Cevlani, Ankara’ya gelirse…
Cevlani, Ankara’ya gelirse…
MUHAMMET SEYFULLAH MADEN
Allah’ın adıyla…
*
Esed rejimi düştükten sonra, HTŞ hızlıca hükümet ataması yapıp yönetimde boşluk bırakmamaya çalışsa da, Suriye’de Esed rejiminin otorite boşluğu nedeniyle yıllardır yuvalanmayı başaran terör örgütü PKK ve uzantıları sayesinde İsrail toprak işgal etmeyi sürdürüyor.
Öyle ki İsrail’in Şam’a 20 kilometre kadar yaklaştığı belirtiliyor.
Başkan Erdoğan, “Suriye halkının özgürlüğüne, yeni Suriye yönetiminin istikrarına, kadim Suriye topraklarının bütünlüğüne yönelik her saldırı, karşısında Suriye halkıyla birlikte bizi bulacaktır” diyerek bölgede işgali sürdüren İsrail’e net şekilde gözdağı vermişti. İsrail’in karşısında “Suriye halkı ile birlikte bizi bulması” için bölgede net şekilde Türk askeri varlığı şart.
ABD ve İngiltere’nin HTŞ ile iletişim kurması çok olumlu adımlar. Zira iki batı ülkesinin bu hamleleri, Suriye’deki yeni yönetimin uluslararası bürokraside tanınırlığını ve meşruiyetini artıracaktır. Ancak HTŞ’ye şu dayatmayı yapmamız lazım; batı ülkeleriyle geliştirilen ilişkilerde ön şart, Suriye’deki yeni yönetimin meşruiyetini artırmak ve İsrail’e karşı bir set oluşturulması amacı olmalıdır. Zira, ABD’nin HTŞ ile temasa geçme sebebi, İsrail’e karşı bir set oluşturulmaması olacaktır.
Bu ön şarttan sonra, ABD’nin HTŞ ile iyi ilişkiler geliştirmesi, bölgedeki İsrail varlığını engellemek için “temel” şart, denilebilir. SMO, Suriye’deki PKK varlığını elemine ettikten sonra Türkiye’nin bölgeye yerleşmesi ve İsrail’e karşı oluşturulan sete önderlik etmesi, ABD nezdinde meşru kabul edilebilir böylece.
Tabi bu, İsrail’ karşı bir set oluşturulması kararı alındıktan sonra önemli olacak.
Denilebilir ki, “ABD bizim hamlemizi meşru kabul etse ne olur, etmese ne olur, ABD’den mi korkacağız?”
Her zaman, “Hiçbir siyasi kaygı, Allah’ın rızasını kaybetmekten daha korku verici olamaz” vurgusu yapan bir yazar olarak, ABD ve İsrail gibi balonlardan korkmamız gerektiğini savunacak değilim. Ancak savaş demek aynı zamanda ekonomi demektir. Her askeri hamle, arkasında milyarlarca dolar harcamayı getirir. Henüz toparlanma aşamasında olan, yüksek enflasyon ile baş eden bir ekonomimiz var. Öte yandan, Türkiye kadar vatan hainini içinde barındıran başka bir ülke yoktur. Gönüllü MOSSAD’çısı, Şebbihası, CIA’cısı dolu bu ülke… Sırf Erdoğan karşıtlığı yapabilmek için ülkesini düşmana teslim etmeye razı olanlar bile Türk kimliği taşıyor, unutmamak gerek!..
Doğru olanı yapmak, kâbus senaryolarıyla uğraşmaktan evladır.
ABD ve İngiltere’nin Suriye’deki yeni yönetimi tanımalarından hareketle, Türkiye’nin HTŞ için adımlar atması ve uluslararası arenada tanınırlığı için çaba sarf etmesi lazım. Sonra yeni yönetimin Türkiye’yi resmi olarak Suriye’ye davet etmesi, şanlı Türk askerinin İsrail’e karşı çekilecek sette yer alması lazım.
Bu doğrultuda Cevlani veya Suriye Başbakanı Muhammed el-Beşir gibi isimlerin Ankara’da ağırlanması, resmi tören düzenlenmesi gündeme gelebilir. Sayın Erdoğan bu bölgenin mutlak oyun kurucularından olduğunu kanıtladı. Onun Cevlani veya el-Beşir’i Ankara’da ağırlaması, yeni yönetimin uluslararası tanınırlığı ve kabulü için büyük adım olacaktır.
Ve minellâhit-Tevfîk.