere girip büyüyen parazit gibi ülkeleri perişan etmekten çekinmez, tek hedef kısa süreli mutluluk karşılığı maksimum kâr alıp çıkmak. Yüksek faize dayalı sıcak para politikası bunu gerçekleştirmek için en uygun ortamı sağlar, parasal dengesizliği adeta, hastayı ağrı kesiciyle tedavi etmek gibi bir hatanın içine çeker, sonuç hastalık geçmiş gibi görünürken geçici mutluluğun sonu daha büyük bir sorun haline gelir.” Yapılacak iş ve işlem; faizci düzeni ortadan kaldırıp İslâm iktisad nizamını hayata hâkim kılmaktır. Faizci düzenden kurtulmak, İslâm’a dayalı iktisad inkılabının gerçekleştirilmesiyle kaimdir. Faizci düzene dokunmayanın zalimliği daimdir.