• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Sandıkçıoğlu
Ali Sandıkçıoğlu
..
TÜM YAZILARI

Ben de şaştım bu işe…

25 Mayıs 2018
A


Ali Sandıkçıoğlu İletişim: [email protected]

Ders arkadaşım ve eski İzmir vaizi,Türk işçileri Almanya’ya gitmeye başlayınca Almanya’ya giden ve yıllarca oradaki gurbetçi kardeşlerimize dini hizmetler veren,Almanya’nın birçok yerinde camilerin açılmasına sebep olan hemşerim Harun Reşit Tüylüoğlu çok eskiden bana bir hikâye anlatmıştı. Sayın Karamollaoğlu, Sayın Akşener önümüzdeki Haziran ayında yapılacak seçimler için tamamen zıt kutuplarda olan insanlarla “Beşli İttifak” seçim ittifakı yapmaları bana bu hikâyeyi hatırlattı. Yazmadan önce telefonla değerli dostum ve arkadaşım Harun Reşit Tüylüoğlu’nu aradım. Kendisinden hikâyeyi bir daha anlatmasını rica ettim. Anlattı, ben dinledim. Şimdi bende elimden geldiği kadarı ile dinlediğim hikâyeyi günümüze uyarlayarak yazıya dökmeye çalışacağım.

Değerlendirme yapmayı okuyucu kardeşlerime bırakıyorum.

Vaktin birinde iki kafadar arkadaş varmış. Bunlar pek düzgün insanlar değillermiş. Her türlü gayrimeşru işleri yaparlarmış. Çalarlar, çırparlarmış. Pek helal,haram gibi bir düşünceleri yokmuş.Bir gün aksakallı, yaşlı bir insan bahçesinde öküzleri ile çift sürüyormuş. İki kafadar arkadaş ihtiyarın öküzlerinin birini çalmaya karar vermişler.Ama bu işi nasıl yapacaklar, ihtiyarı nasıl kandıracaklardı?Düşünmüşler, taşınmışlar, bir fikir geliştirmişler. Arkadaşların bir tanesi ihtiyarın çift sürdüğü bahçenin yakınındaki bir ağacın tepesine çıkacak. Hiç durmadan “Bende şaştım bu işe. Bende şaştım bu işe”diye bağırıp duracak. Kafadarlardan birisi,ağacın tepesine çıkar… “Oy! Bende şaştım bu işe!” diye sesinin çıktığı kadar, hiç durmadanbağırır.Aşağıdan ihtiyar ağacın tepesinde bağıran insanın sesini duyar,ağaçta olan kişiye“Hemşerim ne oldu, neyin var? Niye böyle bağırıp duruyorsun?” diye sorar. Ancak ağaçtaki insan ihtiyarın kendine seslenmesini rol icabı duymaz.Hiç durmadan aynı sözleri tekrarlar durur. “Oy, vay, bende şaştım bu işe!” diye aralıksız bağırmaya devam eder…Başına büyük bir felaket gelmiş bir haliçinde davranarak bağırmaya devam eder.İhtiyar her ne kadar çift sürdüğü yerden, öküzlerinin yanından adama seslense de sesini duyuramaz. Daha doğrusu adam ihtiyarın sesini duyduğu halde duymak istemez.Çünkü adamlar planı kurmuşlar, ihtiyarı meşgul edip bir yolunu bulup öküzlerin birisini çalacaklar.İhtiyarın merhamet hisleri kabarır. Çift sürmeyi bırakır, ağacın dibine gider, yukarıda durmadan bağıran insana ağacın dibinden tekrar yüksek sesle seslenir“Hemşerim ne oldu,neyin var?Neden bu kadar amansız bir şekilde bağırıp duruyorsun?”Adam hiç durmadan bağırmayayine devam ediyor “Bende şaştım bu işe!” diye. İhtiyarın merhamet duyguları kabarır, yavaş yavaş ağacın tepesine çıkar ve bağıran insana ulaşır. Kendisine sorar“Evlat neyin var? Hiç durmadan böyle bağırıp duruyorsun?”.İhtiyar ağaca tırmanana kadar, yerdekikafadar arkadaş ihtiyarın bir öküzünü sapandan çözer ve alıp kaçırır. Tarlada öküz tek kalmıştır.Ağaçtaki kafadar“Amca! Baksana aşağıda bir adam tek öküzle çift sürüyor. Ben bu işe şaşıyorum. Tek öküzle nasıl çift sürüyor? Onun için hayret ettim de bağırıyorum” (Tabii bu sözlerin hepsi rol icabı).İhtiyar bakar ki öküzlerinin birisi gitmiş. Hayretler içinde kalarak o da ağacın tepesindeki insanla bağırmaya başlar“Bende şaştım bu işe! Ağaca çıkarken iki öküzüm orda idi. Şimdi ne oldu da öküzlerimin birisi yok?”Öküzün birisi ne oldu, nereye gitti veya kim aldı?

