• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Hakime soruşturma açıldı, ya baro başkanına?

28 Mayıs 2018
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Daha üç yıl önce, başörtülü avukat duruşmadan çıkarılırken, “Oh oh.. Ne güzel yapıyor hakim” diye alkış tutan baro başkanlarının, Ankara’da bir hakimin duruşma salonundan bazı avukatları geçici olarak dışarı çıkarması üzerine yaşanan olaylardaki abartılı tepkilerini dün kıyaslamıştım..

Aslında olay, bununla sınırlı değil.

Ankara Baro Başkanı Hakan Canduran, görevde olan bir hakime “Böyle bir üslupla olmaz, bana ‘siz’ diyeceksiniz” diyor..

Ama 4 gündür, o hakimin, Ankara Baro Başkanı Hakan Canduran’ın başlattığı “vurun ha vurun” kampanyası eşliğinde avukatlardan işitmediği hakaret kalmadı..

Hakim, avukata “sen” diyemezmiş!

Nezaketin gerekliliğine inanan birisi olarak, ben de bu söze katılırım..

Ama..

Bu çağrıyı yapanların kendilerinin de, muhataplarına “siz” demeleri gerekmez mi?

Avukatlardan, hakime yönelik hakaretlerin bir bölümünü sıralayayım..

Hakan Canduran, kendi anlatıyor: “Ben de ‘İşte böyle olmalı’ dedim..”

Hakim, avukatları duruşma salonuna alıyor..

Hakan Canduran, “Teşekkür ederiz hakim bey” diyeceğine.. Kendi emri altındaki birisi ile konuşuyormuş gibi, “İşte böyle olmalı” diyor.. Hatta bir rivayete göre, “Hah işte böyle” diyor..

Aynı Canduran, Ankara Baro Başkanlığı’nın internet sitesine koydurduğu basın açıklaması ile, bakın hangi hakaretlerde bulunuyor:

“Yerini ve haddini sindirememiş bu zat..”

“Kendini bilmeyen bu şahsın...”

“Bu davranışların kabul göreceği tek ortam kabadayılıktır...”

“Kaba kuvvet sanan zorbalık düzeni...”

Bunlara ilaveten, HSK önünde, “etkili eylem” yapma çağrıları..

Nasıl yapılacak ise, “etkili eylem?”

Hakan Canduran’ın kışkırtması sonrasında, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun hakaretlerine ne diyeceğiz?

Buyrun okuyalım:

“Hâkimliğini unutmuş, kabadayılığa özenmiş ve kürsüden inerek baro başkanımızın üzerine yürümüştür.”

Affedersiniz, Metin Feyzioğlu’na, bir hakime “Kabadayılığa özenmiş” hakaretini yapma yetkisini kim veriyor?

Devam ediyorum Feyzioğlu’nun açıklamasına: “Utanç verici bu davranışı ile bu kişi hâkimlik mesleğine yakışmadığını göstermiştir.”

“Utanç verici” ifadesi, bir hakime nasıl söylenebilir?

Yanlış bir eylem var ise, şikayet edersiniz, HSK gerekli soruşturmayı yapar. Zaten yapıyor.. Sizin ne haddinize, “utanç verici” hakaretinde bulunmak!

Devam ediyor Feyzioğlu: “Basit bir ceza veya yer değişikliği yeterli değildir. HSK üzerine düşeni yapmalı ve söz konusu kişi kendisi istifa etmez ise, mesleği bu kişiden arındırmalıdır.”

Yani?

Yani deniliyor ki, HSK bu hakimi ihraç etmelidir!

HSK’ya iş de emrediyorlar! 

Cezanın ne olmasını da dikte etmeye kalkıyorlar..

Görüyorsunuz işte.. Ellerine küçücük bir yetki geçecek olsa, bu adamların neler yapabileceklerinin ön bilgisini de, böylece öğrenmiş oluyorsunuz.. İnsanların ekmekleri ile nasıl oynayabileceklerini görüyorsunuz..

Ve bu adamların, bırakınız nezaketsiz konuşma gibi basit bir yanlışı, eli kanlı teröristlerle işbirliğine girişen akademisyenlerin ihracında koparttıkları yaygaraları hatırlayın..

Ve karşılaştırın, kendilerinin damarına basıldığında nasıl “ihraç” istiyorlar..

Mehmedçiğin, polisin kanını akıtanlarla işbirliğine giren öğretim üyeleri için ise, nasıl “Akademisyenler geri alınsın” çağrısında bulunuyorlar..

Görün..

Daha soruşturma aşamasında olan bir olayda, nasıl tam tam dansları yaparak, bir hakimi tencerede pişirmenin hazırlıklarını yapıyorlar..

Bunları da geçtik..

Uşak Baro Başkanı Gökhan Bozkurt, HSK önünde konuşuyor: 

“Bir şekilde kürsüye oturabilirsiniz. Size bu saatten sonra akademik bilgileri öğretemeyiz.”

Hakaretlere bakın: Kürsüye tesadüfen oturma.. Hakime avukatın akademik bilgi öğretmesi!

Olay sırasında, bir avukatın şu hakaretine ne dersiniz:

“Alkollü müsünüz siz hakim bey!” 

Herkes konuşur, İstanbul Barosu geri durur mu?

Onların açıklamalarında da şu hakaretler yapılıyor:

“Baro Başkanına ‘saldıran yargıç’, HSK’nın da sindirebileceği bir yargılama süjesi olabilecek midir? Yargıçlığa devam edebilecek midir? Bu ülkede, gerçek anlamda yargıçlık yapmakta olan yargı mensuplarından bu saldırganlar ayrılacak mıdır?”

Kusura bakmayın..

Devam edemeyeceğim.. Avukatlıktan gelen bir hukukçuyum.. Ama hakimlere bu kadar hakaret edilmesini kabul edemem..

Çağrım tüm hakimlere.. Savcılara..

Tabii ki avukatların görevleri gereği yaptıkları savunma kutsal.. Tabii ki, avukatlara karşı keyfi hiçbir uygulamayı kabul edemem..

Ama lütfen.. Mesleğinizi üç tane ideolojik kafalı avukatın hakaretleri altında ezdirmeyiniz..

Nazik olunuz, eyvallah..

Ama size karşı da nazik olunmasını sağlayınız..

Sizin içinizden hukuka aykırı davrananın yargılanmasına itiraz etmeyiniz.

Ama lütfen, size hakaret edenlerin de yargılanmaları için gerekeni yapınız..

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23