Sosyal Medya Diliyle Siyaset Yapılmaz
Sosyal Medya Diliyle Siyaset Yapılmaz
HÜSEYİN ÖZTÜRK
Siyasi acizliğini gizlemeye çalışan ve kaynana homurdanmasıyla laf sokmayı muhalefet zannedenlerin yüzünden siyasetin de cılkı çıktı.
Sosyal medyadaki muhalefet dili bir homurdanmadan ibarettir. Çünkü hiçbir sorumluluk, edep, bilgi, görgü, kültür, sanat istemez.
Sokak ağzı dediğimiz argoların bile iletişimde belli bir yeri vardır. Sosyal medyadaki zavallılığa sığının siyaset dili, çer-çöp diye çukura bile atılacak cinsten değildir.
Bizim ülkemizde siyasetin de siyasetçinin de; ahlaklısı, faziletlisi, haysiyetlisi, görgülüsü, milletimizin temel inanç değerlerine saygılısı, hürmetlisi istenir ve beklenir.
Sosyal medya üzerinden siyaset, saman alevi gibidir yanar ve söner. Külü dâhi olmaz. Kıymetsiz bir şeydir yandığı yerde kaybolur gider.
Sosyal medya diliyle siyaset dost kazandırmaz, düşman çoğaltır. Çünkü hiçbir sözün, söylemin, konuşulanların, yazılanların zemini, emeğe ve samimiyete dayanmaz.
Siyaseti devlet ve millet yönetimi olarak anlayan ve ona göre hareket eden milletimizin ekseriyetinin zihninde sosyal medya, bir dedikodu kazanıdır.
…………….
Sosyal medya özgür bir platform değildir. Çıkar karşılığı kullanılan bir platformdur. Muhalefet medet olarak sarıldığı için doludizgin kullanmaktadır.
Hükümete veya Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a karşı oluşturdukları trolleri vasıtasıyla sanıyorlar ki, aklıselim sahibi insanlarımız aldanıyor ve kani oluyorlar.
Bir kere sözü kimin söylediği çok önemlidir. Sözü söyleyen yahut söyletenlerin milletimiz nezdinde yeri yurdu nedir ona bakılır. Lafın sahibi ölçüdür.
Sicili bozuk siyasetçiler, ağızlarıyla kuş tutsalar, hatta bunu sihir yoluyla gösterseler bile o sicilin düzelmesi imkânsızdır.
Milletimiz gözünde bir siyasetçinin sicili bozuksa, kıyamete kadar düzelmez. Siyasi tarihimizde pek çok örneği vardır.
Erenler buyururlar ki:
-“Dil insanın terazisidir, âlim ile cahili ayırıcıdır”. Bizim milletimiz sözlü kültür toplumudur ve kültürünün temelini irfan ve hikmet deryası oluşturur.
Sosyal medyaya arkasını yaslayıp, keyfine bakan siyasetçiler, önlerindeki düşecekleri çukuru göremeyecek kadar kendilerinden geçmiş kimselerdir.
Yine ne der ehli irfanlarımız:
-“İnsan o dur ki, gıybet ve koğuculuktan sakınır. Bunlardan sakınmayanlar yahut bu işten kazanç sağlayanlar, halktan da Hak’tan da uzaklaşır ve utanma bilmezler”.
Dedem rahmetli de bu cins kimseler için:
-“Böyleleri dillerindeki şiddetten dolayı kalplerini çürütmüş kimselerdir. Kalbi çürüyen kişi, şeytana yoldaşlıktan başka iş eylemez”.
Sosyal medyadan siyaset yaparak kendilerinin yükseldiğini ve halkımız tarafından anlaşıldığını zannederler, şu hakikati bir türlü idrak edememişlerdir.
Tarih boyunca on altı ayrı devlet kurmuş ve dünyanın en büyük Cihan Devleti’ni yedi yüz yıl ayakta tutmuş bir milletin devlet tecrübesi, sosyal medya çapulcularına fırsat vermez.
……………..
Ezcümle:
Değişmez hakikattir. Kim başkaları için kuyu kazıyorsa, günü geldiğinde içine kendisi düşer. Bu kural hiç değişmemiştir. Siyasetin temeli erdem, güven ve inançtır.