Değerli kardeşlerim. Milli Nizam, Milli Selamet, Fazilet ve RefahPartisi geleneğinden gelen bir partinin başındaki bugünkü zat, sayın genel başkanmerhum Erbakan’ın gerçek varislerinden hiçbirisi olmadan, Erbakan’ı anma toplantısı tertipliyor. Ve o toplantıda milli görüş çizgisi ve manevi değerlere tamamen düşman olan insanlara plaketler veriyor! Buda gerçekten şaşılacak bir iş. Niçin ve neyin birliği bu? Dün MSP kadrolarına,geleneklerine amansız düşman olanlar bugün Saadet Partisi’nden aday gösterildi. Hayret ki, ne hayret! Bir diğeri de milliyetçi kökenden görünüp, yıllarca ülkücülerle kol kola olan,ancak sonradan kendini saran Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli düşmanlığından kurtulamayan bir sayın bayan başkan o kadar ileriye gidiyor ki, dün savunduğu değerleri birden ayaklar altına alarak,cezaevindeki bir bebek katilinin dahi serbest bırakılmasını isteyebiliyor. Dün ezanımızı yasaklayan, analarımızın, bacılarımızınbaşlarından başörtülerini zorla çıkartan insanlarla, onların idaresindeki partilerle seçim ittifakıyapabiliyorlar! Hayret etmemek ve şaşmamak mümkünmü? Sadece ve sadece bunların (Tayyip beyi devirmek için kurulan beşli ittifak) birbirlerine insan olmaktan başka, siyasi ve inanç yönünden benzer hiçbir tarafları yoktur. Arşivler hepsinin dünyaptıkları değişik değişik, birbiriniret ve inkâr eden, hatta itham eden konuşmalarla doludur. Siyasi ve dünya görüşleri tamamen birbirlerinden farklı. Yıllarca “İrtica! İrtica!” bağıranlarla, kendilerine irticacı denenler aynı safta nasıl oluyor? Daha dün Sayın Karamollaoğlu’na “Madımak Katili “diye bağırıp, onu suçlayan sol liderlerle, sol kafalarla lihikmetin Sayın Karamollaoğlu kol kola, omuz omuza girmiş, onlarla dost durumda. Dün kendisine “Abi” diyenlere bugün, siyası konuşmaları ile kurşun sıkmaya çalışmaktadır. Gerçekten Türk Milleti bu dostluğa, bu yakınlaşmaya şaşıyor ve hayret ediyor.Yıllarca kendilerine kafatasçı, faşist denilen Sayın Milliyetçi, mukaddesatçı (!) bayan başkan adayı şimdi devrimcilerle,onbeş temmuz harekâtında milletin evladına topla, tüfekle,tankla, bombalarla ateş açan, bu ihaneti tertipleyen güçlerin kuklası “FETO” haini ili birlikte,laiklik savunucuları ile omuz omuza aynı saftalar.Seçime az bir zaman kala bu beşli ittifaktan Türkiye’nin geleceği ile alakalımüspet bir beyanat yok.Kimi, Beştepe Külliyesi’ni yıkmayı vaat ediyor.Kimileride onlar yaptı ben niçin yapamam diyerek boğaza dördüncü köprüyü yapmaktan bahsediyor. O meşhur sol yandaşlı siyasi partinin, dün ilk boğaz köprüsü yapılırken yürüttükleri “Köprüye hayır!” propagandalarını bu millet unuttumu zannediyorlar? Hayır! Hayır! Bizler, Besim Üstünel’in başını çektiği“Köprüye hayır!” propagandalarını hiçbir zaman unutmadık.Çünkü onların niyeti iş yapmak değil, yapılan tüm hayırlı işlere karşı çıkmaktır. Şöyle bir zihnimizi yoklayalım. Memleketimize hangi kalıcı hizmetleri yapmışlardır? Kin, nefret, haset, kıskançlık ve çekememezlik insanlara neler yaptırmıyor neler… Dün birbirlerine amansız siyasi düşman olanlar,sade ve sadece,siyasi çıkar ve Sayın Tayyip Erdoğan Bey’i indirebilmek için ortaklıklar kuruyorlar.Dikkat edin, temelde ülkeye hizmet etmek niyetleri yok. Sadece kıskançlık ve düşmanlık var.

