• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Tarihini Bilmeyenlerin Coğrafyasını Başkaları Çizer

29 Ağustos 2018
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

“Eğer Türk ve İslam tarihinin son 900 yıllık tarihini çizen tek bir insan göstermek mümkün olsaydı, hiç şüphesiz bu isim Alparslan olurdu”. Erol Güngör.

Dünkü yazının sonunda şu sözlere yer vermiştik.

“Bir toplumu kendi varoluş değerlerinden uzaklaştırmak istiyorsanız; tarihiyle, kültürüyle, diliyle, diniyle ve milli değerleriyle oynayacaksınız ki, o millet kendisine yabancılaşabilsin”.

Türkiye’nin seksen yıldır şarampolden çıkamamasının sebebi, milleti millet yapan bu köklü değerlerle oynanması olmuştur.

Millet olarak sanki gökten bu coğrafyaya düşmüş kimliksiz, kişiliksiz, tarihsiz, dilsiz, dinsiz, devletsiz, bayraksız, vatansız toplulukmuş gibi ikibin yıllık devlet geleneğimiz, 1400 asırlık medeniyetimiz darmadağın edilmiştir.

Maalesef bu yüzden tarihimize ve medeniyetimize sahip çıkamadık. Dünyaya “insanlık-yönetim-medeniyet” nedir öğrettiğimiz 700 yıllık devlet geleneğimiz inkâra uğradığı için coğrafyamızı başkaları çizmiştir.

Şimdi hamdolsun, tüm yara-bere ve cerahatlara rağmen, şarampolden düzlüğe çıktık ve kıyamete kadar bu topraklarda Hilal’in dalgalanacağına olan inancımız yenilenmiştir.

¥

Tabi inancın tam olması yetmez. O inancın sahibi, takipçisi ve fiili olarak yaşayanı olmak şarttır. Hiçbir inanç, emel ve amelsiz yaşamaz.

26 Ağustos Malazgirt zaferi, emelli ve itaatli bir mücadelenin mahşere kadar sürmesi gerektiğini anlatmaktadır. İnancımız ve milli kültürümüz böyle emreder.

Bu anlayışın en güzel örneği, Anadolu topraklarına Hilal sancağını getiren ve diken Alparslan Gazi’nin, Malazgirt ovasında askerlerinin huzurunda yaptığı duadır. Şöyle:

“Ya Rabbi! Yerin, göğün ve yaratılan her şeyin sahibi sensin! Azametin karşısında yüzümü toprağa sürüyor ve senin uğrunda savaşıyorum. Niyetim halistir, bana yardım ihsan eyle! Sözlerimde yalan varsa beni kahreyle”.

¥

Selçuklu tarihini bilmeden Osmanlı tarihini, Osmanlı tarihini bilmeden de Cumhuriyet tarihini bilmemiz ve anlamamız mümkün değildir.

Selçuklu ve Osmanlı tarihini reddederek, yaklaşık 150 yılımız heba edildi ve devletimizle de topraklarımızla da Haçlıların oyuncağı olduk.

Artık milleti öteleyen, devleti sömüren şakilerden, önce devlet kurtulmalıydı.

Şükürler olsun Cumhurbaşkanı Erdoğan içten ve dıştan gelen bütün saldırılara rağmen devleti büyük oranda kurtardı.

Devletin aslına dönüşü zaten milletimizin özlemiydi. Milletimiz Malazgirt ruhunu yeniden inşa edecek olan devletine kavuştu.

Cehalet kesiminin anlamadığı ve bir türlü kavrayamadığı gerçek şudur:

Selçuklu ve Osmanlı devletinin kuruluşundaki mayanın temelinde yatan ruh, “fisebilillah” inancıdır. Bu inanç, dünyalık değil ahiretliktir. Gerçi şimdi bunu da anlamayacaklar. Geçelim.  

Ezcümle:

Yazının başında Erol Güngör’ün sözüne yer vermiştik. Sonunu da ona bırakalım:

“Hakikaten Türk-İslam tarihindeki en büyük Hıristiyan hücumunu yok ederek, Türklere Anadolu’nun ve İslam Orta Doğu’nun kapılarını açmış olması tarihin akışını değiştirmiştir. Alparslan Gazi’den sonra İslam tarihi Türk tarihine, Türk tarihi de İslam tarihine dönüşmüştür”. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23