Yıllarca dini, şeriatı savunan Anadolu’dakibir kısım gazete ve dergilerin ve bir kısımzatların, şeyhlerin ve kanaat önderlerinin de hırs ve gururlarına yenik düşerek beşli ittifakın yanında yer almalarını hayretle, dehşetle, üzülerek izliyoruz.Gerçektende çok garipsiyoruz, aman ya Rabbi ne günlere kaldık demekten kendimizi alamıyoruz. Millet olarak bizlerde; “Bu olup bitenişlere gerçekten şaşıyoruz!“ demekten başka bir şey kalmıyor bizlere.

Bu ortaklıklarniçin? Siyah ile beyaz, gece ile gündüz nasıl bir araya gelebiliyor? Milletimiz bu kurulan tezgâhlara, tertiplenen oyunlara şaşıyor. Ancak kesinlikle vereceği kararlarında şaşırmayacak, Allah’ın (cc) izni ile yanlış yapmayacaklardır.Bu sebepledir ki, şu inancımızı bir kez daha ifade edelim. Necip Türk Milleti öküzü çalma misali oyun tezgâhlayan, içi başka, dışıbaşka insanları çok iyi seçecek ve tanıyacaklardır.İnşallah bu kahraman millet, yirmi dört hazirandaöküz çalma hesabı yapanların bütün hesaplarını ve oyunlarını bozacaktır. Birlikten, beraberlikten, istikrardan, yapılan hizmetlerden yana oyunu kullanacaktır. Ne yalandan yapılan, asılsız siyasi nutuklara ve nede din istismarcılarının kendilerini yanlış yönlendirmelerine inanmayacaklardır. Akli selimlerini kullanarak,seçim sandığına gidecek, yapılan ve hedeflenen hizmetlere bakarak,vicdanının sesini dinleyip mührünü ona göre basacaktır. Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler.

Değerli kardeşlerim, bu hikâyeyi yorumlamayı,hikâye ile ne anlatılmak istendiğinin tespitini sizlere bırakıyorum.Hepinize gönülden teşekkür eder, cümlenizCenab-ı Hakk’a emanet olunuz derim...

TEBRİK VE TEŞEKKÜR;

Merhum Süleyman Hilmi Tunahan(K.S) Hazretleri’nin damadı, merhum Kamil Denizolgun Bey’in torunu, AK PARTİ kurucusu ve iki dönem milletvekilliği yapan Muhterem Mehmet Denizolgun Bey’inmahdumu, MuhteremFatih Süleyman DenizolgunBey; AK PARTİ 1. Bölge adayı olmuştur. Kendisini tebrik eder, başarılar dileriz. Rabbim muvaffak eylesin. Hayırlısı olur inşallah.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23